UBP’nin 22. Kurultayının saç, saça-baş, başa geçmesini bekleyenlerin hüsrana uğradığını, bir, iki ifade özürlüğü dışında esasa etki edecek gelişmelerin yaşanmadığını söyleyebilirim.
Faiz Bey’in kurultay öncesinde yapılan on-on iki ankette hep önde olduğunu, hatta ilk turda yeterli oyu alarak başkanlık yarışının galibi olacağını neredeyse bilmeyen kalmamıştı.
Nitekim %60.65’lik oy oranı ile ipi göğüslemiş durumda. 
Cumhurbaşkanı Tatar Kurultay öncesinde yaptığı açıklamada, hükümeti kurma görevini UBP’nin gerçekleştireceği, Kurultayın ardından, UBP’ye başkan seçilen kişiye vereceğini esasen açıklamıştı. 
Nitekim söylediğini yaptı ve Kurultay ipini göğüsleyen Faiz Sucuoğlu’na hükümeti kurma görevini verdi. 
Dün Sayın Sucuoğlu yeni Bakanlar Kurulunu açıkladı!
Kabinedeki değişiklikler ve değiştirilmeyenler bana göre mantıklı. 
İsim tespiti sadece Faiz Beye kalsa idi belki en az iki isim bakanlar kurulunda yer alamayabilirdi ama bunu da olağan karşılamak lazım. Öyle Bakanlıklar var ki sürekliliği zorunlu kılar. 
Bakanlıklara yapılan seçimler mantıklı olmasına rağmen yine de öküz altında buzağı arayanlar sıraya girdi. Çoğunluğu da muhalefet etiketli!
Tıpkı Hükümeti kurma görevi aldıktan sonra Faiz Sucuoğlu’nun Büyükelçiliğe ziyarete gitmesine gösterilen tepkiler gibi.
Yahu el insaf, Faiz Bey bu görevi aldıktan sonra kime gidecekti?
Anastasiadis’e mi gidecekti, yoksa AKEL’in kapısını mı çalacaktı? 
Yoksa kimilerinin yaptığı gibi Miçotakis’in ya da Cipras’ın ayaklarının altına kırmızı halı mı serecekti?
Ekonominin hali evlere şenlik, acınacak durumda, sorunlar yumağı dağlar gibi karşımızda. Bunlara mukabil bir tek uzanacak yardım ve destek eli var onun da Türkiye olduğu ortada. 
Hele dıştan destekli yeni kabinenin bir seçim hükümeti olduğunu hiç aklımızdan çıkarmayalım. Üstelik başlarında bir de bütçe meselesi var, on üçüncüler var, ödenecek devlet taahhütleri var!
Bilmem farkında mısınız, hükümet oluşumuna gidilir gidilmez sendikalar yine sokaklara döküldü. Genel grevler ayyuka çıktı! Amacın üzüm yemek olduğunu sanmayın, amaç bağcıyı dövmek!
Amaç, UBP’de yıllardan sonra ilk turdan Başkanlık oluşumuna gölge düşürmek.
Kabinede yer almamak bazılarında sıkıntı yaratabilir ama böylesi bir seçim ortamında KKTC’nin seçim bölgelerinde boy göstermek yerine sırasında kapalı kapılar arkasında çalışır olmak çok daha zor gelecek!
Uzun sözün kısası, çalkantılı bir dönemden sonra temiz bir sayfa açıldı. İki ay sonra sandıklar kurulacak. KKTC’deki siyasi yapılar içinde en hazırlıklı ve motive olmuş parti bana göre UBP’dir. Bunu değerlendirdikleri takdirde diğer seçimlerden farklı sonuçlar ortaya çıkabilir.
Son söz olarak ne diyelim dostlar, yeni kabine ülkeye hayırlı ve uğurlu olsun efendim!