banner564

Mesai kaldığı yerden devam

Dokuz günlük tatilin bugün son günü. Üç gün olan Ramazan Bayramı veya bilinen diğer adı ile Şeker Bayramı, Bakanlar Kurulu kararı ile kamu çalışanları için bayram tatilini 9 gün olarak ilan etti. Bakanlar Kurulu'nun, arife günü olan 4 Temmuz ile 8 Temmuz Cuma gününü tatil ilan etmesiyle bayram tatili 9 güne çıktı.
Bayramlarda hep çocukluğumuz aklımıza gelir. Çocukluğumuzda bayramlık ayakkabılarla birlikte bayramlık elbiseler alınırdı. Sanırım günümüzde bayramlık kıyafet almanın bir heyecanı kalmadı. Her gün alının kıyafetler dolaplara sığmıyor artık. Keza bayramlaşmanın da bir önemi kalmadı günümüzde. Teknoloji bayramlaşmayı kısa, özlü sözlü ve ucuza getiriyor. Herkes bir yerlerde birbirlerine bayram kutlamaları için cep telefonlarından SMS atıyor ve bitiyor. En kötüsü de SMSler kişiye özgü olmuyor. Telefon rehberinde bulunan herkese ortak, toplu SMS atılıyor.
Bu bayram tatilinin dokuz gün olması nedeniyle bunu fırsat bilip yurt dışına tatile giden kişi sayısı çok. Birçoğumuz İspanya, İtalya veya Yunana Adaları gibi Avrupa paket turlarına katıldı. Türkiye’de paket tatil ayarlayanlarımız da oldu tabi. Nereden mi biliyorum! Benden ziyade Facebook biliyor bunları, sosyal medyaya bir göz atmak yeterli. Bazılarımızda tatil süresini Güney Kıbrıs’ta da değerlendirdi veya günü birlik gidilip geldi. Bütçesi zayıf olanlar ise yurt içinde Lefkoşa da kurulan bayram yeri ile eğlendiler. Tahminimce, milli hasılanın (ekonomik paket yardımı) hatırı sayılır bir kısmı dokuz günlük bayram tatili nedeniyle yurt dışına çıkmıştır.
Eskiden bayramlar yoğun bir heyecan dalgası ve büyük bir beklentiydi diye hatırlıyorum. Günler öncesinden evler temizlenir, tatlılar yapılır ve bayramın ilk günü sabahtan itibaren çocukların, yakınların ve komşuların ziyareti beklenirdi. Bayram dost ziyareti demekti bir zamanlar. Büyüklerin gönlünü almak, küçükleri sevindirmek demekti, şimdi ise her şey farklılaştı bayram heyecanımız kalmadı. Bayramda uzaklara tatile gitmeyi tercih eder olduk. Yakınımızdaki komşumuzun, dostumuzun kapısını çalmaz hale geldik. 
Eski bayramları ararken değişimi bayramlarda değil kendimizde aramalıyız. Manevi değerlerimizi daima hatırlayıp çocuklarımıza öğretmeliyiz. Büyüklerimiz, yaşlılarımız böylesi manevi günlerde, eski bayram günlerinin özlemi ile bir beklenti içine giriyorlar ve bekliyorlar. Onların bu beklentilerini göz ardı etmemek lazım, bir gün onların yerinde bizim olacağımız bir gerçek.
Yarın iş günü ve dokuz günlük tatilin ardından kamu kesimini tatil bitti sendromu ile iş başı yapacak. İş stresinden uzak geçirilen tatil dönüşü, işe adapte olmak başlangıçta zor gelecektir. Sanırım yarın kamunun gündemi geçmiş bayram kutlamaları ile bayram tatilinde yapılanlar olacaktır. Sonrasında ise gözler bir diğer dini bayrama olan Kurban Bayramına çevrilecek ve kamu çalışanları beklenti içine gireceklerdir. Neden mi? Çünkü Bakanlar kurulu 16 Eylül 2016 Cuma gününü resmi tatil verirse bir diğer yedi günlük bayram tatili bizleri bekliyor. Dilerim önümüzdeki bayram sadece kamu çalışanlarının değil, tüm çalışanların bayramı olsun. Herkese iyi pazarlar. 
YORUM EKLE

banner608

banner474