Gelişmiş ülkelere kıyasla yüksek enflasyon ve para biriminde develüasyon yaşayan Türkiye ve KKTC’de maaş ve ücretlerin alım gücü hızla eridiğinden dolayı zamlar artık yılda bir yerine iki kez yapılmaya başlandı. Türkiye’de Memur ve emekliye yapılacak zam oranını etkileyecek 6 aylık enflasyon ise yüzde 19,77 olarak gerçekleşti. ÜFE – TÜFE makası 2,21’e gerileyerek 2020 yılından sonra en az farkla kapanma sinyali verdi. KKTC’de ise 6 aylık enflasyon oranı % 33,32 çıktı. Dolayısıyla memur, emekli maaşları ve asgari ücrete yapılacak ara zammı oranları netleşti. Yıllık enflasyon baz etkisiyle hızlı bir azalma kaydetti ancak Türk Lirasında devam eden sert değer kayıpları enflasyonun kısa vadede kontrol altına alınmayacağı ve tek hanelere gerilemekten uzak olduğu mesajını veriyor. Keza yılsonundan itibaren 6 aylık zaman zarfında döviz satış kurları ortalama olarak % 50 civarında artış kaydetti. Dövizdeki artış ise elektrik, benzin gibi enerji başta olmak üzere tüm fiyatlara zam olarak yansımaya devam ediyor.
Türkiye’de en düşük memur maaşının 22 bin liraya yükseltilmesini de içeren kanun teklifi TBMM Başkanlığı'na sunuldu. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, bu kapsamda, yüzde 17,55 artı 8 bin TL “seyyanen zam” yapılacağını bildirdi. Bu durumda enflasyonun hayli üzerinde memura % 86’lık bir zam oranıyla refah payı kazandırılacak. Emeklilere ise enflasyon oranı kadar % 19,77’lik zam yapılmasının planlandığı açıklandı. Ayrıca haziran ayında asgari ücrete % 34 oranında zam yapılarak net asgari ücret 11.402 TL’ye yükseltilerek KKTC asgari ücretine yanaştı. KKTC’de ise % 33,32 ile 6 aylık haziran enflasyon oranının memur ve emeklilere temmuz ayında yansıtılacağı yönünde beyanatlar verildi. Ayrıca asgari ücret komisyonu ise toplanacak. Bu durumda da belirleyici oran enflasyon oranı olacaktır. Zira yüksek enflasyon ortamında düşük oranlarla yapılan artışlar Türkiye maaşlarının KKTC’deki maaşları geçmesine olanak verebilir. Asgari ücretin üzerinde maaş kazanan özel sektör çalışanlarının da en az enflasyon oranı kadar bir ara zam yapılması insan kaynağı kalitesini ve motivasyonunu korumada hayli önemlidir…
Bankalarda faiz oranı riski arttı
23.06.2023 tarihinde TCMB 750 baz puan faiz artışına giderek para politikasında sıkılaşma ve Ortodoks politikalara dönüş sinyali verdi. 3 aylık mevduat faizleri ise 6 ayda % 16,55 oranında artarak % 40,72’ye çıktı. Tüketici kredi faiz ortalaması % 41,68 çıkmasına karşın ticari kredi faiz oranı ortalaması % 15’de kalarak bankaları faiz oranı riskine maruz bıraktı. Mevduat ve kredi faizleri politika faizi artmadan yükselmeye başlamıştı. Artık faiz artışlarına politika faizleri de eşlik ediyor. Bu durumda önceden verilen düşük faizli krediler mevduat giderlerinin artmasıyla zarar yazmaya başlayacaklar. Buna ek tüzel kişi ve vatandaşların olarak yüksek faiz nedeniyle krediye erişmesi zorlanacak ve kredi sıkılaşması para arzının da azalmasını sağlayacaktır. Dolayısıyla düşük faizli krediyle yatırım yapma dönemi geride kalıyor…
Moody’s’den Türk bankacılık sektörü değerlendirmesi:
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s Türkiye’de para politikasında normalleşmeye dönüşün bankaların kârlılığını destekleyeceği görüşünü paylaştı. 24 Haziran’da TCMB’nin menkul kıymet tesisi oranını düşürdüğü hatırlatılarak “Bu adım TCMB’nin politika faizini yüzde 8,5’ten yüzde 15’e yükseltmesinden 2 gün sonra geldi. Uzun zamandır Türk bankalarının kârlılığını da azaltan ortodoks olmayan politikalar sürdüren TCMB’nin son adımları, ortodoks para politikasına yaklaşılmasını sağladı.” ifadeleri yer aldı. Raporda kademeli normalleşme politikasının bankacılık sektörünün kârlılığını destekleyeceği ifade edilerek “ancak ortodoks politikaya dönüşte ardı ardına atılabilecek yanlış adımlar bankalar için temel risk olarak görünüyor” değerlendirmesi yapıldı.
Maaş zam oranları belli oldu, faizler ise yükseldi
- 07 Temmuz 2023, 09:32
- 2.8B
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi