Hazırlayan: Cemre AKAR
Mert Necati Taşkın:
Bugün yağan şiddetli yağıştan sonra sular altında kalmış Lefkoşa fotoğraflarına baktım. 29 kg/m2 ye yağış olmuş. Bu miktar Lefkoşa’yı bu denli sular altında bırakacak bir miktar değil!
Evlere sular girdi, kanalizsayon yollara aktı, yollar kapandı... KKTC'deki siyasetin kötü gidişi neticesinde, belki bir katkı koyabilirim umuduyla, 2011 yılında bir siyasi partiye üye olarak yolda çıktım. 4 yılda 2 belediye, kendimin de aday olduğu bir genel seçim yaşadım. Toplumu biraz tanıma fırsatı buldum. Kendi mesleğim olan çocuk doktorluğunu icra ederken, tek hedefim, çocukların sağlığının devam ettirilmesi ve hastalıklarını tedavi etmekti. Ülkenin ve halkın içinde bulunduğu durum da, bir şekilde tedavi edilmesi gerekli bir hastalık olarak gördüm.
40 yılda hep geriye giden, üretimden kopan, sırtını devlete dayayarak hayatını idame ettirmeye çalışan bir toplumla karşılaştım. Konuştuğum birçok kişi, siyasetçiden şikayet etmektedir. Benim gördüğüm ise, siyasetçinin bir toplumun yansımasıdır. Halk her 5 yılda bir önüne çıkan kendini yönetecek adayları seçerken, bakkaldan seçtiği domatese gösterdiği özeni bile göstermiyor.
Halk, "1 kilo domates alırsanız size 1 sakız ücretsiz" sözlerleri vererek hareket eden siyasetçiyi yıllarca tercih ederek, defalarca seçerek ve yıllarca ne yediğini düşünmeden, 1 beleş sakız uğruna, bakmadan aldığı çürük domatesleri yiyerek kanser oldu. Bu kanser illeti, bireyleri sardığı gibi, toplumu da sarmış durumdadır. Geri dönüşü var mı pek bilemiyorum. Ama hala daha, 20 yıllık, yıllarca, "yapar gibi yapmak"tan öteye toplum için hiçbirşey yapmayan bir siyasetçi, "ne de olsa beleşe sakız verdiklerim beni gene seçer" düşüncesi ile, parti parti gezebiliyorsa, durum gerçekten çok vahimdir.
Bugün yağan şiddetli yağmuru izlerken bunları düşündüm. Lüks saraylarda, lüks arabalarda yaşıyor olanlar da var tabi. Ama bataklığın içinde gül olsanız ne yazar?
Halkın çoğu borçlu, geleceğini ipoteklemiş. gençlerin göçü hızla devam ediyor. Ülkeden göç edenlerin yerine, her gün 3. dünya ülkelerinden insanlar gelip yaşamaya başlıyor. Küçük kısır çekişmeler, bananecilik, hırs, haset, "benden olmayan yaşamasın" mantığı ile, toplum yok olup, bitmektedir. Çare varmıdır diye sorarsanız, tek çare, DEĞİŞİM İÇİN DEĞİŞTİRMEKTEN geçer. Ancak önce tek tek BİEYLER KENDİNİ DEĞİŞTİRMELİ, "BEN" değil "BİZ" olarak bakmalı ve TÜM TOPLUM, BU DEĞİŞİMİ AYNI ANDA YAPMALI. İMKANSIZ MI??
Asım Altıok:
Başkent Lefkoşa (Şeher) tabii ki kuzeyi yani Türk tarafı - bilimsel kentleşme yerine arabesk siyasete kurban!
Birgen Üngör Önderol:
YAĞMUR GİBİ GÜZEL BİR DOĞA OLAYININ, BU MEMLEKETTE SORUN HALİNE GELMESİ, NE KADAR ÜZÜCÜ BİR DURUM...
Şengül Arsal:
Alt yapı yok her şey sorun.
Yağmur isterik yagsın ama yağınca da korkarız
Fatma Talat Hastunç:
Evet Lefkosa Belediyesine COK tesekkur ederim.....boyle sorumsuzluk olamaz...
Kadir Şahin:
Lefkoşa ' yı ilk defa böyle gördüm
Faik Bozkaya:
10 dakika yağan yağmur lefkoşayı bu hale getirdi
Güncelleme Tarihi: 10 Aralık 2014, 12:18