Yaşadığımız olayları, halk iradesinin darbelenmesi diye ifade edilmesi yanlış değildir. Ama bu tespit eğer iyice irdelenmezse yüzeysel kalır. Çünkü demokratik birikimimizde en esaslı nokta, seçilmiş organlardır. Anayasal temelde Meclis ve Cumhurbaşkanlığı bunun yansıma alanlarıdır. Son yıllarda bu alanlar için yapılan seçimlerde, iç ve dış baskı odaklarının çeşitli düzeylerde açık ve örtülü müdahalelerini yaşadık. Buna karşı demokratik tepkiler gösterildi. Bu müdahalelerle gelişen ise, başta Meclis olmak üzere seçilmiş organ ve kişilerin fonksiyonsuz hale sokulması oldu. Bugün geldiğimiz konak bunu açık ediyor. Çünkü halk oyu ile seçilmiş organ ve kişiler; seçime girmeyen odak ve atanmış ekipler tarafından işlevsiz kılınmaktadır. Halktan oy alarak seçilen parlamento çoğunluğunun Parti Başkanına, hükümet kurdurtulmadı. Kurduğu hükümet ise darbe ve ayak oyunları ile yaşatılmadı. Bu oyunun en önemli aracı ise, yine halk oyu ile seçilen Cumhurbaşkanlığı oldu. Yani Cumhurbaşkanlığı halk oyu ile belirlenen en Yüksek Anayasal organ olan Meclis iradesine karşı darbeci tutumun besleme yeri oldu. Bunu da, gayri resmi iletişim aracı olarak devreye sokulan kulislerde kulaklara fısıldanan, “Türkiye böyle ister” söylemleri ile gerçekleştirdi.
Bu işin böyle sonuçlanmasına yol açma imkanını bu odaklara; gerek kendi Kurultaylarında, gerekse seçimlerde iradelerini bunlara tevdi ederek seçilen, ama halkın bu iradesine sahip çıkmayan seçilmişler oldu. Küçük şahsi hesaplarla hareket ettiler. Bunun sonucu olarak, esas toplumsal demokratik temele, yani halk iradesine en büyük darbeyi vurdular. Böylece Sayın Sucuoğlu’na UBP Genel Merkezi önünde, “dik dur eğilme, arkandayız” sloganları atanlar, rüzgarda eğilip bükülen ama kırılmayan kamış veya sürünen, fakat bir yere sarılıp yükselen, sarmaşık dahi olamadılar.
Ne isterse olsun, esas noktayı göz ardı edemeyiz. Bu esas ise, halk iradesinin yansıma alanı ve yaşamın her alanın şekillenmesinde, Anayasal olarak en önemli organ olan Meclisin etkisinin siyasi, hukuki ve manevi olarak darbelenmesidir. Tarihimizde, benzer daha acı örnekler de vardır.
En esaslı örnek, 1981 seçimlerinden sonra yaşadıklarımızdır. 1981 seçimlerinde Kıbrıs Türk Federe Devleti Meclisinde, CTP, TKP ve DHP çoğunluğu sağladı. Bu muhalefet güçlerine hükümeti kurdurmamak için 12 Eylül Askeri Cuntasının baskısı ve desteği ile her şey yapıldı. DHP’yi ve TKP'yi bölerek ve kurdurdukları TBP isimli bir parti ile halk iradesine karşı oyunlar eşliğinde, UBP’yi yeniden hükümet yaptılar. Bu da onlara yetmedi. Bu kez de KKTC ilanını mahana göstererek Seçilmiş Meclisi fes ettiler. Seçilmiş milletvekillerinin yanına, Atama vekiller görevlendirerek, Kurucu Meclis yarattılar. Yani halkın seçtiği Yasama Organı dinamizmini dizginlemek ve demokratik enerji ile iradeyi setler kurarak kontrol etmek esas amaçtı. Ancak kısa sürede yalnız sol görüş sahibi insanlarımız değil, aynı zamanda orta sağda yer alan insanlarımızda Kurucu Meclis oyunun, toplum yaşamında halk oyu ile seçilmiş etkin Meclisin yerini alamayacağını kavradı. Bu nedenle bunu çok sürdüremediler. 1985 Anayasasından sonra seçime gitmek zorunda kaldılar. Bu seçimde de o Kurucu Meclis oyunun tarafı olan insan ve siyasi güçler halk oyu ile siyasal alanda yer alamadılar.
Yani “Diyanollos” diyerek Meclisin önemini göz ardı etmek, halk iradesini ve devlet organlarının, Anayasal temelde halk oyu ile yani halk iradesi ile şekillenmesi dinamiğini zedelemek sonucunu beslediğini görmek gerekir. Böylece yaşamı şekillendirme gücü, halktan oy almayan iç ve dış güç odaklarının atadığı kişiler ve siyasi gruplara geçer.
