Masaj kelimesi Yunancada yoğurma anlamına gelir. Arapçada ise hafif bastırma anlamına gelen “massein” şeklinde geçer. Tarihin en eski dönemlerinde, birçok uygarlık binlerce yıl, fiziksel, zihinsel ve ruhsal rahatsızlıkları gidermek amacıyla çok değişik tarzlarda masajlar uygulamışlardır. Günümüzün hızlı temposunda çoğu zaman unuttuğumuz bu şifalı dokunuş, aslında güçlü bir iyileştiricidir.
Fizyolojik veya mekanik açıdan bakıldığında masajla kas dokularının yağlanarak optimum hareketin elde edilmesi sağlanır. Kas dokuları birbirinden bağımsız çalışacak şekilde yapılanmıştır. Kaslar kurur veya susuz kalırsa dokular birbirine yapışır ve kas katılaşır. Kasa sıvı verildiğinde, tekrar yumuşayarak esneklik kazanır. Kas dokularının etrafında dolaşım arttıkça gelen besin ve giden atık rutini de artar ve kas daha sağlıklı olur. Yaşlanma da geniş anlamda bir "kuruma" problemidir. Vücutta su azaldıkça yaşlanma hızlanır. Çok su içmek ve düzenli masaj yaptırmak kırışıklarla savaşırken etkili bir yöntemdir. Kan vücuda oksijen taşıdığından sağlıklı olmak için iyi bir dolaşım gerekir. Masaj kan dolaşımını artırır; dolayısıyla vücuda yararı kesindir.
Psikolojik açıdan bakıldığında masaj bir önem hatta bakımlılık hissi verir; vücudumuzun farkına varmamızı sağlar. Güvenli bir dokunuş hayatın önemli bir parçasıdır. Dolayısıyla bu işi bilinçli olarak yapan bir profesyonelin masaj sırasındaki dokunuşu aynı zamanda rahatlatıcıdır. Fiziksel anlamda masaj, veren taraf ile alan taraf arasında bir elektromanyetik enerji değişimidir. Bu enerji makine ve benzeri aparatlarla elde edilemez! Candan ve canlıdan gelen bu enerjiye doğu kültürleri "Chi" ya da "hayat enerjisi" adını verir. Masaj, günlük hayatın baskılarından sonra mini bir tatil anlamına gelir. Yapılan klinik bir araştırma, masajın zihinsel uyanıklığı artırdığı ve matematiksel zekayı keskinleştirdiğini de göstermiştir.
Sayısız fayda sağlıyor
Masaj genel olarak aşağıdaki rahatsızlıkların giderilmesinde faydalıdır:
• Yorgunluk: Kassal çalışma aralıksız sürdürülürse adına yorgunluk dediğimiz özel bir duygu oluşur.
• Fiziksel yorgunluk: Kapasite üzerindeki kassal zorlanmalar fiziksel yorgunluğa neden olur.
• Fizyolojik yorgunluk: Uzun süreli kas kasılmalarında öncelikle sinir-kas ileti hızında düşme olduğu tespit edilmiştir. Yani önce sinir iletisinde daha sonra kasların liflerinde fizyolojik yorgunluk gelişir.
• Biokimyasal yorgunluk: Kassal aktivitenin sürdürülmesi için enerji gerekir, enerji üretimi esansında bir takım yan ürünler ortaya çıkar laktik asit gibi bu kaslarda aşırı birikmesi de biokimyasal yorgunluğa neden olur. Masaj hareketlerinde sıvazlama ve diğer manipülasyonlar kaslardaki yorgunluğu aldığı açıklanan mekanik ve fizyoljik etkileri nedeniyle azaltabilir.
• Stres hormonlarını azaltır.
• Depresyonu yatıştırır.
• Hareketsizlik hastalıları
• Omurga sağlığı ve sırt ağrıları
• Felçler
• Eklem hastalıkları
• Yumuşak doku romatizmaları
• Selülit
• Fibrositler
• Fibrositler
• Myegelozlar
• Tendomiyozlar
• Uykusuzluk
• Uzun süreli yatak istirahati
• Tansiyona bağlı baş ağrıları
• Adele kramplarından sonra
• Kabızlık
• Adele çekmesi, burkulmalar
• Kırıklarda alçının çıkarılmasından sonra
• Yanık dokuların iyileşmesinde sonra
• Amputasyonlarda: Güdük ucunun proteze uygun hale getirilmesi için
• Yatak yaralarında çevre dokulara
• Skar dokuları ve adhezyonların çözülmesinde
• Yüz felcinde akut devre geçtikten sonra
• Astım ve bronşektazi de
• Sportif aktivite öncesi pasif ısınma ve motivasyon amacı ile
• Sportif aktivite sonrası yorgunluğun giderilmesi amacıyla
Masaj şekilleri çok çeşitlidir. Klasik masajdan lenf drenajına, bağ dokusu masajından şiatsuyo, İsveç masajından ritmik masaja kadar geniş bir yelpazeye uzanır. Her bir masajın şekli, özel bir tekniğe ve etkiye sahiptir. Buradaki önemli nokta ise; masajın süreç olarak ilk yarısında dinlendirici, ikinci yansında ise canlandırıcı bir etkiye dönüşmesidir. Masajda kesintisiz gerçekleşen ritmik el hareketleri sayesinde rahatlama sağlanarak gerginlik giderilir. Fiziksel olarak; lenfatik ve endokrin sistem, solunum, sinir, dolaşım, iskelet, sindirim ve bağışıklık sistemine olumlu yönde etki eder. Masaj aynı zamanda zihinsel düzeyde de işlev görür. Zihnin gevşemesini sağlar. Virüslere ve hastalık oluşturan mikroplara karşı direnci sağlayan antikorların ve akyuvarların bedendeki üretimini arttırırken, bağışıklık sistemini de güçlendirir. Masajdaki derinlemesine dokunuşlar, vücut sıvılarını hareketlendirici etki sağlarken, aynı zamanda kanın kalbe ve ciğerlere daha çabuk gitmesini sağlar. Ekstra bir araç gerektirmeyen masaj dolaysız ve kendiliğinden, insan bedenindeki üç sistemle çalışır:
• Dolaşım
• Sinir
• Lenfatik
Cilt, masajla çeşitli uyarıları alarak, refleks yoluyla daha derin tabakalara iletir. Masajla tüm organlar pozitif şekilde uyarılıp, canlandırılarak enerji akımı da desteklenir.
