banner564

Ortadoğu, Türkiye ve Kıbrıs

   Türkiye, çok kritik bir süreçte yeni Cumhurbaşkanı’nı seçmek üzere yarın sandık başına gidiyor...
   Kamuoyu araştırmalarında belirtildiği gibi Erdoğan’ın kazanması halinde, seçim sonrasında ülke gündemini sadece AK Parti’nin yeni lideri ve yeni Başbakan değil, aynı zamanda dış sorunlar, özellikle de Irak, Suriye, İsrail ve Filistin meselesi oldukça meşgul edecek...
   Ortadoğu kaynıyor...
   İŞİD’in, Erbil’e yaklaşması nedeniyle ABD’nin dün başlattığı hava saldırıları sonrasında durumun ne olacağı tam olarak bilinmiyor...
   Ama en kuvvetli olasılık, Irak’ın 3’e bölünmesidir...
   Irak halkı, uzun süreden beri devam eden savaştan ve bunun yarattığı sonuçlardan dolayı perişan haldedir...
   Binlerce insan yaşamını yitirirken, aileler dağılmış, fakirlik artmış durumdadır...
   Diğer yandan İsrail’in, Gazze’ye yönelik hava saldırıları dün yeniden başladı...
   Bitmek bilmeyen bir savaş yüzünden bebeklerin dahi hayatlarını kaybettiği bir süreçten geçiliyor...
   Her yerde acı ve gözyaşı var...
   Türkiye ise, tüm bu sorunların yaşandığı bölgede bulunuyor...
   Ve bölgedeki alevler arttıkça, Türkiye’nin bunlardan etkilenmesine yönelik endişeler de artıyor...
   Temennimiz, akıllı bir politika ile Türkiye’nin, bu ateşin dışında kalması ve istikrarın bozulmamasıdır...
   Aksi halde en ufak bir kıvılcım, çok kötü sonuçları da beraberinde getirebilir...
Kıbrıs örnek olmalı
   Kuşkusuz; Kıbrıs da Ortadoğu’nun bir parçasıdır...
   Suriye, Lübnan, İsral ve Mısır’a yakındır...
   Henüz ateşkesin hüküm sürdüğü bu güzel adada bir daha kan ve gözyaşı istemiyoruz...
   Bunun için de Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar, yarım asırlık bir süreden sonra artık akıllarını kullanmak ve adayı yeniden birleştirmek zorundadırlar...
   Bu konuda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yıllar önce ortaya attığı ‘Win...Win...’ (kazan...kazan...) formülü yabana atılmamalıdır...
   Sadece bir tarafın kazanacağı bir çözüm değil, iki tarafın da kazançlı çıkacağı bir çözüm bulunmalıdır... 
    Karşılıklı geçişlerin devam etmekte olduğunu da dikkate alarak, kendi kendimize sormalıyız:
   “Silahlanmaya devam ederek, sürekli ateşkes ortamında yaşamak mı istiyoruz, yoksa kalıcı bir anlaşma ile yeniden ortaklık ilişkisine girmek mi?..”
Biz çözüme hazırız
   Kıbrıslı Türklerin ezici bir çoğunluğu kalıcı bir çözümden yanadır...
   Türkiye’nin şimdiki hükümeti de, Kıbrıs’ta kalıcı bir anlaşma olabilmesi için her zaman, Yunanistan’dan ve Kıbrıslı Rumlardan bir adım öndedir...
   Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan’ın eski başbakanlarından Karamanlis ve Papandreu’yu, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda çok cesaretlendirdi...
   Annan Planı’nın kabul edilmesi için ikisinden de destek istedi...
   Ama başaramadı...
   Yeni bir girişim öncesinde, iki Anavatan’ın da sürece dahil edilmesi, özellikle de ‘garantiler’ konusunda bir uzlaşıya varılması gerekir...   
   Kıbrıs’ta varılacak bir anlaşma, Ortadoğu’daki savaşın durmasına da katkı yapabilir...
   Her iki toplum liderinin ve iki Anavatan’ın, mümkün olan en kısa bir sürede uzlaşıya varmaları en büyük dileğimizdir...
   Kıbrıslı Türkler ‘paylaşıma’ hazırdır...
YORUM EKLE

banner471

banner474