Saim YILMAZ

Her devrin vazgeçilmez ismi o… Duygusal şarkıların piri... Hareketli şarkılarını prensi...

Duygusal ezgilerin piri ile sizin için bir araya geldik. İşte en içten haliyle Tan Taşçı...  

 

Rica Ederim, Kalbime Gömüyorum, Sözümü Tutamadım gibi duygusal şarkılarıyla dinleyicinin kalbinde taht kuran Tan Taşçı, son günlerde yine duygusal bir şarkı olan "Nasıl Seveceğim?" ile gönülleri fethetmeye hazırlanıyor. Sadece slow şarkılar değil, bunun yanı sıra meslektaşlarıyla yaptığı remix çalışmalarla da adından sıkça söz ettiren Tan, "30'lu yaşlarımda müzikle ilgili daha iyi şeyler yapmam gerektiğini düşünüyorum. Eskisi gibi değilim. Daha ince eleyip sık dokuyorum. İyi bir şeyler ortaya koymak için daha çok çalışıyorum ve geçmişte yaptığım hataları yapmamaya özen gösteriyorum. Hiç bir şey için acelem yok" diyor. Müzik dünyasında ilk albümünün çıkış tarihinden itibaren 11 yılı geride bırakan Tan Taşçı ile Maxim Royal'deki muhteşem sahne performansının ardından kulisinde bir araya geldik ve sohbet tadında bir röportaj gerçekleştirdik.

Saim: Sizin için çok yönlü bir sanatçı demek yanlış olmaz sanırım. Tan, erken çıktığı müzik yolculuğunun başında, kendine belirlediği hedefe ulaşabildi mi?

Tan: Aslında hayır, belli bir hedef belirlemedim. İnşallah ömrüm yettikçe, sağlığım yettikçe devam edeceğim. Şu an daha bir iki basamak çıktığıma inanıyorum. Otuz küsurlu yaşlarımdayım, asıl güzel basamakları yeni yeni yürüyeceğime inanıyorum. 

 

"Proje albümü için her şeyi yapabilirim"

Saim: Tan Taşçı albümleri hep beklenen kalitede ve hep beklenen lezzette geliyor. Bundan sonraki projelerde dinleyiciyi şaşırtabilirim diyeceğin bir albüm gelebilir mi? (Mesela; caz, rock, v.b.)

Tan: Eğer bir proje albümüyse her şeyi yapabilirim. Mesela bir 90'lar pop albümü yapmayı düşünüyorum. Albümlerimi eskiye nazaran çok daha özenle yapıyorum. Mesela uzun süredir bir albüm hazırlıyoruz, inan çalışmaktan kafayı yedim. Adımı bile unuttum yani o derece. 

Saim: O zaman muhteşem bir albüm geliyor...

Tan: Güzel olacaksa olsun artık bu yaştan sonra. Öyle gençlik albümleri gibi albümler yok. 

 

"Spontane düetler daha güzel oluyor"

Saim: Aklınızda olan ya da aklınızda kalan ve mutlaka onunla düet yapmalıyım dediğiniz bir isim var mıdır? Ya da Tan Taşçı kimleri dinler?

Tan: Yani nasıl diyeyim, çok fazla dinlediğim ses var ama gerçekten duyguyla ve yürekten okuyan insanlara inanıyorum. Bir zaman sonra şımaran ya da duygusunu kaybeden çok güzel sesler de var tabii. Henüz daha iki gün önce bile çıkmış olsa benim için güzel şarkı söyleyen insan çok kıymetli. Güzel beste yapan insan da kıymetli ama bu göreceli, değişiyor zamanla. Şu an düet yapmak istediğim biri aslında aklıma gelmiyor hiç. Spontane daha güzel oluyor yaa... Hayat karşıma çıkardığı zaman. Mesela; Serdar Ortaç öyle oldu. Demet öyle spontane oldu ve onlar daha güzel sonuçlar verdi. 

Saim: Tan Taşçı denilince hep; çizgisini bozmayan, belli kalıpları olan ve beyefendi kişiliğinden asla ödün vermeyen mütevazı bir adam tanımlamaları ortaya çıkıyor. Bunca yıldır hakkında kötü tek bir haber bile yapılmayan bir sanatçı olarak, bu sorumluluğu taşımak zor gelmiyor mu? Hayatını bu tanımlamalara göre zaman zaman kısıtladığın oluyor mu?

