banner564

Yolsuzluk iddialarını kim soruşturacak? Yoksa soruşturulmayacak mı?

Türkiye’de seçim yaklaşıyor ve her köşeden bir Youtube videosu çıkıyor. Yurtdışına sığınan bazı kişiler, bizzat kendilerinin de karıştıkları olayları birinci ağızdan ve kanıtlar da ileri sürerek anlatıyorlar.
Antalya Havaalanı ihalesi ile ilgili olarak Ali Yeşildağ tarafından yayınlanan video bunun çarpıcı bir örneği olmalı… Hakan Atilla’nın ortada herhangi bir itham bile olmadan yurtdışına çıkışının engellenmesi de oldukça anlamlı… Bütün bu videolar yurtdışında hazırlanıp internet ile Türkiye kamuoyuna ulaştırılıyor ya; iktidar yeni itiraflar veya ithamlar ortaya çıkmasını önlemek için kendince önlem alıyor.
Bugünkü iletişim dünyasında insanların kamuoyuna ulaşmasını engellemeniz adeta imkansız hale geldi. Türkiye’deki iktidar mensupları da elbette bunu biliyorlar ve yolsuzluğa ilişkin yayınları 14 Mayıs’a kadar engellemeye çalışıyorlar. 
Bu yolsuzlukların gerçek olup olmadığı ise, tarafsız bir şekilde soruşturulmaları ve ilgili olanların bağımsız mahkemelerce yargılanması sonucunda kesinleşebilecek bir şeydir. Peki bunu kim yapacak? Bunu kimler yapmalı? Bu yolsuzlukları yapmakla itham edilen ve suçlulukları neredeyse kanıtlanmak üzere olan bugünkü iktidarın mensupları mı? Tarafsız ve adil bir soruşturma olabilmesi için bugünkü iktidarın değişmesi gerektiği çok açık… Türkiye yolsuzluklardan arınmak istiyorsa öncelikle bugünkü iktidardan kurtulmak zorundadır.
İşin bir de moral ve siyasi yönü vardır…
Sedat Peker, Muhammet Yakut, Cevheri Güven ve Ali Yeşildağ tarafından yayınlanan videolarda isimler ve az-çok kanıt olmasına karşın bu konular hiçbir resmi makam tarafından araştırılmamış, kamuoyuna bu iddialar hakkında hiçbir bilgi verilmemiştir. Yolsuzluk iddialarına muhatap olan hiç kimse mahkemeye sevk edilmemiş, hüküm giymemiş veya beraat etmemiştir.
Bu algı durumu, mutlaka tersine çevrilmesi gereken bir durumdur. Yolsuzlukların cezasız kalmayacağı, yolsuzlukla elde edilen servetlerle rahat bir yaşam sürülemeyeceği ve nihayet yolsuzluk yapanların toplum içinde itibar sahibi olmayacağı tam tersine ayıplanıp aşağılanacağı duygusunu hakim kılmak için çalışmak ama çok çalışmak gerekiyor. Aksi durumda kalkınmak, yatırım çekmek, insanların sebatlı bir şekilde çalışmasını beklemek tam ve ham bir hayaldir.
Bugünkü iktidarın yolsuzluk iddiaları ve algısı karşında içine düştüğü ACİZLİK bile artık miadını doldurduğunu yeterince kanıtlamaktadır.
Türkiye’nin bütün bu yolsuzluk iddialarını araştıracak, mahkemeye sevk edecek, ilgilileri aklayacak veya mahkum ettirecek yeni bir iktidara mutlaka ve mutlaka ihtiyacı vardır.

Dünya yolsuzluk endeksi, Türkiye’nin büyük bir “yolsuzluklar cenneti” olduğunu gösteriyor. Türkiye’de zenginliğin ancak yolsuzlukla mümkün olabileceğini ve yolsuzlukların asla cezalandırılmayacağı kanısının güçlenmesi ise toplumsal yaşamı kuralsızlaştırmakta ve yeni yolsuzluklarla birlikte şiddet olaylarının artmasını da beslemektedir

 

YORUM EKLE

banner471

banner473