Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili girişimler yoğun bir şekilde devam ediyor...
Rum lideri Nikos Anastasiadis, bir hafta kadar önce yaptığı açıklamada, Rum halkına ‘hiç kimsenin işini kaybetmeyeceği, devletin tüm kurum ve kuruluşlarının şimdiki gibi çalışmaya devam edeceği’ konusunda güvence verdi...
Peki bizdeki kurum ve kuruluşların durumu ne olacak?..
Bilen var mı?..
Olası bir çözüm sonrasında Rumlardan kimse göçmen olmayacak...
Tam tersi, yüz bin kadar insan ikinci veya üçüncü evin sahibi olacak...
Gelirleri daha da artacak...
Kıbrıslı Türklerin önemli bir kısmı ise; bunca yıl yürütülen sakat politikaların bir sonucu olarak
oturduğu evi ve işyerini kaybedecek...
Kendilerine sıfır daire verilse bile; bir başka bölgede, bir başka meslekte çalışmak veya iş aramak zorunda kalacak...
Bunları ‘sürece zarar vermek’ için değil, hala bugün oldu herhangi bir hazırlığın yapılmaması nedeniyle yaşanacaklar konusunda ‘uyarmak’ ve yetkilileri ‘teşvik etmek’ amacıyla yazıyoruz...
Annan Planı kabul edilseydi, yine 60 binden fazla insanımız göçmen durumuna düşecekti...
Bu kez rakamın daha da büyümesi bekleniyor...
Ayrıca; iade edilmeyecek bölgelerde Rum evlerinde oturanların da huzuru kaçacak...
Binlerce insan Mülkiyet Komisyonu karar verinceye kadar sancılı bir süre geçirecek...
Fırtına öncesi sessizlik
Üzücü olan şu ki; KKTC’yi yönetenler, özellikle iktidar partileri olası bir çözüme karşı hiçbir hazırlık yapmıyor...
Devleti küçültecek önlemler almak yerine, savurganlığı artırıcı adımlar atılıyor...
Çözüm sonrası Türk ekonomisi konusunda, ilgili örgütlerle ciddi toplantılar yapılmıyor, kararlar üretilmiyor...
“Nasıl olsa çözüm olmayacak” diyenlere şaşmak lazım...
Liderler 7 Kasım’da Cenevre’de buluşacak...
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşu için Zürih ve Londra Anlaşmaları yapılmıştı...
Şimdi İsviçre’nin bir başka kentinde toprak konusu görüşülecek, haritalar üzerine tartışmalar yapılacak...
Yine Rum lideri Nikos Anastasiadis, geçtiğimiz hafta içinde yaptığı açıklamada toprak konusunu görüşmek için önemli gerekçelerinin olduğunu belirterek aynen şöyle demişti:
“Eğer bu noktaya varırsak ki varacağımızı sanıyorum. Türk tarafı ilk defa tezlerini harita üzerinde sunacağı için müzakere tarihinde çok önemli bir an olacak...”
Mesaj açık
Rum liderinin mesajında anlaşılmayan bir şey yoktur...
Gayet açık ve net bir şekilde, ilk kez öenemli beklentiler içinde olduğunu söylüyor...
Bunların ne olduğunu, Cenevre toplantıları sonrasında çok büyük bir olasılıkla yine Rum gazetelerinden okuyacağız...
Bu yoldan geri dönüşün olmadığını yine Anastasiadis söylemişti...
Adamın başına kaya parçası düşmediğine göre elbette bir bildiği vardır...
ABD Başkan Yardımcı Joe Biden ile yaptığı görüşmelerden sonra bir o kadar daha cesaretlendiğini görmemek için, gözlerin kaybedilmesi gerekiyor...
Öyleyse; KKTC’yi yönetenler, özellikle de KKTC’yi yaşatacaklarını söyleyenler; kamu ve özel kuruluşlarımızı topluca yok olmaktan kurtarabilmek için neden hala önlem almıyorlar?..
Neden evin kapı ve pencerelerini sağlamlaştıracak adımları atmıyorlar?..
Cenevre zirvesine sadece 17 gün kaldı...
Zirvenin tamamlanmasından sonra ABD Başkanı Obama 14 Kasım’da Atina’ya gidecek...
KKTC’nin 33’üncü kuruluş yıldönümünden bir gün önce...
Bunun da mı bir anlamı yok?..
Hala sağır sultanları oynuyorsak...
Vay halimize...
