banner564

Orda kimse yok mu?

  Rum lideri Nikos Anastasiadis, Kıbrıs Türk tarafına bir gol daha attı...
  Müzakerelerin yolunda gittiğini ve Akıncı ile vizyonlarının aynı olduğunu söylerken, diğer yandan New York’ta kırmızı çizgilerini ortaya koydu:
  Türk askeri derhal çekilmeli...
  Garantiler ortadan kaldırılmalı...
  Diyalog; dün yine farklı bir gazetecilik örneği sergileyerek Anastasiadis’in, Birleşmiş Milletler genel kurulundaki konuşmasını manşetinde yansıttı...
  Kuşkusuz; Rum liderliğinin bu tür talepleri bir ilk değildir...
 Ne var ki; müzakerelerin en kritik aşamasında, diğer toplumun düşüncelerini ve hassasiyetlerini hiç dikkate almadan dünya kamuoyunun dikkatlerini Türkiye’ye yöneltmek ve baskı ortamı yaratmaya çalışmak, hem ayıp, hem de saygısızlıktır...
  Böylesi bir hareket karşısında, Kıbrıs Türk tarafındaki siyasilerin tepkisizliği de dikkat çekicidir...
  En hayati konuda bile ses çıkarmayan partilerimizin, sürekli güven kaybettiklerini bir kez daha vurgulamakta fayda vardır...
  Halkımız, gerçekten endişe ve korku içindedir...
  Yarınlarının ne olacağını ve kendisini ne tür tehlikelerin beklediğini bilmez haldedir...
  Yol gösterici bulamadığı için umutsuzluğa düşmektedir...
  
Her kademede sorun var
  Kıbrıs sorunuyla ilgili gelişmelerin yanı sıra, içte yaşanan sorunların çözülmemesi de dikkat çekicidir...
  Kaynak arayışında olduğunu söyleyen Maliye Bakanı’na yardımcı olacak birileri yok mudur?..
  Üç bine yakın Resmi Hizmet Aracı’nı satmasını, yakıt giderlerini kısıtlamasını, fazla mesai ödeneklerini durdurmasını önerecek birileri yok mudur?..
  Akaryakıta zam yaparak, pahalılığı daha da körüklemek yerine, fiyatlarda indirim yaparak güneydeki araçlara da petrol satmanın ne büyük yararlar getireceğini hesaplayacak birileri yok mudur?..
  Bugün Ekim ayının ilk günü...
  Sosyal Sigortalar Kurumu, Eylük ayı maaşlarını gününde ödeyemedi...
  Neden?..
  Borçlanmada yaşanan sıkıntı veya gecikmeden dolayı...
  Elde ettiği gelirle, emekli maaşlarını ödeyemeyecek duruma gelen sigorta kurumunun birikmiş borçları da 160 milyona ulaştı...
  Ne var ki 3 ay sonra bir de 13’üncü maaş ödemesi vardır...
  Bu parayı nereden bulacaklar?..
  Hangi bankadan, yüzde kaç faiz ile borçlanacaklar?..
  Ve sonunda film nasıl kopacak?..
  Bunları düşünen ve önlem alan yok mudur?..
  Güneyde emeklilik yaşı 60, İngiltere’de 67 oldu...
  Her Allah’ın günü “Avrupa... Avrupa...” diye haykıran bizim taraftaki siyasiler, emeklilik yaşını 55’ten 60’a çıkarmak için neyi bekliyor?..
  Yine mi popülizm?..
  Nereye kadar?..
  Gemi su aldı, batmak üzere...
  Ama kimse bunu görmek istemiyor...
  Hem “Türkiye gitsin” deniliyor...
  Hem de sıkıntıların karşılanması için Türkiye’den ‘ek kaynak’ isteniyor...
  Bu nasıl bir ruh hali?..
  Ne acayip bir durum?..
  Nereye gidiyoruz ey insanlar?..
  Söyleyin nereye?..
YORUM EKLE

banner471

banner474