Kıbrıslı Türklerin ilk kuaförü Zühre ve Cemiye kardeşler
Sevgili okurlarım bu haftaki köşemde sizlere 15 Kasım Cumhuriyet Bayramımız dolayısıyla, ülkemizde ilk kuaför salonunu açan Zühre İmre ve Cemiye İmre’yi anlatacağım.
Kıbrıs’ta ilk kuaförlerden biri olan Zühre İmre ve gelini kuaför Cemiye İmre…
1938 yılında Lefkoşa surlariçinde ‘Moda’ kuaför salonunu açan Zühre İmge, Paris, Almanya ve İngiltere’de aldığı eğitimlerin ardından Kıbrıs’a gelip, ‘Moda’ kuaför salonunun adını ‘Paris Tuvalet ve Güzellik Salonu’ olarak değiştirdi. 1947 yılında 13 yaşında Cemiye hanım kayınvaldesinin yanında iş hayatına başlar. 1962 yılında ikinci salonlarını Köşklüçiflik bölgesinde açarlar. İlk öğrencileri olan Rebia hanım ikinci salonun işletmesini üstlenir. Yanlarında 10 kalfa ile işlerini yürüten Zühre ve Cemiye hanım, salonlarında ozamanların modası olan permanent, saç düzleştirme, boya, ağda, manikür ve pedikür uygulamaları yaparlardı. Ayrıca, kullandıkları malzemelerin hepsi doğaldı. Örneğin: ağdayı limon ve limon tuzundan elde ederlerdi.
1958 yılında ‘Leyli’ kuaförlük yatılı okulunu hayata geçirdiler. Adanın heryerinden (Baf, Limasol, Larnaka) öğrenci alan Leyli kuaförlük okulu 3 yıllık eğitim ve 1 yıllık kalfalık ile bilikte toplamda 4 sene eğitim vermekteydi. Eğitimin yanısıra, gezme ve eğlenmeye de önem verirlerdi. Kış aylarında haftanın bir günü Trodos’a, yaz aylarında ise denize giderlerdi. Bunun dışında yeni yıl partileri ve salonda tiyatro etkinlikleri düzenlerlerdi.
Günümüzde Gazimağusa’da Hatice kuaför, Marmara bölgesindeki Havva kuaför, Gönyeli bölgesindeki Sevil kuaför, Yenişehir’de Fatma kuaför, Lapta bölgesindeki Lale kuaför Zühre ve Cemiye hanımın yetiştirdiği öğrenciler arasında yer alıyor. Bunun yanısıra ülkemizin tanınmış simalarından biri olan Aydın Denktaş başta olmak üzere, Velipaşa’nın gelini Yegane hanım, Foto Ümit’in eşi Vacide hanım ve sinema oyuncularından Perihan Savaş ve Türkan Şoray gibi bir çok ünlü isimlerin saçlarını ve makyajlarını yaptılar.
Yüzlerce gelin saçı yaptılar…
İlk zamanlar Zühre ve Cemiye hanım gelinleri hazırlamak için köylere giderlerdi. Daha sonra bu adet değişti. Gelin olacak kişiler randevu alıp düğün günü saçlarını ve makyajlarını yaptırmak için salona giderlerdi. Erkekler salondan içeri giremezdi. Damat gelini almaya gelince koridorda beklerdi. Eskiden bayanlar kaşlarını almazlardı ve makyaj yapmazlardı. Çünkü erken yaşta evlenirlerdi ve buna gerek duymazlardı. Gelin olacakları zaman kaşlarını aldırırlar ve makyaj yaparlardı. Bu nedenle düğün günü damat gelini görürünce çok şaşırırdı.
Cemiye hanım, çocuğunun olmadığını fakat birçok insana meslek sahibi olmalarını sağladığını, onların kalbine dokunduğunu, sevgi dolu bir çevresi olduğunu ve insanlara en önemli günlerinde sihirli bir dokunuş yaptığını söyledi.
Buradan tüm halkımızın 15 Kasım Cumhuriyet bayramını kutluyorum…