banner564

Yeni yılda umut ve beklentiler

Kıbrıs’ın her iki tarafında da yeni yılın en önemli olayı, herhalde seçimlerin sonuçları ve buna bağlı olarak çözüm konusundaki gelişmeler olacağını söylemek  yanlış olmaz.
Çünkü Kıbrıs sorunundaki gelişmeler, her iki halkın geleceğinin nasıl şekilleneceği bakımından önemlidir. Bu da seçimlerin sonucuna bağlıdır.
Özellikle Rum tehdidi altında olmamız nedeniyle, önümüzdeki seçimde, KKTC’de iktidara gelecek olan siyasiler, geleceğimizin belirlenmesinde önemli role sahip olacak.
Kuşkusuz ülkemizde müzakerelerin Cumhurbaşkanı tarafından yürütüldüğü biliniyor. Ancak siyasi iktidarın da, müzakerelerde büyük etkisi vardır.
Yaklaşık yarım asırdan beri sürdürülen müzakerelerde, Rum –Yunan tarafının bizimle eşit ortaklığı aklının ucundan bile geçirmediği açık bir şekilde anlaşılmıştır.
Bunun yanında sırf zamanla bizi çökertebileceği umudu ile, müzakereleri ucu açık olarak sürdürdüğünü de, beleklerdeki çocuklar bile biliyor.
Bilinen bu gerçekler nedeniyle, önümüzdeki seçimde  KKTC’de işbaşına getirilecek olan siyasi iktidarın, yeni bir yol haritası belirlemesi kaçınılmazdır.
Bu amaçla müzakereler yeniden başlatılacaksa, geçmişteki deneyimler dikkate alınmalı ve belirlenecek bir takvime göre yapılmasında ısrar edilmeli.
Rum tarafının ucu açık olmayan ve takvime bağlı sonuç alıcı müzakerelere yanaşmaması durumunda, masada boşuna zaman harcamayı kabul etmemeliyiz.
Rum komşularımıza ve dünyaya Kıbrıs sorununun çözümünde tek seçeneğin birleşmek olmadığını anlatarak başka çözüm seçeneklerini gündeme taşımalıyız.
1963’ten beri Kıbrıs Türklerine yapılan saldırılar, adaletsizlikler, uygulanan ambargolar, çektirilen acılar, tarihe uluslar arası kuruluşların gerçek yüzünü ortaya koyan ibret verici bir örnek ve kara bir leke olarak geçecek.
Bu nedenle bize yapılan haksızlıklar karşısında susmak yerine, gerçekleri ortaya koymaktan usanmamalıyız. Ayrıca, elli yıl daha müzakere masasında oyalanarak, ambargolarla cezalandırılmayı kabul etmemeliyiz .
       Kıbrıs Türk halkının haklarını korumakla yükümlü olanlar, teslimiyetçiliği benimseyerek zamanla Rum çoğunluk içinde eriyip kaybolmamıza zemin hazırlayacak olan çözüm  seçeneklerini benimsemek yerine, bize yapılan adaletsizlikleri düzeltmeye çalışmalıdır.
Ayrıca, KKTC’de  kendine sol ve ilerici sıfatlarını yakıştıran bazı kimseler; Rum çoğunluk içinde asimilasyonumuza yol açabilecek çözüm yollarını savunarak, Rumlar ile destekçilerinin hoşuna gidecek şekilde tutum sergileyerek, onların görüşlerini savunarak, davamızı baltalamamalı .Çünkü dünyanın hiçbir yerinde,  kendi halkına özgürlüğü layık görmeyen solcu ve ilerici yoktur.
Kötü bir anlaşmadan hepimiz zarar göreceğimize göre, artık herkes gerçekleri görerek sorumluluk duygusu içinde hareket etmeli.
Öte yandan önümüzdeki seçimle iş başına getirilecek iktidar, iç işlerimizi halkı mutlu edecek şekilde yeniden yapılandırmağa yoğunlaşmalı.
Tüm sorunlarımızı çözümsüzlüğe bağlamak ve bunlara çareler üretmemek halkımıza yapılabilecek kötülüklerin en büyüğüdür.
Rumların bizimle birleşik bir yönetim kurmağa yanşamamaları durumunda, bizim de artık bir yol haritası çizmemiz ve halkımızın refahını artıracak düzenlemeleri yapmamız kaçınılmazdır.
Halen ülkemizdeki tüm sorunlar, sade vatandaşlarımız tarafından bile biliniyor. Halkımızın günlük yaşamını rahatlatabilecek bir çok sorunun da sadece birkaç gün içinde hiçbir parasal harcama yapılmadan çözümlenmesi mümkündür. 
Gerekli olan, iş başına getirilecek olan siyasi iktidarın, hizmet etmek ve sorunları çözmek istek ve iradesine sahip olmasıdır.
YORUM EKLE

banner471

banner473