Kıbrıslı Türklerin ne kadar bağışlayıcı, barışçı ve iyi niyetli olduğunu dünyaya anlatamadık...
Uzun yıllar silahlı saldırılar yüzünden çok sayıda insanımızı kaybettik...
Yüzlerce, binlerce insanımız göçmen oldu, çadırlarda yaşadı...
On binlerce insanımız çaresizlikten dolayı yurt dışına göç etmek zorunda kaldı...
Yaşananların tümü, Rumların ENOSİS hayalinin bir sonucuydu...
Kıbrıslı Türkler çok zor koşullar altında buna engel oldu...
Yunan cuntasının artık son noktayı koymak üzere adada darbe girişiminde bulunması, Türkiye’nin müdahalesini zorunlu kıldı...
Türk askeri 20 Temmuz 1974’te adaya çıkmasaydı, bu ülkede bir tane Türk kalmazdı...
ENOSİS de gerçekleşirdi...
Kıbrıs’ın bağımsızlığından söz eden Birleşmiş Milletler’in de, diğer örgütlerin ve süper güçlerin de bu bakımdan Türkiye’ye teşekkür etmeleri gerekir...
Aradan geçen 43 yıllık süre zarfında, iki toplumun yeniden bir arada yaşayabileceği koşullar oluşsaydı, Türkiye askerlerini toplar giderdi...
Ama bu koşullar oluşmadı...
İlkler yaşandı
Kıbrıs Türk tarafı; Sayın Akıncı’nın göreve gelmesinden itibaren son 43 yılın en cesur adımlarını attı...
Rumların en büyük hayali olan 4 özgürlüğün kayıtsız, şartsız uygulanmasını kabul etti...
Mülkiyet konusunda Rumların çok büyük bir kısmını tatmin edecek adımlar atttı...
Masaya ilk kez harita koydu...
Garantör ülkeler de ilk defa bir masa etrafında buluştu...
Fakat olumlu bir neticeye varılamadı...
Garantör ülkelerin Mart ayında yeniden bir araya gelmelerinin tartışıldığı şu günlerde, Rum tarafının Kıbrıslı Türklerle bu adayı paylaşmak niyetinde olmadığı bir kez daha teyit edilmiş oldu...
Rum Temsilciler Meclisi’nin, ENOSİS’le ilgili olarak önceki gün almış olduğu karar, sadece bizleri uyandırmak açısından değil, Türkiye üzerinde baskı kurmaya çalışan herkes için önemli bir uyarıdır...
Bu karar şu mesajı veriyor:
“Ey Kıbrıslı Türkler... Ey Türkiye, AB, BM ve ey dünya... Kıbrıs’ın, Yunanistan’la birleşmesi hedefinden vazgeçmiş değiliz... Bunun gerçekleşmesi için çalışmaya devam ediyoruz... Gelecek nesilleri bu bilinçle yetiştiriyor ve onlara okullarında ENOSİS’i öğretiyoruz...”
Daha ne desinler
Mesaj bu kadar açık ve nettir...
Rum Meclisi’nin kararında 19 milletvekilinin “evet” oyu vardır...
“Hayır” diyenlerin sayısı 16’dır...
Akıncı ile iki bölgeli, iki toplumlu federasyonu görüşen Anastasiadis’in partisi “evet” oyu kullanmamakla birlikte çekimser kalarak ENOSİS kararına güçlü bir destek verdi...
Ayrıca tasarının komite aşamasında partisinin üyelerinin tam desteği alındı...
Şimdi bu Rum lideriyle, federasyonu görüşmenin bir anlamı kaldı mı?..
AB’nin sözde demokrasi şampiyonları...
İnsan haklarını ön plana çıkaran Birleşmiş Milletler...
Üçüncü garantör ülke olan İngiltere...
Bizleri yeniden çatışma ortamına mı sürüklemek istiyorlar?..
Yapmasınlar...
Bu güzel adada, yan yana barış içinde yaşayan insanları yeniden çatışma ortamına sürüklemesinler...
Olmuyorsa olmuyor...