Maraş; Kıbrıs’ın en güzel, en gözde turizm bölgelerinden biriydi...
Fakat; 1974 Barış Harekatı sonrasında bu kent kendi kaderine terk edildi...
İki toplum arasında kalıcı bir anlaşma yapılamadığı için, Rum göçmenler buradaki mülklerine dönemedi...
Ne var ki; Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kararıyla, KKTC Yönetimi de burasını yerleşime açamadı...
Aradan geçen uzun yıllar, Maraş’taki binaların büyük ölçüde çökmesine yol açtı...
İnsan bu duruma üzülmez mi?..
Elbette üzülür...
Öyleyse; bir çıkış yolu bulmalı ve Maraş yeniden eski günlerine dönmelidir...
Bunun için de en uygun yöntem, Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulunmasıdır...
Kıbrıslı Rumlar, 2004 yılında Annan Planı’nı kabul etmiş olsalardı, tüm göçmenler Maraş’a dönmüş olacak ve burası yeniden turizm faaliyetlerine başlayabilecekti...
Büyük fırsatı kaçırdıkları için hasta olup, hayatını kaybeden Maraşlı Rum göçmenler vardır...
Onlar adına da üzgünüz...
Ne yapılmalı?..
KKTC hükümeti son zamanlarda Maraş’ın ‘Türk Yönetiminde’ açılmasından söz ediyor...
Hatta büyük iddialar havada uçuyor...
“Tapusu bizde, haydi açalım, şahlanalım, Doğu Akdeniz’in Singapur’u olalım” deniliyor...
Bunca zaman Maraş olmadan da Singapur olamaz mıydık?..
Ayağımıza taş bağlayan mı oldu?..
Güzel Girne’mizi neden geliştiremedik.?..
Tarihi Girne Antik Limanı’nı dahi yönetemediğimiz gerçeğinin arkasına saklanarak, Doğu Akdeniz’in Singapur’u olma iddiasında bulunabilir miyiz?..
Yabancılar bu halimize bakınca gülmezler mi?..
Bizimle dalga geçmezler mi?..
Kuzeydeki paha biçilmez tarihi eserlerin büyük bir çoğunluğunu yağmalayıp, çürümeye terk eden bizlerle alay edenlere kızabilir miyiz?..
Girne’deki turizm yatırımlarına yol götüremeyen, yatırımcılara ‘düşmanca’ bakan, haberleşmede çağ dışı kalan, elektrikte kendi insanını bile ağlatan bir ülke Singapur olabilir mi?..
Lafla Singapur olamayacağımızı hepimiz biliyoruz...
Öyleyse; 11 Ekim Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasındaki gelişmeleri beklemeliyiz...
Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik olumlu bir gelişme yaşanırsa, Maraş’ın geleceği zaten müzakere masasında belirlenecek...
Çözüm umutları bir kez daha boş çıkarsa, o zaman Taşınmaz Mal Komisyonu mali yönden güçlendirilmeli ve Maraş’taki mülklerin satın alınması konusunda adımlar atılmalıdır...
Göçmen Rumların gönüllü satış yapması halinde dünyanın buna saygı göstermekten başka şansı yoktur...
Ancak; farklı yöntemleri düşünmek bizleri içinden çıkılmaz felaketlere sürükler...
İyi haftalar...