Mayıs ayı ile birlikte, 2015-2016 eğitim öğretim yılı tamamlanmak üzere. Üniversite öğrencilerini, dönemin final sınavı heyecanı sarmış durumda.
2015-2016 eğitim öğretim yılında KKTC’de öğrenim gören üniversite öğrencisi sayısı seksen bin iken, önümüzdeki dönemlerde öğrenci sayısının yüz bine ulaşması hedeflenmektedir. KKTC’nin bir eğitim ve teknoloji adası olacağı söylenmektedir. Bu vizyona sahip olmakla birlikte bunun gereklerini yerine getirebiliyor muyuz?
1967 yılında Bill Gates, Seattle’da Lakeside Okulu’na kayıt yaptırır. Daha sonradan Microsoft’u birlikte kuracakları Paul Allen ile bu okulda tanışıyorlar. Gates, Lakeside Okulu’nda öğrenci olduğu yıllarda, Allan’la birlikte okulun bilgisayarını hacklediklerini açıkladı (hack: kişisel veya kurum/kuruluşlara ait bilgisayarlara ve ağlara izinsiz olarak giriş yapmak). Gates’in bu gençlik hackinin amacı da son derece ilginç. Gates, okulun bilgisayar sistemine yaptığı bu izinsiz girişlerde yalnızca kızların aldığı dersleri bulup o derslere kaydolarak sınıftaki tek erkek olmayı amaçladığını belirtti. Bu sıradışı fikri gerçekleştirmek adına zekâsı ve becerilerini kullanarak okulun bilgisayarını hacklemeyi beceren Gates, yine de daha sonra planı uygulamak için gereken o cesur adımı atamadığını da ekledi. Gates’in bu hikâyesini okuduğumda, onlar bilgisayar hacklemekle uğraştıkları zaman, bizdeki eğitim ortamı neydi ve bugün ne yapıyoruz diye düşündüm.
1960’lı yıllar iki toplumun çatışması ile geçen yıllar, 1974’te ikiye bölünen ada ve günümüzde hala devam eden görüşme süreci. Coğrafyamız böylesi bir süreçten geçerken, Gates okulda bilgisayarlı eğitim alarak yirminci yüzyıla damgasını vuran “Microsoft” yazılım şirketinin sahibi olarak karşımıza çıkıyor.
Fırsat buldukça coğrafyamıza öğrenci olarak gelen arkadaşlarla sohbet etmeye çalışıyorum. KKTC’de öğrenci olmak gerçekten zor! KKTC’de hayat öğrenci yaşantısına göre pahalı. En başta barınma ve ulaşım imkânlarının yetersiz olması en büyük sıkıntıları. Öğrenci yurtlarının yatak sayısının yetersiz oluşu, öğrencileri ev kiralamaya yöneltirken, bakımsız ve kırık dökük eşyalı evleri sterlin (£) üzerinden öğrencilere kiralıyoruz. Ulaşım ağının yetersiz olması ve erken saatlerde son bulması öğrencilerin dolaşım imkânlarını sınırlandırmaktadır. Ders sonrası boş zamanlarını değerlendirebilecekleri mekânların az olması, sosyalleşmelerini de kısıtlamaktadır.
Günümüzde öğrencilerin öğrenmek için arkadaşları ile daha çok işbirliğine, daha çok iletişime ve sorun çözmek noktasında daha esnek yaklaşımlara ihtiyaç duymaktadırlar. Eğer vizyonumuz eğitim ve teknoloji adası olmaksa, öğrenci sayısından ziyade, öğrenci niteliklerini artıracak unsurlar üzerine odaklanmalıyız. Belki o zaman bizden de bir Bill GATES çıkar. Neden olmasın! Vizyonumuza uygun misyonumuzu da şekillendirecek, kısa ve uzun vadeli gerçekçi programlarla her şey mümkün kılınabilir. Herkese iyi pazarlar.
