banner564

Olacağı bu değil miydi?..

Son Durum

  Önünüzde iki tane araba koyuyorlar…

   Birisi Ferrari…

   Diğeri Ford…

   Hangisini seçersiniz?..

   Elbette çoğu insan Ferrari’ye yönelir…

   Ama size bir uyarı yaparlar:

   “Ferrari’nin yasal kaydı yok… Çalıntı mal…”

   Ford’un tüm evrakları tamam…

   Siz yine de Ferrari’yi mi seçersiniz?..

   O zaman başınıza geleni de çekeceksiniz…

   Kuzeyde kalan Rum mülkleriyle ilgili olarak 1974 yılındaki Başsavcımız Oktay Feridun ve Yüksek mahkeme Başkanımız Necati Münir Ertegün, Türk Cemaat meclisi başkanlığına mükemmel bir rapor sunmuştu…

   Uluslararası hukuktan ve Türkiye hukukundan örnekler vererek, kuzeyde kalan Rum mülklerinin kullanımı konusunda ciddi uyarılarda bulunmuşlardı…

   Birincisi; askeri binalar ve cephanelikler hariç, kullanıma verilecek tüm yerler için bir banka hesabı açılacak ve kira bedeli her ay bu hesaba yatırılacak…

   İkincisi; kullanıma verilen mülkler için kesinlikle koçan (tapu) vermeyiniz…

   İlk yıllarda bu uyarıyı dikkate alanlar, daha sonra “savaştık, aldık, bitti” mantığıyla hareket edip, güneyde bir karış toprağı olmayanlara dahi onlarca dönüm arazi verdiler…

   Tapulu araziler bir süre sonra arsaya çevrildi ve satışa sunuldu…

   Binlerce insan ‘hiç çalışmadan ve terlemeden’ ciddi servet sahibi oldu…

Defalarca uyarıldı

   Bu örneği yıllardan beri ara ara veriyor, ilgilileri uyandırmaya çalışıyoruz…

   Ne var ki; iyi niyetli önerileri dikkate almadılar…

   “Devlet tüm tapuların arkasındadır” diyerek, insanları cesaretlendirdiler…

   Aynı söylem hala devam ediyor…

   Tapuların arkasında olmak demek 20 milyar doların üzerinde bir tazminata hazır olmak demektir…

   Var mıdır 20 milyar dolarınız?..

   Eğer yoksa ‘sözlü teminatın’ hiçbir geçerliliği yoktur…

  Annan Planı’nın reddedildiği 2004 yılında kuzeyde mülk patlaması yaşanmıştı…

   Yüzlerce İngiliz vatandaşı, sahte ve sahte olmayan müteahhitler tarafından kazıklandı…

   KKTC’yi yönettiğini iddia edenler, kazıklanan İngilizlerin yanında yer almadı…

   Son üç yıldan bu yana 2004 yılındaki gibi emlak patlaması yaşanıyor…

   Ama bu kez alıcılar İngiliz değil Rus ve İranlılar…

   Avrupa’nın ambargosu nedeniyle, güneyden mülk alamaz duruma gelen Ruslar kuzeye akın etti…

   Onların ilgisi yüzünden konut fiyatları ikiye, üçe, hatta bazı bölgelerde dörde katlandı…

   Akıl almaz bir durum…

   Bunun sürdürülebilir olmadığını herkes bildiği halde, seyirci kalındı…

  Bazı insanlar, Rum arazileri üzerindeki mülkleri satarak aşırı derecede servet sahibi oldu…

   Satış sözleşmesinde konutun ‘eşdeğer’ olduğu belirtiliyor diye bunun sağlam bir belge olduğu iddia edildi…

   Ama gerçek durum böyle değildir…

   Güneyde bir ev bırakan adam, kuzeyden 5 ayrı arazi aldıysa ve tümünü satmışsa, bunun ‘eş değerde’ olduğunu nasıl iddia edebilirsiniz?..

   Neyse meselenin esası Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalıştırılmamasıdır…

   Binlerce dönüm Rum arazisinin üzerine oturanların “guruş vermeyik” diyerek siyasilerin elini kolunu bağlamaları yüzünden bu komisyon çalıştırılmadı…

   Yedi binden fazla Kıbrıslı Rum’un ‘satış başvurusu’ ileri götürülmedi…

   “Bunun sonucu ağır zararlara yol açacak” diyenlerin uyarıları dikkate alınmadı…

   Ve şimdi tehlike kapıya gelip dayandı…

   Rum Yönetimi, kuzeyde en büyük konut frması olan Afik Grubun COE’sunu tutukladı…

   Simon Aykut şu anda Rum merkezi cezaevinde yargılanmayı bekliyor…

   Bir Alman vatandaşı, ifade vermek için Rum polis karakoluna gitmediği için hakkında Avrupa Tutuklama kararı çıkarıldı…

   Rum lideri Hristodulidis ilk defa “mülklerimizi gasp edenler cezalandıracak” diyerek, herkese korku verdi…