Tan: Teşekkür ederim öncelikle. İnan elimden geldiğince öyle olmasını istiyorum ve onun için gayret ediyorum. Bazen asiliklerim oluyor, kendime göre davrandığım oluyor. Çok dürüst olduğum, çok rahat olduğum oluyor. Ama onun dışında hep samimi olmaya çalışıyorum. İnsanın hataları da oluyor, sonuçta hiç birimiz peygamber değiliz. Sanatçıyız diye mükemmel insanlar olmak zorunda da değiliz. En büyük yanlış bu zaten. İyi sanat yapıyor olabiliriz ama bunun yanın da kötü de olabilir karakterimiz. Örnek alınmaması gereken bir sürü sanatçı da olabilir. Sadece sanatlarıyla ilgilenilmeli ama hani bir nebze sanatımı seven insanlar da benden örnek alacaksa onlara kötü örnek olmak istemem. Elimden geleni yapıyorum, teşekkür ederim böyle düşünmen çok sevindirdi beni. 

"Sevdiğim ama yaptıklarını kendisine yakıştıramadığım sanatçılar oldu"

 

Saim: Şarkı söylemek zaten çocuk çocukluk hayalindi sanırım. Şimdi ise Tan Taşçı büyük bir hayran kitlesiyle zirvede. Çocukken yerinde olmak istediğin bir isim var mıydı?

Tan: Çocukken yerinde olup yerinde şeyler yapmak istediğim insanlar vardı. Hep böyle çok sevdiğim sanatçılar oldu ama yaptığı şeyleri bazen yakıştıramadığım sanatçılar da oldu. Onlar kadar büyürsem bir gün, yapmak istediğim ve hayal ettiğim şeyler var. Daha böyle bana yakışan şeyler, iyi anılabileceğim şeyler. 

 

Saim: Tan Taşçı hayranlarına erkenden müjdesini verebileceğimiz yeni bir projen var mı?

 

Tan: Zaten yepyeni, sımsıkı bir albüm hazırladık. Onunla ilgili projeler var sırada. Umarım herkes tarafından çok beğenilen bir çalışma olur. 

 

Saim: Şu anda Tan Taşçı olmasaydın, sence ne ile ilgileniyor olurdun?

 

Tan: Sanırım başka bir şey yapamazdım. İlle de beste, ille de şarkılar, ille de müzik. 

 

Saim: Peki iş dışında gece hayatını sever misin?

Tan: Çok sevmiyorum. Daha çok dingin bir hayat herhalde benimkisi. 

Kısa kısa...

Aşk: Sihirli, sihirli bir hastalık. 

Dost: Göreceli bir kavram. Siz verdiğiniz kadar var dostlarınız. Sizin aynanız, size yansıyan. Bazen dostlarınıza isyan edebilirsiniz ama bu bilin ki sizdendir. Sadece verdiğiniz kadar var. 

Tan için olmazsa olmaz: Samimiyet.

Aile: Özel, çok özel, çok gizli. Pırlanta yani. 

Çocuk: İnşallah istiyorum. Çok istiyorum. 

Uğur: Uğurum var. Temiz kalp uğurdur bence. 

Müzik: Başka ne yapardım bilmiyorum. Başka ne yapabilirdim hiç bir fikrim yok. Her şeyim. 

Kıbrıs: Yani Kıbrıs gerçekten sihirli. Çok değişik bir atmosfer, hep özeniyorum buradaki atmosfere. Sihirli bir havası var. Hiç bir zaman burada beste yapma ve çok uzun tatil yapma şansı yakalayamadım. Ama bunu yapmak ve denemek istiyorum. Çünkü buranın çok değişik bir enerjisi olduğuna inanıyorum. 

Yepyeni albümünün şarkılarıyla yeniden Maxim Royal'de...

Tan Taşçı, yoğun istek üzerine, kaçıranlar ve yeniden izlemek isteyenler için 21 Mayıs Cumartesi günü yepyeni albümünün dumanı  üstünde şarkılarıyla Maxim Royal'de hayranlarının karşısında olacak.