banner564

Onlar asla değişmezler

  Cumhurbaşkanı Akıncı, yarım asırlık Kıbrıs sorununu çözebilmek için yoğun çaba harcıyor...
  Bunca yıldan beri haksız bir şekilde ‘işgalcilikle’ suçlanan Türkiye; Akıncı’nın çabalarına tam destek veriyor...
  Bu desteği Birleşmiş Milletler de biliyor, AB de...
  Ne var ki; Kıbrıslı Rumlar, çözümün sağlanabilmesi için bizlere ‘güven verici’ hiçbir şey yapmıyor...
  Tam tersi düşmanlık tohumları saçmaya, korku ve endişe yaratmaya devam ediyor...
  Kıbrıslı Türklerin güneydeki mağazalarda büyük paralar harcaması da onları etkilemiyor...
  Onlar, Türk’ten mal alanı anında ‘vatan haini’ ilan ediyor...
  Ölüm korkusu vererek sindiriyor ve geri çekilmesini sağlıyor...
  Bunu yaparken de ne hükümetten, ne polisten, ne de yargıdan korkmuyorlar...
  Tam tersi siyasilerden, kiliseden, polisten ve yargıdan destek alıyorlar...
  Böylece daha da cesaretlenip, daha da azgınlaşabiliyorlar...
  Saldırıların en sonuncusu geçtiğimiz Cumartesi günü yaşandı...
  Avrupa Birliği’nin onayı ile kuzeyden patates satın alarak, bunu Limasol üzerinden Avrupa’ya satan Kıbrıslı Rum işadamı Hristos Hristofi’nin evine silahlı saldırı düzenlendi...
  Bunu ELAM’cıların yaptığını Rum basını dünkü sayısında deşifre etti...
  Toplamda 700 tonluk anlaşma yapan ve 150 tonluk ilk partiyi ihraç eden Kıbrıslı Rum’un evi ve işyeri önünde 200 kişilik bir grup halinde protesto eylemi düzenlediler...
  Eylem sırasında bu adama küfürler yağdırıp tehdit ettiler...
  Bunun karşılığında tehditçilerin aleyhinde hiçbir şey yapılmadı...
  Tam tersi Ahna bölgesindeki eyleme 7 Rum milletvekili de destek verdi...
  Bunların 2 tanesi, Rum lideri Anastasiadis’in partisi DİSİ’den...

Endişeler daha da arttı
 
  Bunca zaman Kıbrıslı Türklere topuzlarla, demir çubuk ve bıçakla saldıran ELAM’cıların, müzakerelerin en kritik aşamasında Türk’ten alınan patatesi Avrupa’ya sattığı için Kıbrıslı Rum Hristofi’ye silahlı saldırıda bulunması hepimizi daha ciddi bir şekilde düşündürmelidir...
  Kıbrıs meselesine tek gözlükle bakan AB yetkililerine göre ‘bu tür olaylar’ dünyanın her yerinde olabiliyor...
  Çözüm konusunda sadece Türkiye’den adım bekleyen Eide’ye göre de olabiliyor...
  Ama, onların tek gözle baktıkları bu tür olayları bizler geçmişte çok yaşadık...
  Sonunda yüzlerce insanımızı kaybettik...
  Diri diri toprağın altına gömülen insanların acılarını hiçbir zaman unutmadık...
  Yine de “Belki değişmişlerdir’ düşüncesiyle çözüm çabalarına hep destek verdik...
  Değişmediklerini ve değişmeyeceklerini her geçen gün daha iyi anlayabiliyoruz...
  Tek korkuları olan Türk askerinin adadan gitmesi için ağır baskıların kullanıldığı bir dönemde bu yaptıklarını görmezden gelemez, sineye çekemeyiz...
  Bugünkü ortamda bunları yapabiliyorlarsa, Allah korusun Türkiye çekip gittikten sonra neler yapabileceklerini tahmin etmek hiç de zor değildir...
  AB ve BM yetkilileri de artık ‘imkansızı’ anlamalı ve iki toplumu zorla birleştirme macerasından uzak durmalıdır...
  Bilmeli ve anlamalıyız ki zorla güzellik olmuyor...
  Rum eğitim sistemi değişmediği ve kilisenin ipleri çekilmediği sürece, iki toplumu yakınlaştırmak ve karma hale getirmek, adayı yeniden cehennem ateşine çevirmek demektir...
  Eğitim sistemi değişse bile 20 yılı aşkın bir süreye ihtiyaç vardır...
  Bir tüccarı koruyamayan ve kendi milletvekillerine hakim olamayan Anastasiadis’in, Kıbrıslı Türklere sahte ‘dayanışma ve birlikte başarma’ mesajları göndermesi de inandırıcı değildir...
  Ve doğru olan herkesin kendi yolunda yürümesidir...
YORUM EKLE
YORUMLAR
Aynur avci Delibaş
Aynur avci Delibaş - 9 yıl Önce

Bu anlaşmayı yapsaydı Rahmetli DENKTAŞ yapardı ondan başka gimse savunamaz bu ülkeyi bu anlaşma olmaz asla kabulenemez istekleri yoksa 63 den beter olur KİBRİS bunu da böyle bilelim iyi düşünelim.

salih zeki
salih zeki - 9 yıl Önce

Kırk yıllık kânî, olur mu yahni.

Mustafa zor
Mustafa zor - 9 yıl Önce

Reşat Akar beyin yazdıkları gerçeğin ta kendisidir.rumun karakterini bilmeyen, rumun düzeleceğini zanneden ,rumun bizlere yaptıklarını unutanlar ,bu gaflet uykusundan uyansınlar.kktc ye dört elle sarılsınlar.

merve demir
merve demir - 9 yıl Önce

200 kişilik bir gurub diye bahsediliyor.herkesi aynı kefeye koymiyalim.bu ülkede baris olmalı mutlaka.

banner471

banner473