Bu nedenle yaşadıklarımız, Meclisin halk oyu ile belirlenmiş etkin ve verimli bir çalışma içine girmesinin önemini bize göstermelidir. Yani esas, halk oyu ile seçilmiş güçlerdir. Atanmışlar değil.
Meclis odak olmalı
- 16 Mayıs 2022, 09:42
- 143
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi
YORUMLAR
ARDA GENÇ - 3 yıl Önce
NE DEMİŞTİ KKTC'NİN ATATÜRK'Ü BÜYÜK LİDER RAUF RAİF DENKTAŞ: "BAŞINIZ DİK,KORKUSUZ YAŞAYASINIZ İNSAN HAYSİYETİ İÇERİSİNDE YAŞAYASINIZ DİYE ABİLERİNİZİN VERMİŞ OLDUĞU MÜCADELE BU NOKTADA BİTMİŞ DEĞİLDİR.ŞİMDİ BU ESER HEPİNİZDİR.DAĞ BAŞINI DUMAN ALMIŞ,YÜRÜYELİM ARKADAŞLAR."
NE MUTLU KIBRIS TÜRKÜ'YÜM DİYENE.
ARDA GENÇ - 3 yıl Önce
ÇATLASANIZDA PATLASANIZDA BU ÜLKEYE ENİNDE SONUNDA BAŞKANLIK SİSTEMİ GELECEKTİR.KKTC HALKININ %60'I BAŞKANLIK SİSTEMİNİ DESTEKLİYOR. ÇÜNKÜ PARLAMENTER SİSTEMİN YILLARDIR BU ÜLKEYE İSTİKRARSIZLIKTAN BAŞKA HİÇBİR ŞEY GETİRMEDİĞİNİ GÖRDÜ.BANA DÜNYA ÜZERİNDE 59 GÜNDE BİR 5 GÜNDE BİR HÜKUMETİN DEĞİŞTİĞİ BİR ÜLKE GÖSTERİN.HİÇ BOŞUNA DÜŞÜNMEYİN KKTC'DEN BAŞKA BİR ÜLKE BULAMAZSINIZ BU ŞEKİLDE.RUMLAR 1960'TAN BERİ BAŞKANLIK SİSTEMİYLE YÖNETİLİYOR. BAŞKANLIK SİSTEMİ KÖTÜ BİR ŞEY OLSA NEDEN RUMLAR 62 YILDIR BU SİSTEMİ KULLANIYOR.AYRICA TÜRKİYE'NİN VEYA BAŞKA BİR DEVLETİN BAŞKANLIK SİSTEMİ BENİM ÜLKEMİ İLGİLENDİRMEZ.KKTC'NİN BAŞKANLIK SİSTEMİ BAŞKAN ÜZERİNDE DENGE DENETLEME MEKANİZMASININ YÜKSEK OLDUĞU, YASAMA YÜRÜTME VE YARGI ERKLERİNİN KIRMIZI ÇİZGİLERLE BİRBİRİNDEN AYRILDIĞI,KUVVETLER AYRILIĞI İLKESİNİN ÇOK GÜÇLÜ ŞEKİLDE UYGULANDIĞI BİR SİSTEM KKTC'NİN BAŞKANLIK SİSTEMİ OLACAKTIR.AYRICA ÜLKEMİZİN ADI BAŞKANLIK SİSTEMİYLE BİRLİKTE KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ OLARAK DEĞİŞECEKTİR.ELEŞTİRİYE,GÖRÜŞ VE ÖNERİYE TAHAMMÜLÜ OLMAYAN YORUM ALTLARINA HAKARET VE KÜFÜR YAZANLARLA DA HUKUK ÖNÜNDE KARŞILACAĞIZ.
Vatandaş @ARDA GENÇ
- 3 yıl Önce
Turgut Katırcı ve Arda Genç’e hapis cezası... Girne’de faaliyet gösteren bir gazinoda kasiyer olarak çalışan ve 1 milyon 750 bin TL çaldığı ortaya çıkan Turgut Katırcı ile suç ortağı Arda Genç 2’şer yıl hapse mahkum edildi. Yayın Tarihi: 16/05/22 17:00 Yujarıdaki habere göre senin içeriye alındığını okuduk ama sen hala daha ayni hamam ayni tas ayni sakızı çiğniyorsun...Bu ne iş yaw...
Turgut Katırcı ve Arda Genç’e hapis cezası...
Girne’de faaliyet gösteren bir gazinoda kasiyer olarak çalışan ve 1 milyon 750 bin TL çaldığı ortaya çıkan Turgut Katırcı ile suç ortağı Arda Genç 2’şer yıl hapse mahkum edildi.
Yayın Tarihi: 16/05/22 17:00
Yujarıdaki habere göre senin içeriye alındığını okuduk ama sen hala daha ayni hamam ayni tas ayni sakızı çiğniyorsun...Bu ne iş yaw...