Bin yıllık geçmişe sahip ayurveda temelli bir Hint masajı tekniği olan “champ”; yüz, omuz, boyun ve kafatasını kullanarak yumuşak dokuları harekete geçirmeyi ve bu yöntemle de vücutta enerji dengelerinin korunmasını temin eder.
Masaj yapılmayacak durumlar nelerdir?
Sayısız yararları olan masajın yapılamayacağı durumlar da vardır. Bunun için bir de madalyonun ters yüzüne bakmak gerekir. “Masaj yapılamayacak durumlar acaba nelerdir?” diye soracak olanlara bu koşulları bir bir sıralayalım;
• Doktorun izin vermediği durumlarda
• Enfeksiyon kapmış bölge ve çevresine
• Şüpheli kırık çıkık, yara ve yanık olan bölgelere
• Tanı konulmamış şişliklere
• Varislere
• Deride kızarıklık olduğunda
• Ödem, zorlama ve incinme durumlarında
• Şeker ve böbrek hastalarına
Masaj yaptırmanın vücuda zararı var mı?
Gerginlikten kurtulmanın, biraz daha rahatlamanın en iyi yollarından birisi masaj yaptırmak. Ancak uzmanlar masajın doğru eller tarafından yapılması gerektiğini, yanlış yapılacak masajın ciddi rahatsızlıklara yol açabileceğine dikkat çekiyor.
Masaj ortalama ne kadar uygulanmalıdır?
Masaj süresi, uygulanacağı bölgeye göre farklılık göstermektedir. Buna göre;
Genel vücut masajı: 45-60 dakika,
Yüz masajı: 5-10 dakika,
Kollar: 10-15 dakika,
Bacaklar: 15-20 dakika olmalıdır.
Masaj, vücutta nasıl bir etki yaratır?
Masaj tedavisinde etkiler ve alınacak sonuçlar, yapılan uygulamalara ve tekniğe göre çok değişir. Masaj tedavilerinin hemen hemen hepsinde, çevresel damar ağında genişleme kızarıklık görülür. Böylece dokulara besin ve savunma maddelerinin akışı hızlanır; genel metabolizma canlanır; oksijen kullanımı artar. Ayrıca metabolizma atıklarının dokulardan uzaklaştırılmasıyla da yorgunluk giderilerek ağrı azaltılır. Masajın uygulama şekline bağlı olarak oluşan bir başka etkisi de uyanıklık düzeyini yükseltmektir. Buna karşın devamlı, ritmik, yavaş ve geniş alanlı ılımlı uygulamalar sakinleştirici, gevşetici ve uyku getirici etki gösterir.
Masaj hangi rahatsızlıklarda uygulanabilir?
Masaj, yara dokuları ve yapışıklıkların çözülmesi ve giderilmesinde, kas spazmı, tendon iltihabı, uykusuzluk ve nevrasteni durumlarında, kas krampları ve yaralanmalarda akut devreden sonra, migren, gerilim tipi ve hipertansiyona bağlı baş ağrılarında, ağrılı adet dönemlerinde, kabızlıkta ve ağrılı noktalarda uygulanabilir.
Masajın uygulanmaması gereken durumlar var mıdır?
Damar darlık ve tıkanıklıklarında, kanama eğilimi ve pıhtılaşma bozukluklarında, eklem zarı iltihaplanmalarında, deri enfeksiyon ve hastalıkları, kanser, akut enfeksiyon hastalıkları ve akut yaralanmalar masajın uygulanamayacağı durumlardır. Ayrıca yemeğin hemen ardından masaj uygulatmak da zararlıdır.
Masajın yanlış kişiler tarafından uygulanması ne gibi sonuçlara yol açar?
Masajın kesinlikle doğru kişiler tarafından uygulanması gerekir. Yoksa uygulanan masaj dokulara zarar verebilir. Vücudun bir bölgesinde tam anlamıyla kaynamamış bir kırık varsa kırığın yeniden büyümesine neden olabilir, damar tıkanıklığı varsa pıhtı atma riskinin artmasına yol açabilir, kaslarda yırtılmalar ve zedelenmeler de oluşabilir. Ayrıca yanlış uygulanan masaj hiçbir vücuda hiçbir yarar sağlamaz.
Devamı haftaya...