banner564

Önce hayat kurtarın

  Kuzey Kıbrıs’ta, insana büyük acılar veren birçok olay yaşanıyor...
  Fakat hiç kimse bu acı olaylar karşısında bir şeyler yapma ihtiyacı hissetmiyor...
  Kamuoyu son bir haftadır, hükümeti hangi partilerin kuracağını ve kimlerin bakan olacağını tartışıyor...
  Bu arada makam bekleyen kamu görevlileri, kendilerine yakın milletvekilleri ile sıkı temas yürütüyor...
  “Bizi unutmayın haaa” diyorlar...
  Unutur muyuz hiç?..
  Yakında seçim olduğu zaman sizden nasıl oy isteyceğiz?..
  Öyle değil mi?..
  Al gülüm, ver gülüm...
  Ne var ki; vere vere, daha çok verebilecek birşey kalmadı...
  Neredeyse 200’e yakın müşavir var bu ülkede...
  Tümü yüksek maaşlı...
  Ama onların yapacak bir işleri yok...
  Siyasi düşüncelerinden dolayı görevden alındıkları için, devlet kapısına sadece aydan aya uğrayıp, maaşlarını alıp gidiyorlar...


Derdimiz bu mu?
  Neyse konumuza dönelim...
  KKTC’deki siyaset, son bir haftayı yeni hükümet oluşumuyla geçirirken, 26 yaşındaki bir gencimiz, Arda Erkan hayatını yitirdi...
  Sabahın erken saatlerinde vücudunda ağır yaralar bulunan bu gencimiz aracının içinde ölü vaziyette bulundu...
  Burada ‘kesin tanı’ konulamadığı için doku örnekleri Türkiye’ye gönderildi...
  Otopsi raporunun ne zaman geleceğini kimse bilmiyor...
  Yüreğinde ateşler yanan aileyi, bu rapor öncesinde hiç kimse doğru dürüst aydınlatamıyor...
  Peki kim umursuyor bu trajediyi?..
  Hiç kimse...
  Umursayan olsaydı, bu tür konularda doku örneklerini başka ülkeye gönderme gereği olmazdı...
  Gereken ne ise burada yapılırdı...
  Talihsiz Arda sadece son bir haftanın en üzücü olayı idi...
  Ama benzeri olaylar bu ülkede sürekli yaşanıyor...
  KKTC’de otopsi için görevli sadece bir uzman çalıştırılıyor...
  O da teknoloji yetersizliği yüzünden ileri teşhis koyamıyor...
  Aynı şekilde 5 bin kanser hastasına sadece bir Onkolog bakıyor...
  Yeterli bütçe olmadığı gerekçesiyle bu küçük ülkede alanında uzman, iyi yetişmiş doktor istihdamı yapılamıyor...
  “Gel 3 bin, 5 bin liraya çalış” dendiği zaman, Türkiye’de ayda 100 bin TL kazanan adam buraya gelmiyor...
  Uzman eksikliği arttıkça, hastanelerde yanlış teşhisler ve yanlış uygulamalar da artıyor...
  Geçtiğimiz hafta içinde Gazimağusa Hastanesi’ne giden Meral Koruk adlı vatandaş, boynunda damar sertliği olduğunu ve ağrıya dayanamadığını söyleyince kendisine bir iğne yapıp evine gönderdiler...
  Kadın eve varmadan fenalaşarak yeniden hastaneye götürüldü...
  Kendi ifadesine göre 3 gün süreyle şuurunu kaybetti...
  Bugünkü Diyalog’ta bir başka ilginç haber okuyacaksınız...
  Çağrı Eseri adlı 24 yaşındaki genç, karın ağrısı şikayetiyle Lefkoşa Devlet Hastanesi’ne gidiyor...
  Burada kan tahlili yapıldığı halde, nöbetçi doktor sorunun ne olduğunu anlamayıp “Voltaren yapıp, gönderin” diyor...
  Geceyi evinde uyuyarak geçiren Çağrı, sabahleyin yine şiddetli bir ağrı ile uyanıyor...
  Annesi Emine Kleopatra Aktar onu Rum kesimindeki bir hastaneye götürüyor...
  Teşhis: Apandisit...
  Gecikme nedeniyle Apandisit patlamış, iltihap vücudu sarmış, o yüzden de 40 dakika sürmesi gereken ameliyat 2 saatte tamamlanmış...
  Çok şükür sağlığına kavuşmuş oldu...
  Yoksa basit bir apandisit sorunu nedeniyle hayatını da kaybedebilirdi...


Bunları görmelidirler
  Şimdi yaşanan bu acı gerçekler karşısında, yeni hükümetin programında Sağlık ve Eğitim için nelerin öngörüleceğini hepimiz merak ediyoruz...
  Fakat CTP Genel Sekreteri’nin açıkladığı öncelikler arasında ne sağlık var ne de eğitim...
  Peki ne var?..
  Bazı kamu kuruluşlarının ‘özelleştirilmesi’ değil ‘özerkleşmesi’ var...
  Daha başka?..
  Özel sektörde sendikalaşma...
  Kesin olarak yüzlerce insanı işsiz bırakacak bir yaklaşım olduğunu tüm iş adamları, hatta siyasiler söylüyor...
  Yine de bu konuda ısrar edilirse, sonucuna da katlanmak gerekecek...
  Ve hepsinden önemlisine geçelim...
  Polisin ve İtfaiyenin sivile bağlanması...
  İşte burada durmak gerekiyor...
  Polis, şimdiki haliyle bile ciddi sıkıntılar yaşıyor...
  Siyaset kültürünün gelişmediği bu ülkede polisin sivile bağlanması halinde, KKTC’deki suçlar değil ikiye dörde katlanır...
  Bu ülke yaşanmaz hale gelir...
  Hâlbuki ülkenin acil ihtiyacı, toplumun en güvendiği kurumlardan biri olan Polis Teşkilatı’nı, sivil yönetime bağlanması değil, iflas eden sağlık ve eğitim sisteminin düzelmesidir...
  Bugüne kadar yanlışlarla topluma çok büyük acıalar çektirildi...
  Daha büyük acıları kaldıramayız...
   
YORUM EKLE

banner471

banner474