banner564

Oturmakla olmuyor

  Makam odalarında ‘özel işleri halletmekle’ geçen yıllara yazık oldu...
  Önümüzde çıkan dev fırsatları bu sayede değerlendiremedik...
  Devletin elindeki binlerce mülkün önemli bir kısmını haksız bir şekilde dağıtma becerisini gösterdik de; devlet kurumları için mülk kiraladık...
  Kiralanan mülkler için milyonlarca lira ödedik...
  Böylesi müthiş başarıları, dünyanın en gözde işadamları ve matematik uzmanları dahi beceremez...
  Sen elindekileri bedavaya dağıt gitsin...
  Sonra ‘partili emlakçılardan’ devlet için mülk kirala...
  Uzun vadeli sözleşmeler yaparak oraları besle...
  Tam bir skandal...
  Ama bugünkü konumuz başkadır...
  Vatandaşların güneyden alış-veriş yapma alışkanlıklarının artmasına dikkat çekmemiz gerekiyor...
  Bu insanlar neden ihtiyaçlarının önemli bir kısmını diğer taraftan karşılıyor...
  Özellikle gıda maddelerini neden Rumlardan alıyor?..
  Domates, salatalık, marul, kereviz, ekmek, süt, hellim ve et...
  Oturup düşünmemiz gerekmiyor mu?..

Alırken okka, satarken kilo
 
  Bundan 40 yıl önce tartı birimi olarak okka kullanıyorduk...
  Sonra kiloya geçtik...
  Fakat bugün oldu hayvancının elindeki kuzuları, koyun ve danaları okka hesabıyla satın alıyorlar...
  Sonra dönüp kilo üzerinden satıyorlar...
  Bu kadar basit bir meseleyi dahi çözemediğimiz için üretici para kazanamamaktan yakınıyor, tüketici ise kazık yemekten...
  Hem de müthiş bir kazık var et meselesinde...
  Güneyde kuzu etinin kilosu 28 TL’ye geliyor...
  Kuzeyde 40’dan başlıyor 50’ye kadar gidiyor...
  Küçük bir ülkede bu kadar basit sorunu dahi çözemedikleri için vatandaş doğal olarak cebini ve sağlığını düşünerek diğer tarafa akın ediyor...
  Bir başka rezalet de ithal ürünlere uygulanan vergiler ve diğer masraflardır...
  Burnumuzun dibindeki Türkiye’den 18 kuruşa aldığınız bir tükenmez kalemi, adaya getirdiğiniz zaman elinize verdikleri ‘doktor reçetesi’ ile bu rakam 30 kuruşa, hatta daha da üzerine çıkıyor...
  Türkiye içi transfer...
  Kıbrıs’ta gümrük harcı...
  Stopajı, KDV’si, hammaliyesi, navlunu ve ikinci KDV eklemesi...
  Liste uzadıkça uzuyor...
  Ülkenin önde gelen ekonomik örgütlerinden Ticaret Odası da tüm bu olup bitenlere seyirci kalıyor...
  İlgili bakanlarla ‘al gülüm-ver gülüm’ meselesi her şeyin önüne geçiyor...
  Sanayi Odası’nın derdi ise, ithal ürünlere fon üstüne fon konması...
  Fiyatlar anormal derece yükseliyormuş, kimse bunu umursamıyor...
  Hal böyle olunca millet güneye akın ediyor...
  Ondan sonra milli serveti harcamaktan şikayet ediyoruz...
  Herkes bir kenara yazıversin...
  Türkiye’den ve Avrupa’dan ithal edilen ürünlere sıfır gümrük uygulaması yapılmadığı ve acayip fon uygulamaları kaldırılmadığı sürece, Euro ne kadar yükselirse yükselsin güneyin pazarı daha cazip olmaya devam edecek...
  O nedenle daha da geç olmadan ülkeyi ucuzlatacak önlemler alınmalıdır...
  Haydi gösterin kendinizi...
YORUM EKLE

banner471

banner473