banner564

Önce evimizi temizleyelim

Güneyde Anastasiadis’in Cumhurbaşkanı seçilmesi sonrasında dünya kamuoyunda Kıbrısla ilgili ‘çözüm umutları’ yeniden yeşermişti...

   Neden?..

   Çünkü Anastasiadis; 2004 yılında Kıbrıslı Türklerin “evet” dediği Annan Planı’nı desteklemişti...

   Ne var ki; güneydeki  Cumhurbaşkanlığı sarayında ‘büyü olduğunu’ kimse düşünmedi...

   O sarayın avlusunda Makarios’un heykeli vardır...

   İç kısmında ise büyülenmmiş fotoğrafı...

   Ve fotoğrafın üzerinde bir not:

   “Nihai hedefimiz ENOSİS...”

   Dolayısıyla bu büyü altındaki lider; 2004’e geri dönemez...

   Nihai hedefe varabileceği en uygun çözüm için çalışır...

    Kıbrıslı Türklerin yönetimde yer alacağı bir çözüme onay vermez...

   Başkanlığın dönüşümlü olmasını öngören kararı müzakere masasından geri çekmesinin nedeni de budur...

 

Zamana ihtiyaç var

 

   Kuşkusuz bu durum karşısında akla şu soru geliyor:

   “Peki Kıbrıs böyle bölünmüş mü kalacak?..”

   İşin gerçeği kalmaması gerekir...

   Ama bunun için de öncelikle saraydaki büyü bozulmalıdır...

   Mağusa’daki Falcı Elmaziye bunu yapamaz...

   Ağırdağ’daki Astroloji Profesörü Abdullah Abdülaziz de...

   Büyüyü bozabilecek güçler bellidir:

   Avrupa Birliği ve Amerika...

   Amerika, son zamanlarda Kıbrısla ciddi ciddi ilgilenmeye başladı...

   Başkan Yardımcısı Joe Biden adaya geldi...

   Ama ‘güven yaratıcı önlemlerin’ başlamasını dahi başaramadı...

 

Krediler ertelenebilir

 

   Ne var ki Avrupa Birliği’nin yapabileceği çok şey vardır...

   Türkiye’nün müzakere sürecini ‘başlıkları açmayarak’ tıkayabilen Avrupa, farklı bir uygulamayı Güney Kıbrıs için de yapabilir...

   Annan Planı’nın, bir başka isim altında olduğu gibi ikinci kez referanduma sunulması şartını masaya koyabilir...

   Böylece 10 yıl önceki ayıbını da örtmüş olur...

   “Ya bu planı onaylar adayı yeniden bütünleştirirsiniz; ya da krediler ertelenir...”

   Bunu yaparsa, Kıbrıs sorununun çözümü çok kolay olur...

   Ama yapmıyor...

   Tek yanlı davranışlarla Kıbrıslı Türklerin güvenini yitiriyor...

   Öyleyse; ‘büyü bozuluncaya kadar’ Kıbrıslı Türklerin yapması gereken, kendi evini temizlemektir...

   Daha demokratik, daha  üretken bir yapı için çalışılmalıdır...

   Ve ilk adım Başkanlık Sistemi’ne geçiş olmalıdır...

 

YORUM EKLE

banner608

banner474