banner564

Öncelikler

Zaman tüm canlılar için eşit olarak sunulan tek olgudur. Bu olguyu etkin kullanabilmek için önceliklerimizi doğru bir şekilde belirlemeliyiz. Hayattaki amaçlarımız doğrultusunda anlamlı olanı seçmek, bizlere önceliklerimizi belirlemekte yardımcı olmaktadır. Eğer kendinizi, didinip durduğunuz halde bir türlü istediğiniz yere varamıyor diye düşünüyorsanız, önceliklerinizi gözden geçirmek iyi bir fikir olabilir. Çünkü öncelikleriniz neye zaman ve enerji harcayacağınızı belirler. Bu nedenle etkin bir yaşam için öncelikler oldukça kritiktir.
Önceliğimizi belirlemek, “Şimdi ne yapmalıyım?” sorusuna verilebilecek basit bir cevap gibi görünse de, pek çok etmen yaşam alanımızı çevrelediğinden, önceliklerimizi etkilemektedir. Hayattaki rollerimiz, değerlerimiz, ilkelerimiz, sorumluluklarımız, ihtiyaçlarımız, koşullarımız ve hedeflerimiz gibi etmenler önceliklerimizi değiştirip dönüştürerek şekillendirirler. Önceliklerle ilgili bir hikâyeyi sizlerle paylaşmak istiyorum:
Felsefe profesörü bir gün ders başladığında, hiç bir şey söylemeden masanın üstüne büyükçe bir kavanoz koyar ve içini tenis toplarıyla doldurur. Öğrencilere dönerek kavanozun dolup dolmadığını sorar. Öğrenciler kavanozun dolduğunu söyler. Profesör bu kez, önündeki kutuların birinden aldığı çakıl taşlarını kavanoza döker. Çakıl taşları, tenis toplarının aralarındaki boşlukları doldurur. Profesör, kavanozun dolup dolmadığını bir kez daha sorar. Öğrenciler yine hep birlikte, kavanozun dolduğunu söyler.
Profesör onların bu yanıtını duymamış gibi masadaki kutulardan birini alır ve içindeki kumları özenli bir biçimde kavanoza boşaltır. Bu kez kavanoza akan kum tanecikleri, çakıl taşlarının
aralarındaki boşlukları doldurur. Profesör, kavanozun dolu olup olmadığını bir kez daha sorar öğrencilere, onlar da yine kavanozun dolduğunu söylediler. Sıra, masanın altında bekleyen iki fincan kahveye gelmişti. Profesör onları da alır ve kavanoza boşaltır. Kahve de kendine kumlar arasında yer bulur ve kalan boşlukları doldurur.
Profesör ise, dersini anlatmaya o an başlıyordu. “Biliyor musunuz ki, bu küçücük gösteriyle size, yaşamınızı simgelemeye çalıştım” der. “Bu tenis topları yaşamınızdaki önemli değerlerdir”. “Bunlar aileniz, çocuklarınız, sağlığınız, arkadaşlarınız ve sizin için önemli olan benzer değerlerdir. Şayet sahip olduğunuz öteki değerleri yitirirseniz de, bu önemli değerler hep kalacaktır ve yaşamınızı doldurmayı her zaman sürdüreceklerdir. Çakıl taşları ise daha az önemli olan değerlerimizdir. Bunlar, işinizdir, evinizdir, arabanızdır. Kum ise, olsa da olur olmasa da olur değerlerinizdir.”
 “Şayet kavanoza önce kum doldurursanız, çakıl taşlarına ve özellikle de tenis toplarına yeterli yer kalmaz” dedi. “Aynı olay, yaşamınızda da geçerlidir. Zamanınızı ve enerjinizi ufak tefek konular
için harcarsanız, önemli değerlerinize ayıracağınız zamanınız kalmayacaktır. Dikkatinizi mutluluğunuz için önemli olan konulara çevirin. Çocuklarınızla oynayın, sağlığınıza özen gösterin, eşinizle zaman zaman yemeğe çıkın, evinizin gereksinimlerini karşılayın. Öncelikle tenis toplarınızı yerleştirmeye bakın kavanozunuza. Önceliklerinizi sıralamayı iyi bilin. Gerisi zaten hep kumdur.”
Bir öğrenci söz alarak sorar:
“Peki, o iki fincan kahve nedir, hocam?”
Profesör bu soruyu soran öğrencisine önce teşekkür eder ve sonra da sorusunu yanıtlar;
“Yaşamınız ne denli yoğun, ne denli dolu olursa olsun. Ne yapın edin, dostlarınızla içeceğiniz bir fincan kahve için yine de zaman bulun” diye yanıtlar.
Hayata dair bu alıntı hikâye aslında önceliklerimizi ne şekilde sıralayacağımız konusunda ipuçları vermektedir. Önceliklerimizi belirlediğimizde, hedefimize ulaşmamız daha kolay olacaktır. Herkese iyi pazarlar.
YORUM EKLE

banner471

banner474