Nihayet kendimizi kış aylarında hissetmeye başladık. Meteoroloji dairesinin uyardığı gibi coğrafyamız yer yer sağanak yağışların etkisi altında kalmaktadır. Bu yağışlar tarım üreticilerinin yüzünü güldürmektedir. Fakat diğer bir yandan geçtiğimiz senelerde yaşananlardan dolayı kimileri korku içinde yağan yağmurun felaket getireceğinden korkmaktadır.
Geçtiğimiz hafta Meteoroloji dairesinin sağanak yağış uyarısından sonra örgün eğitime devam eden öğrencilerin bazıları sosyal medya üzerinden organize olarak okula gitmemişlerdir. Geçtiğimiz yıl yaşana sel felaketinde, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı örgün eğitime iki gün ara vermişti. Bu yıl da sağanak yağış uyarısı üzerine öğrenciler aynı beklenti içerisine girerek, eğitime ara verilip verilmeyeceğini, öğretmenlerini arayarak bilgi almaya çalıştılar. Sağanak yağış nedeni ile eğitime ara verilmeyeceğini öğrenen öğrenciler, bu sefer de kendileri organize olarak okullarına gitmemişlerdir. Hatta okullarımızın birinde bir sınıfın sadece iki öğrencisi okula gidince, öğrenciler arasında tartışmalar yaşandı. Gitmeyen öğrenciler giden iki öğrenciye, neden okula gittikleri ile ilgili hesap sormaya çalışmışlardır.
Gençlerin bu davranışı bende hemen “Ne ekersen onu biçersin” atasözünü anımsattı. Genel ortaöğretim bünyesinde eğitim veren okullarımızda, yağış uyarısı üzerine Cuma günü okula gitmeyen öğrenci sayısı hiç de az değildi.
Okula gitmeyen gençlerin neden okula gitmediklerini sorgulamak yerine, asıl sorulması gereken soru; geçen sene meydana gelen sel felaketinden sonra böylesi olayların birdaha yaşanmaması için ne gibi önlemlerin alındığıdır.
Burada alınması gereken önlemler ya alınmamış veya alınmış olsa bile vatandaş tarafından yeterli görülmemiştir veya alınan önlemler yeterli ise de vatandaş gerektiği şekilde bilgilendirilmemiştir. Dolayısıyla sağanak yağış uyarılarında yola çıkmaktan korkarken bu korkuyu da yarınımız olan gençlerin bilinçaltına yerleştirmiş oluyoruz.
Günümüzde yaşantımızın hemen hemen her alanında birçok eksiklerimiz vardır. Fakat bu eksikliklerin giderilmesi noktasında yeterli olamadığımız gözle görülebilir bir gerçekliktir. Çevre planlaması sürdürülebilir bir şekilde yapılandırılmadan yapılan inşaatlar, kalitesi düşük bozuk yollarda kullandığımız arabalar, eskiyen altyapısı yetersiz olan okullarda kalabalık sınıflar, hizmet kapasitesini aşan hastaneler ve uzayıp giden bir listede benzeri nice örnekler...
“Ne ekersen onu biçersin” atasözü genel bir sorunun, basit şekilde anlatılmasıdır. Her şeyin bir karşılığının olduğu anlatılmıştır. Yaptığımız işin karşılığının işe bağlı olduğu ifade edilmektedir. Kısacası; herhangi bir ekim işleminde ektiğimiz tohum, aldığımız önceki ürünün parçasıdır ve aynı ürün yetişecektir. Dolayısıyla ne ektiğimize dikkat etmeliyiz...
Herkese güzel bir hafta dileklerimle...
Ne ekersen onu biçersin
- 16 Aralık 2019, 09:58
- 231
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi