Türkiye’de 24 Haziran’da seçim gerçekleşecek. Aynı dönemde de KKTC'de Genel Yerel Seçimler gerçekleşecek. 
Bu ilk kez oluyor. Üstelik bu ilk kez olacak olan, Kıbrıs'ın Kuzeyinde Türkiye seçmenlerinin de oy kullanma ve siyasi kampanya yapma imkânı olan bir dönemde yaşanacak.
Bir kere bir gerçeğimiz var. KKTC seçmenlerinin bir kısmı artık Türkiye seçmenidir de.
Dolayısı ile bu küçük ama sorunlu coğrafyada ayni anda iki ülkeyi de doğrudan ilgilendiren iki seçim olacak. Bir tanesi başa dert iken, şimdi “ikizimiz” olacak. 
 Ultrasound’ta çıkan foto bu!
Şimdi ne olacak? 
Küçük yerel hesaplarla bağlantılı olarak, Kuzeydeki Yerel Seçimlerde, kimi adaylar ile partiler, Türkiye’deki seçimleri de dikkate alan yaklaşımla, “gör beni, göreyim seni “ tavrı içinde mi olacak?
Çünkü seçmenlerin bir bölümü çift seçmen!
Ancak ne isterse olsun, sorumluluk duygumuz önde olmalıdır. Elbette ki ister seçmen olsun isterse olmasın, Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan herkes Türkiye’deki seçimlerle ilgili ve duyarlıdır. Takip etmektedir.
Ancak siyasi meşrebimiz ne isterse olsun, Türkiye'deki bu seçime dönük tarafgirlik konusunda oldukça dikkatli olmak zorundayız. Bu konuya belli bir mesafeli duruşumuz olmalıdır. 
Hele kendi yerel seçimlerimiz ile bunu ilişkilendirmek konusunda çok daha fazla dikkatli olmak zorundayız. İlişkilendirmekten resmen ve doğrudan uzak durmak zorundayız.
Çünkü Kıbrıs sorunu gibi bir ciddi sorunumuz var ve bu konuda oy uğruna yapılacak tüm yanlışlar, genel mücadeleye çok zarar verir. Aynı zamanda Kuzeyin demokratik kurumsallaşmasını sarsar.
Ne olacak yani? 
Anayasa Referandumunda yaşadığımız gibi o dönemki KKTC Hükümeti Bakanlarının da katıldığı Propaganda mitingleri mi yapılacak? Bir parti, toplantısında yerel adayına oy isterken, o yerel yörenin konumuna göre Türkiye’de de filan CB adayına da oy ver mi diyecek?
KKTC’de Haziran ayında billboardları AKP, CHP, İYİ Parti, HDP, MHP, Saadet Partisi afişleri ile CTP, UBP, TDP, HP, DP, YDP afişleri de mi süsleyecek? 
Bir yerde AKP, CHP, MHP mitingi yapıp,  konvoyu geçerken. Diğer yerlerde de UBP, CTP, TDP, HP, DP, YDP mitingleri yapılıp, konvoyları mı gezecek? Bizim yerel yönetim adaylarımızda o mitinglerde boy mu gösterecek?
Geçmiş göz önünde tutulmalıdır. 
Geçen referandumda bu konu, örneğin KKTC'de “ Evet” oylarına katkı sağlamadı. Üstelik o dönemki Bakanların ve Hükümet Partisinin aktif katılımına rağmen. 
Bu yüzden Yüksek Seçim Kurulu bu konuyu ele almalıdır. Bu özel durum ele alınmalıdır. Kurallar konmalıdır.
Eğer, bu seçimde her şey iç içe girerse, bilin ki Kıbrıs’taki demokratik kurumsallaşmaya çok ciddi zarar verilecektir.  Ayni zamanda Kıbrıs sorunun bu çok kritik aşamasında çok zarar göreceğiz. 
Bir seçimi kazanır veya kaybedesiniz. Ancak demokratik birliği ve toplumsal ahengi sarsarsanız, bilin ki kazansanız da temelli kaybedesiniz. Çünkü toplumun temellerini sarsarsınız. 
Bu özel durumu, “ taş başa düşmeden “ YSK ivedi olarak ele almalıdır. Bu konuyu YSK, TC Lefkoşa Büyükelçiliği, Hükümet, Meclis, tüm siyasi partiler ve Türkiye siyasi güçleri değerlendirmelidir. 
Ancak ne isterse olsun esas görev YSK'nındır. Herkeste YSK'ya yardımcı olmalıdır. Tarihin bize getirdiği bu özel durumu yüzümüze, gözümüze oy hesapları ile bulaştırmamalıyız.
%1 oyun, her iki tarafta da önemli olduğu bu seçimleri,  küçük siyasi çıkarlar uğruna ve ilkel hesaplarla geleceğin karartılmasının aracı kılmayalım.