banner564

Nefes almadan çalışmak

 UBP önce ‘Geniş Tabanlı Reform Hükümetini’ tercih etti ve CTP ile ortaklık kurdu...
 Reform Hükümeti ise hemen hiçbir konuda adım atamadı...
 Tam tersi KKTC Maliyesi tarihinde ilk defa maaş ödemeyemez duruma geldi...
 Şimdi, 6 aylık bir aradan sonra UBP-DP koalisyonu deneniyor...
 İki partinin ‘ulusal davaya bakışları’ gibi ‘Liberal Ekonomi’ konusundaki fikirleri tamamen aynıdır...
 Bunlara ‘bir elmanın iki parçası’ diyebiliriz...
 Öyleyse, bugünden başlayarak kavgasız, gürültüsüz bir icraat seferberliğine girişmelerini bekliyoruz...
 Kıbrıs sorununun çözümü için iki toplum arasında müzakerelerin sürdüğü bir dönemde göreve başlayan hükümetin önünde çözüm bekleyen yığınla sorun vardır...
 Ülkenin ve halkın menfaatlerini ön plana çıkarmak suretiyle bu sorunları çözmeleri gerekiyor...
 Hangisinden başlayalım?..
 Öncelikle kamuda verimliliğin artırılması gerekiyor...
 Vatandaşı devlet dairelerinde perişan eden bürokratik işlemler ortadan kaldırılmalıdır...
 Eğitimde ve sağlıkta ‘tam gün’ uygulamasına geçilmelidir...
 Bu konuda popülist yaklaşımlardan daha çok gerçeklere dayalı kararların üretilmesi şarttır...
 Sağlıkta, uzmanlar kadrosu mutlaka oluşturulmalıdır...
 Bunun için de doktorların maaşları yeniden düzenlenmelidir...
 Tam gün çalıştıracağınız bir doktora 3-5 bin lira aylık maaş teklif ederseniz, bunu kabul etmez...
 Özellikle yurt dışında isim yapan ve büyük paralar kazanan uzman doktorlar ‘sırf vatan ve aile sevgisi’ için buraya gelmez...
 Eğitimde dibe vuruşun nedenlerini hepimiz biliyoruz...
 Sağlıkta olduğu gibi eğitimde tam gün uygulamasına mutlaka geçilmelidir...
 Avrupa Birliği üyeliği için her türlü fedakârlığı omuzlamaya hazır olan insanların, diğer yandan Avrupa’daki sistemden ısrarla uzak durmaları anlaşılır gibi değildir...
 Avrupa’nın bir parçası mı olmak istiyorsun?..
 Öyleyse eğitimden başla ve tam gün uygulamasından kaçma...

Yatırımlar teşvik edilmeli

 Güney Kıbrıs’ta hala 58 bin dolayında işsiz insan vardır...
 Nüfusun neredeyse dörtte biri ‘fakirlik’ sınıfındadır...
 Halkın tamamı, bankalardaki birikimlerinin önemli bir kısmını ‘traşlama’ nedeniyle kaybetmiş durumdadır...
 Rum Yönetimi, yaşanan acı gerçeklerden sonra bir dizi önlemleri hayata koydu...
 Kamuda küçülme ve özelleştirme bunlar arasındadır...
 Güneyde CYTA özelleştirme kapsamına alınırken, kuzeydeki Telekomünikasyon Dairesi devletin kontrolünde bırakılamaz...
 Aynı şekilde Elektrik Kurumu için de ciddi önlemler alınmalıdır...
  Güney Kıbrıs, Yunanistan ve İsrail ile elektrik konusunda entegrasyona giderken, KKTC’nin, Türkiye’den daha ucuza elektrik almasından daha akıllı bir düşünce olamaz...
 Güney Kıbrıs; ekonomik sıkıntıları atlatabilmek için turizm yatırımlarına öncelik verdi...
 Yıllardır tartışma konusu olan Casino Yasası’nı Meclis’ten geçirerek, ihale hazırlıklarına başladı...
 Casinoların faaliyete başlaması sonrasında güneyi ziyaret eden turist sayısının yılda 500 bin artış göstereceği hesap ediliyor...
 Rum Yönetimi, Orta Doğu’daki gelişmeleri ve Tunus’taki terör olayını fırsat bilerek, güvenli yer arayan turistleri adaya çekmek için büyük çaba harcıyor...
 Bizler, sadece bu adımları takip ederek bugünkü sıkıntıları geride bırakabiliriz...
 Daha çok turizm yatırımı, daha çok turist, daha çok istihdam, daha çok gelir demektir...
 Ne var ki; mevcut koşullar çerçevesinde bu ülkeye yatırımcı getiremeyiz...
 Önceden gelenlerin yaşadığı sıkıntıları görenler, daha ilk adımda geri çekiliyorlar...

Piyasa denetimleri
 
 Kuzey Kıbrıs’ın en önemli sorunlarından biri de aşırı vergi ve harçlar yüzünden maliyetlerin yüksek olmasıdır...
 Yüksek maliyetli ürünler sayesinde halkın önemli bir bölümünün güneydeki mağazalara yöneldiğini görmezden gelemeyiz...
 Yüksek maliyetlerle, rekabet gücünü artırmak mümkün değildir...
 Öyleyse; atılacak adımlardan biri de bu yönde olmalıdır...
 Kuzey Kıbrıs’ın, Dubai gibi vergisiz bir ülke haline getirilmesi halinde, sıkıntıların çok büyük bir bölümünü geride bırakmış oluruz...
 Dünyada ciddi değişimler yaşanıyor...
 Aklını kullananlar ilerliyor ve halkını mutlu ediyor...
 Aklını kullanamayanlar ise geriye gidiyor...
 Geriye gitmek, ülkenin yaşanmaz hale gelmesi, halkın mutsuz olması demektir...
 Yeni hükümetin atacağı her olumlu adımın destekçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz...
 Derdimiz, daha güzel bir ülke yaratmak, halkımızı huzur içinde yaşatmaktır...
 Yeni dönemin, hayırlı ve uğurlu olmasını diliyoruz...
 
YORUM EKLE

banner471

banner474