   Öyle bir noktaya gelindi ki; Ferrari’niz var ama trafiğe çıkamıyorsunuz…

   Ford’u kullanan dünyanın her yerinde seyahat edebiliyor…

   Ferrari’li milyarder ise Dikilataş’ın etrafında dönüp duruyor…

   Çok üzücü…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 5 ay Önce

Yıllardır yok saydığımız TMK çalıştırmamanın bedelini ödeyeceğimiz günler Kapımıza Gelmiştir de Uluslarası Hukuku hiçe Sayan Gelmiş Geçmiş yöneticilerimiz Ganimet Çılgınlığı ile yağmalayıp Sattığımız Rum Mülklerinin başımıza bela olacağını gerçekten bilmiyorlar mı yani ? Bu Çağda Kimin Malını Gasp Edip Koçanlayıp Kime Satıyoruz sorusunu Soranımız mı var ? Dünya ve İleri Görüşlü Uluslararası Hukuktan anlayan Sayın Reşat Akardan Başka Programlarında yıllardır Yöneticilerimize TMK çalıştırın Uyarılarını yapan mı oldu ! Aldık Bizimdir Malına geleni ise ayağından vururuz mentalitesi ile Devlet edenlerimiz Üç Maymunları oynayadursun ‘ Paralarını alıp Kapı dışarı ettiğimiz İngilizleri değil de Kendi Kendimizi Kazıklayıp Kandırdığımızın Farkındamıyız acaba ? Şapka düştü Kel Göründü yıllardır Duyaya meydan okuyarak yapmış olduğumuz yanlışların bedel ödeme zamanı KKTCye gelmiştir ! KKTCyi Yönetenlerimiz Buzlu Et ithali yerine 120 bin Çadır ve Konteyner ithal etmeleri daha yerinde olmaz mı acaba ?
Yapma Bulma Dünyamıza Hoş Geldiniz !!
KTHY da dahil kötü yönetim ve kötü Siyasetimiz neticesi KKTC dediğimiz ülkede Batırmadık Sektör Bırakmadık yerle bir olan Ekonomimiz ile Elimizde son kalan Plansız Programsız Şişirdiğimiz İnşaat Sektörümüzün de Elimizde Patlamasına amak kaldığını bizden başka bilmeyen mi kaldı ! Yönetmedigimiz Elektriksiz ve Susuz dökülen ülkemizi getirdiğimiz noktada ne mi diyebiliriz !
GAME OVER TRNC !

Öz
Öz - 5 ay Önce

TMK aynı dili konuşarak anlaşmaya çalışan insanların önerdiği bir hukuk kurumu. Ayni dil nedir? Konuşanlar kimlerdir? Aynı dil, BM ce Kıbrıs için deklere edilen kararlardır. Konuşanlar da, bu kararlara evet diyen Kıbrıslı Türkler, AB ve AİHM sidir. Bir şekilde başa getirilen Tatar önce konuşma dilini bırakıp, kendi çalıp kendi oynarken, PAT diye karşısına hukuk çıkmıştır. Rumlar Tatar’ın beceriksizliklerini fırsata çevirmiş ve TMK nu devre dışına itmişlerdir. Başbakan durumun ciddiyetinden uzak, KKTC denen yasal olmayan oluşumun koçanları, yasal olmayan KKTC teminatı altında olduğu zırvasını dillendirirlen, Tatar ‘Bu ne lahana, bu ne turşu?’ gibisinde konuşma dilini meşru zemindeki TMK na çevirmiş.Eşit, egemen devlet! çığırtkanlığı ile devam edilirse , gidilecek yer TMK nunun yetkisinin kaldırılması olacak ama, eşit egemen devlet kafasındakiler maalesef tehlikenin, farkında bile değiller.

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 5 ay Önce

Sayın Devrim Bey , Reşat Akarın Yöneticilerimize TMK çalıştırın ve Rum Mallarını yağmalayıp Koçanlayıp Satmayın Uyarıları yıllardan beridir devam etmiş ve halen de devam etmektedir, Sayın Reşat Akarın Diyalog TV Gündem Özel Programlarını şayet izliyor iseniz Rum Malları konusunda yapmış olduğumuz yanlışın ciddiyetini Reşat Akardan başka kimse konuşmak istememektedir ! Gerçek şudur ki küçücük KKTCde yıllardır yapmış olduğumuz Yağmalama Usulsüzlük Sahtekarlık ve Yanlışlar artık Su üstüne çıkmış olup Görmeyen ve Bilmeyen kalmamıştır ! Sayın Reşat Akarın KKTC gerçekleri Bugünkü yazısı yıllardır Yapmış olduğu aynı uyarıların bir devamıdır ! KKTCde Perşembenin Geleceği Çarşambadan Belli değilimiydi yani ?

Devrim
Devrim - 5 ay Önce

Sorarim Resat beye,

Simdimi aklina geldi bunlari yazmak.

40 sene neden bunlari yazmadi?

seneler once bunlari yazanlari ve soyleyenleri vatan hayini diye cok kisi sucladi. Hic kimse bu insanlara sahip cikmadi ve dislandilar. Simdi noldu da bunlari yaziyor. Neler oluyor.

Hasan Kestigül.
Hasan Kestigül. - 5 ay Önce

Malesef ülkemizde 1974'ten günümüze Kıbrısın Kuzeyinde kalan Rum mallarının yaşanan gerçeğinin özeti.Mal tazmınin komisyonunun çalıştırılmaması çok büyük yanlış.Yapılan yanlışların bedelini günü geldiğinde bu ülkede yaşayanlar faiziyle beraber ödeyeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.

Dürü Çörekçioğlu
Dürü Çörekçioğlu - 5 ay Önce

Mükemmel bir benzetme

banner471

banner474