Güney Meclisinde alınan Enosis Plesibitinin kutlanması kararı sonrası Kuzey Kıbrıs'ta gelişen durumun değerlendirilmesi gerekir.
Bu karardan sonra KKTC Meclisinde temsil edilen ve birbirinden önemli farklılıkları olan siyasi partiler, ortak bir deklerasyon yayınladılar.
CTP, UBP, DP, TDP ile Bağımsız Milletvekilleri ortak deklerasyon yayınlayabilme becerisi gösterdiler.
Cumhurbaşkanı bir tavır geliştirdi. Onun Gelişen tavırı da Meclis Deklerasyonu ile uyum göstermektedir.
Meclis dışında bulunan siyasi partiler de çeşitli açıklamalarla bu karara dönük tepkilerini ortaya koydular.
BKP eleştirisini yaptı. YKP eleştirisini yaparken, daha önce ara bölgede Ekologlar Partisi ile birlikte düzenlemeye karar verdikleri etkinliğe, bu partinin Güneyde o malum karara oy vermesi nedeni ile katılmama kararını açıkladı.
Pek çok sendika tavır aldı.
Gelişen bu ortak duygu ve payda sağlama çabasına dönük çabaya yalnızca , YDP'nin olumsuz değerlendirmesi ile HP'nin ortak tavır geliştirenleri, çözüm istemeyenlerle, çözüm isteyenlerin seçim hesapları içinde hareket etmeleri olarak tanımlayan siyasi fırsatçılık kokan açıklaması, olumsuz olarak yansıyan iki tavır oldu.
Ancak bunlara karşın, Kıbrıs Türk Toplumunun birbirinden çok farklı kesimleri, söz konusu gerici karara ve tavra karşı ortak duygu ve payda geliştirmeyi başardı.
Bunu da kimse zorlamadan, kendi özgün iradeleri ile gerçekleştirdiler.
Bu gerçekte Kıbrıs Türk halkının önemli bir demokratik meziyetidir.
Birbiri ile çok tartışan tüm kesimler, ortak bir payda üretebilme yeteneğini gösterdi. Bu ortak payda, çözüm ve görüşme sürecinin özüne saygı, ayni zamanda Kıbrıs Türk Toplumunun bu adanın siyasi eşit tarafı olmasına dönük bir tavır bütünlüğü olgusunu da ifade etmektedir.
Değerlendirmelerde pek çok fark olsada, ortak payda yakalamak çok önemlidir.
Bu gelişmeyi Güneyin sağduyu sahibi bütün kesimleri değerlendirmelidir.
Bu tavra iyice önem vermek gerekir.
Ayni şekilde uluslararası aktörler; BM, AB ve Güvenlik Konseyinin tüm üyeleri de bu tavrı göz ardı etmemelidirler.
Barış görüşmelerine dönük farklı değerlendirmeleri olan Kıbrıs Türk Toplumunun demokratik güçleri ile siyasi oluşumlarının, Güneyde gelişen bu provakatif tavra dönük geliştirdikleri orta yaklaşımı herkes göz önüne almalıdırlar.
Bu duygu Ortaklığından sonra, gelişen ortak payda temelinde; çözüm sürecinin nasıl etkili olarak yürütüleceği, yine farklılıklar gözetilerek toplum içinde iyice değerlendirilmelidir.
Yok eğer, fırsat bu fırsat diyerek farklılıkları olanlar, kendi aklında olanı, diğerine dayatma anlayışı ile konuya yaklaşırsa, kolay kolay gelişmeyen bu ortak payda yok olur...
Bu nedenle, bu karardan sonra, KKTC Meclisinde tüm siyasi partilerin ortak payda bulabilmesi. Meclis dışı partilerle, sivil toplumun ortak yaklaşım paydaları geliştirebilmeleri gerçeğine değer vermek gerekir.
Bunu sarsmadan, Güneyde gelişen bu provakatif adımın yok etmek istediğinin başlayan Cenevre süreci olduğu bilinci ile farklılıklara karşın, ortak paydaya önem vermek gerekir...
Kıbrıs Türk Halkının kendi özgür iradesi ile geliştirdiği bu adıma ve inisiyatife değer vermek çok önem taşıyor. Bunu küçümsemeyelim. Gelişmesine dönük yapıcı, besleyici ve birbirini dinleyip anlamaya çalışma çabası ile bunu güçlendirelim. Yoksa kavga çıkartmak ve gemileri gece gündüz yakmak en kolay olandır..
