Bu kadın, herkesin arkasından konuşuyor ve hiç kimse hakkında iyi bir şey söylemiyor.
Kocasını bile çekiştiriyor.
“Çok zor adam, çoook,” diyor bana onu kastederek. “Bildiğin gibi değil.”
Yüzünü buruşturuyor, fiziki bir acı çekiyormuş gibi. Çirkinleşiyor.
Bir şey söylememi bekliyor. Söylesem daha konuşacak ama susuyorum. Başımı hafif hafif sallayarak yere bakıyorum, sözlerinden aldığım ilhamla derin şeyler düşünmeye başlamışım gibi.
Kesin benim arkamdan da kötü lâf ediyordur.
Etsin.
Benim için fark etmez.
“O da öyledir,” diye düşünürüm.
Bu sözler insanları eleştirmeden veya tahlil etmeden, olduğu gibi kabul etmenin formülüdür.
Birisi söyledi veya bir yerde okudum ama kim, nerede, hatırlamıyorum.
“O da öyledir,” diyeceksin ve onu kendi hâline bırakacaksın.
“Birisi hakkında söyleyecek iyi bir şeyin yoksa hiçbir şey söyleme,” demişti Nick Ludington. Bu öğüdü babasından almış.
Daha önce de yazdığım gibi, Nick bana gazeteciliği öğreten adamdır. O zamanlar Çevik Ailesi’nin malı olan Ankara Konur Sokak’taki Daily News Gazetesi’nin yazı işleri müdürü idi. Ben de çömezi idim. Onunla ofisinde tanıştırıldığım gün beni işe almıştı. Üniversite bir ay sonra bitecekti.
Onu tanımak başıma gelen en iyi şeylerden biridir. Gazeteciliği ondan daha iyi kimse öğretemezdi bana. Mesleğe dair bildiğim hemen her şeyi o kısa birkaç yılda ondan öğrendim.
Ondan birçok başka şey daha öğrendim: Kravat seçmesini, ceketimin üst cebine ipek mendil koymayı, halı, resim sevmeyi, bira bardağında beyaz şarap içmeyi, vesaire.
İyi öğütleri rehber edinmek ve iyi insanlarla beraber olmak, doğru bir yol tutturabilmekte önemli oldu benim için.
Ya kötü insanlar?
Güven, sosyal sermayenin önemli unsurlarından biridir (https://ourworldindata.org/trust). Başkalarına güvenmek veya güvenmemek kişinin kendini iyi hissetmesi açısından önemli olduğu gibi ekonomik kalkınmanın da vazgeçilmez öğelerinden biridir.
Güven, en basit hâli ile şu soruya verilen cevaptır: İnsanların güvenilir mi güvenilmez mi olduğunu varsayarsınız?
Finlandiya, İsveç, Norveç gibi ülkelerde insanların yüzde 60’ı güvenilir olduğunu varsayar. Bu ülkeler güven listesinin başındadır.
Türkiye insanların birbirlerine en az güvendiği ülkeler arasındadır. Türklerin sadece yüzde 12’si insanların güvenilir olduğunu düşünür. Brezilya, Ekvador, Kolombiya ve Peru bizden de berbat durumdadır. Oralarda insanların güvenilir olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 10’un altındadır.
Ben, nedeni bilinmez, insanların güvenilir olduğunu düşünenlerdendim. Bu beni istismara açık yaptı ve başta arkadaş sandığım kişilerden olmak üzere birçok kişiden kazık yedim.
Artık en ufak kötülük gördüğüm veya görme ihtimalim olan insanlarla ilişkimi tamamen koparıyorum.
Herkesin arkasından konuşan kadın, bunlardan biridir. O da öyledir, ama benden uzakta öyle olsun.
“O da öyledir”
- 17 Şubat 2022, 10:45
- 2.1B
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi
YORUMLAR
Mustafa Yüksel - 3 yıl Önce
Sene 68, Atatürk Lisesi’nden belge almışım. Komşunun oğlu Yalçın Daily News’un matbaa bölümünde fotoğrafçı Mustafa’nın yanına işe koymuştu beni. Gazetenin başlıklarını yazıyordum karanlık odada. İngilizce bilmeye gerek yoktu. Bilenler (Metin ve Nick beyler) üst kattan bana gönderiyordu. İlk kez Türkçe bilen bir Amerikalı görmüştüm. Derken yazdığım şeyleri merak etmeye başladım. Bir gün yine yukarıdan ‘Headline’ gönderdiler. Demirel’in sözü, hiç unutmam (Seizure of faculties is a crime against Constitution) Merak ettim, sordum ya da sözlüğe baktım ne demiş diye. O günden bugüne hala sözlüğe bakarım. Sonradan çok faydasını gördüm bu İngilizcenin. 2 ay çalıştığım gazete paradan fazlasını vermiş bana. Bazen motorcuya katılırdım elçiliklere gazete dağıtmak için. Muhtemelen Daily News yabancılar için tek kaynaktı Türkiye haberleri için.
Beyhan Alkan - 3 yıl Önce
Yine yaptınız yapacağınızı,bizi düşüncelerle baş başa bıraktınız.
Sağ olasınız ustam.
Selma Budak - 3 yıl Önce
Belki de gerçekten oyledir, cok zor bir insan dediği eşi hayatına 40 yıldır çökmüş bir sistir ve önünü görememiştir
m.şakir - 3 yıl Önce
Güven iyidir ama kontrol daha iyidir. - '' Amerikan Askeri Doktrini ''
Ruh İkizi - 3 yıl Önce
“O da öyledir.” Demek kolay da, sorun uzaklaşabilmektedir. “Püsküllü belâ” derler ya bir türlü seni bırakmaz.
Sayın MM, Tanrı herkese, ömrünün baharında Nick gibi bir şans versin...
Hüsnü - 3 yıl Önce
Şöyle ironik bir durum da var: Toplumun bir kısmı tek bir kişiye toplu olarak inanıp biat etme gibi bir refleks de gösterebiliyorlar. Toplumun bu kısmının yazar gibi en ufak kötülük gördüğü veya görme ihtimali olan insanlarla ilişkisini tamamen koparmak gibi bir refleksi olmadığı aşikar.
Sarp Ege - 3 yıl Önce
Kişiyi iyi tanımadan bir insan hakkında kesin karar vermeyin derdi ; bir yòneticimiz. İnsanların mülazahat hanesini açık bırakmakta fayda vardır.
Babaannem, baktı iş tartışmaya varacak, "Sen bilirsin" deyip karşısındakiyle iletişimi keserdi. Biz de, "Sen bilirsin deyince kavga döğüş olmaz" diye öğütlerdi. O da bu öğüdü kendisinsen öncekilerden almıştı. 1895 doğumluydu.
"kendisinsen" değil, "kendisinden".
"Biz de", "Bize de" olacak. Pardon.