Değerli Okurlar,
21 Ocak 2015 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası faiz oranlarını 50 baz puan (% 0.50) oranında azaltarak % 7,75’e indirme kararı almıştı. Akabinde 24 Şubat 2015 tarihinde 25 baz puan (% 0.25) faiz indirimi yapma adına yeni bir karar daha alınmıştır. Buna ek olarak gecelik fonlama ve borçlanma faizleri de 50 baz puan indirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Para Politikası Kurulu temkinli para ve maliye politikalarının enflasyonu olumlu yönde etkilediğine vurgu yaparak, enflasyondaki düşüşün devamını öngördüklerini, ancak enflasyonu etkileyen unsurlardan olan gıda ve enerji fiyatlarındaki oynaklıktan ötürü indirimin ölçülü tutulmasına karar verdiklerini beyan etmiştir. Enflasyon oranı 2014 finansal yılının 2. çeyreği başında % 9.66 civarlarındayken Ocak 2015 dönemi itibari ile % 7.24’e gerilemiştir.
Türkiye’deki faiz politikası çerçevesinde faizlerin düşmesini takriben K.K.T.C. Merkez Bankası da faizleri indirme kararı almıştır. Bu çerçevede 12 Şubat 2015 tarihli duyuru ile TL ve EUR mevduat faiz oranlarını 50 baz puan (% 0.50) indirmiş ve döviz cinsi yasal karşılık faiz oranlarınıda sıfıra çekmiştir. Faiz kararlarının uygulaması 1 Mart 2015 tarihi itibari ile yürürlüğe girecektir. Aşağıdaki tabloda gözlemleneceği üzere 2009 yılının aralık döneminden günümüze kadar olan dönemde döviz faiz oranları stabil bir şekilde konstant (sabit) seviyede seyretmiş, TL faiz oranları ise 2013 finansal yılının 2. çeyreğinin başına kadar hızlı bir azalma trendi izlerken Şubat 2014 döneminden sonra artışlar gerçekleşmişti.
Kaynak: K.K.T.C. Merkez Bankası Mevduat Faiz Oranları
Faizlerin azalmasının kısa vadede K.K.T.C.’de yaratacağı muhtemel etkileri temel anlamda şöyle açıklayabiliriz;
K.K.T.C. Merkez Bankası’nın mevduat ve yasal karşılık faizlerini düşürme politikası bankaların merkez bankası ve para piyasalarından elde ettiği faiz gelirlerini azaltacaktır. Gelir ve gider dengesinin optimize edilmesi amacı ile müşterilere ödenen mevduat faiz giderlerinin azaltılması söz konusu olacaktır. Bu bağlamda özellikle TL ve EUR mevduat faizlerinde piyasadaki rekabet koşullarına bağlı olarak hafifçe bir azalma yaşanması son derece muhtemeldir. İndirilen faiz oranları daha yüksek seviyelerde olsaydı, ikinci etapta kredi faizlerini de azalması daha güçlü şekilde doğmuş olacaktı.
İkinci olarak ise Türkiye’de genel beklentiler arasında bulunan döviz kurlarının artışı, faizlerin düşmesinin muhtemel etkileri arasında yer almaktadır. Bunun ana sebebi ise düşen faiz oranlarıyla birlikte faiz gelirleri azalacağından dolayı Türk Lirası’nın cazibesinin azalması ve dövize karşı olan talebin artması ile ilişkilendirilebilir.