En tepeye yükselen kişiler neden tiksinç oluyorlar?
Tepeye yükselmek için her şeyi göze alan tipler oldukları için.
Bu değerlendirme Stanford Üniversitesi’nde “örgütsel davranış” profesörü olan Jeffrey Pfeffer’e aittir ve Financial Times’da okuduğum bir yazıya göre onun Güç Elde Etmenin Yedi Yolu (7 Rules of Power) adlı yeni kitabında yer almaktadır.
Pfeffer’e göre siyasette veya şirketlerde olsun, en üst makamlarda bulunanlar en cici olanlar değildir. Ciciler çoktan geride kalmışlar ya da yarışı terk etmişlerdir. Yarışı Trump gibiler kazanır. Tavırları şöyle olduğu için: “Kazanmak için ne yapmam gerekiyorsa bana söyle, onu yerine getireceğim. Her şeyi söyleyeceğim, her şeyi yapacağım.”
Gücün iyiye yönelik amaçlarla kullanılmasını istiyorsanız daha fazla iyi kişi güç sahibi olmalıdır, diyor Pfeffer.
Demek istediği şudur: Güç sahibi olmak için mücadele etmeyi mideniz kaldırmıyorsa, tiksinç liderlerin yaptığı aşırılıkları eleştirmeniz boşunadır.
İnsanların hedeflerine ulaşmakta başarısız olmasının veya yüksek statülü pozisyonlara ulaşamamasının nedeni, yarışta başarılı olmak için gerekli olanları yapmanın içlerine sinmemesidir.
“Lider olmak ve güç kullanmak bir popülarite yarışması değildir… Birçok liderin yaptıkları hoş tarifine girmez. Çalışılması en iyi şirketler listesi ile en çok takdir edilen liderler listesi örtüşmez.”
Sevilen biri olmak istiyorsanız ayrı. Bir CEO’ya ait şu sözleri naklediyor Pfeffer.”Eğer popüler olmak istiyorsanız köpek alın. Köpek sizi koşulsuz sevecektir.”
“Herhangi birinin Elon Musk tatlıdır, diyeceğini sanmıyorum. Veya Jeff Bezos tatlıdır veya Steve Jobs iyi biriydi veya Jack Welch herhangi birinin ıssız bir adada birlikte olmak isteyeceği şahıstı. Birçok lider narsisisttir, her ne kadar biyografilerinde ne denli şeker bir insan oldukları yazsa da.”
***
Pfeffer’in sözlerinin acı, ama gerçek olduğunu kabul etmek zor değil. Soldan sağa bakacak olursak bu gerçeğin en canlı sembollerinden olan Donald Trump’ı görüyoruz. Oradan aşağı Brezilya’ya indiğimizde Jair Bolsonaro karşımıza çıkıyor. Okyanusu aştığımızda yalancı ve soytarıların şahı Boris Johnson’a ulaşıyoruz. Devam edecek olursak... Rusya’nın Vladimir Putin’i, Hintli Narendra Modi, Myanmar’ın Min Aung Hlaing’i, Çin’in Şi Cinping’i, ıssız bir adada şahsen benim başbaşa kalmak istemediğim kişilerin baş sıralarında yer alıyorlar.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika bu tip liderlerle dolu.
Çok uluslu şirketler, özellikle bankalar ve petrol şirketleri ise bunların yağmur ormanıdır.
KKTC’ye dönecek olursak, UBP “Kazanmak için ne yapmam gerekiyorsa bana söyle, onu yerine getireceğimcilerin” Mekkesi’dir.
Özellikle başbakanlık söz konusu olduğunda.
Kudret Özersay ise cicilerin neden mesafe kaydedemeyeceğinin klasikleşmeye aday bir örneğidir.
Ama iyi insan olmak iyidir, bu nedenle lider olamasak da iyi olmaya devam edelim diyorum ve konuyu burada kapatıyorum.
Anti Sosyal Kisilik Bozuklugu (ASPD) olanlarin cogu zaman yuksek mevki sahbi olduklari, is hayatinda, liderliklte basarili olduklari, yuksek mevkilere gelebildikleri bilinmektedir. ASPD nin en onemli ozellikleri Narsisizm, Empati eksikligi, Machiavelianizm (manipulasyoncu yalanci olmak ) gibi "cicilikten " cok uzak karakter bozukluklari, ozellikleridir.
Bunlar empatileri olmadiklari icin kimsenin gozunun yasina bakmadan onlari cigneyip gecebilirler cunku epatisi olmayan insanlarin acima hissi yoktur, bunun ne oldugunu bile bilmezler ve anlama kabiliyetleri de yoktur; Her turlu yalan ve manipulasyonu hedeflerine ulasmak icin kullanirlar hatta bircogu "patolojik yalanicdirlar" yani gerekli olmasa bile yalan soylemekten kendilerini ali koyamazalar; Narsisit olduklari icin kendilerini herkesten ustun gorur ve diger insanlari kendisinden daha dusuk gordukleri icin onlari bir insan degil de bir "arac" olarak gordukleri icin de hic acimadan insanlari kendi hedefleri dogrultusunda kullanabailirler.
Sevginin ne oldugunu bilmez, anlayamaz yani anlama kabiliyetleri de yoktur. Duygusallik onlaricin bir mummadir. Sadece toplumda diger insanlarin birbirine nasil davrandiklarini ogrenip bunu 'taklit ederek" dikkat cekmezler.
Malesef bircok lider , bir cok basarili is adam politikaci vs bu ozelliklere sahiptirler.
Bunlarin beyinlerindeki noron baglantilari bile normalden farkli oldugu gosterilmistir. Yani bizim bildigimiz "normal " diyebilecegimiz insanlardan farkli bir yaratik turudur bunlar.
Bazi arastirmacilara gore her toplumda %10 15 bazilarina gore ise cok daha yuksek , hatta 1/4 oranina yakin sayida bu tur insanlar (yaratiklar) vardir.
Cok iyi rol aynayabildikleri icin de dikkat cekmeden toplumlarin icinde caktirmadan yasarlar ve cevrelerindeki insanlari kullanarak gerek aile gerek arakdaslik gerekse is hayatinda cevrelerindekilere cok buyuk acilar ve zaralar vererek resmen onlarin kaninini emerek yasarlar.
Ben bunlara yaratik diyorum cunku bir uzayli dunyaya gelse ve insanlari bu olzelliklerine gore incelese bunlarin bizim gibi insanlardan farkli bir cins oldugunu karar verirlerdi bence. Am bu son yazdigim paragraf sadece kendi fikrim, digerleri ise bilimsel gercekler.