Telsim ve İş Kadınları Derneği işbirliğinde düzenlenen “2013 Başarılı Kadın Girişimcileri” ödül töreninde “Fark Yaratan Kadın Girişimci” ödülüne layık görülen Hidayet Özuysal, bu işe nasıl başladığını, yıllar öncesinde hayalini kurduğu işletmeyi nasıl gerçeğe dönüştürdüğünü ve ileriye yönelik hedeflerini bizimle paylaştı.
17 yıl boyunca özel sektörde çalıştıktan sonra, kendi işini kurma kararı alan Özuysal, insanın ürettikçe var olduğunun altını çizdi. Özuysal, yüreğini ve sevgisini ortaya koyan insanlarla birlikte çalışmaya her zaman açık olduğunu ve işinin en güzel yanının, güzel insanlar kazanmak olduğunu kaydetti.
Telsim gibi güvenilir bir şirketin ödül törenine sponsor olmasının töreni daha da anlamlı kıldığını belirten Özuysal, ödüllerin kadın girişimcileri yüreklendirdiğini ifade etti.
Hidayet Özuysal kendisine yöneltilen soruları şöyle cevapladı:
Soru: Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
Yanıt:1970 yılında Lefke’de doğdum. Lise mezunuyum. Evli ve iki çocuk sahibiyim. Lefke Avrupa Üniversitesi’nde 16 yıl boyunca görev aldım. 2007 yılında oradaki işimden ayrılarak 2008’de çiçekçilikle uğraşmaya başladım. Özellikle dış mekan çiçekçiliği yaparak bölgede bir ilki gerçekleştirdim. Hala çiçekçiliği devam ettiriyorum. 2010 yılından itibaren ise, yıllar öncesinden hayalini kurduğum işe adım atarak “Argonya” köy fırının işletmeciliğini yapmaya başladım.
Soru: Yaptığınız işle ilgili bizimle ne paylaşmak istersiniz?
Yanıt: Argonya’da önce çörek yapmaya başladık, sonra börekle devam ettik. Talepler geldikçe yelpazeyi genişlettik ve bugün kurutulmuş gıdalardan, çeşitli macunlar ve reçellere kadar birçok yöresel lezzeti müşterilerimizin hizmetine sunuyoruz. 2011 yılının sonunda, müşterilerimiz ürünlerimizi kahvaltı şeklinde tatmak isteyince, kendiliğinden bir kahvaltı müşterisi oluştu.
İlerleyen günlerde, haftanın belirli günlerinde gullurikya yapmayı planlıyoruz. Gruplara özel olarak, mezeleriyle birlikte “Fırın kebabı” hazırlıyoruz. Şu anda ayda bir gece akşam yemeği düzenliyoruz.
Bunun yanısıra Kıbrıs’a özel el işlerinin ve çeşitli yöresel macunların da içinde bulunduğu özel sepetler hazırlıyoruz. Müşterilerin talepleri doğrultusunda kına geceleri paketleri gibi paketler de hazırlıyoruz.
Soru: İşletmenize “Argonya” adını vermenizin özel bir nedeni var mı?
Yanıt: Argonya aslında Latin kökenli bir sözcük olup, Yunanca’da yabani zeytin anlamına geliyor. Ben zeytin ağacını çok severim. Dünya üzerinde yeri değiştirilse bile yüzyıllarca yaşamayı başarabilen bir ağaçtır. Bu ismi seçmemizin nedeni, bu işin yıllarca kuşaktan kuşağa geçmesini arzulamamızdır. Bunun yanısıra A harfinin estetik oluşu, ve alfabetik sırada aranırken ilk sıralarda yer almasını gözönünde bulundurduk.
Soru: Müşteri kitleniz kimlerdir?
Yanıt: Müşterilerimiz daha çok şehrin stresli yaşantısından uzaklaşmak isteyen ve huzurlu bir kaçamak arayan kişilerden oluşuyor. 40 yaş üstü insanlar zaten Kıbrıs’ın yerel lezzetlerinin kıymetini biliyor. Ama, uzaklara kaçıp, sakinliği arayan genç nesilin de talep göstermesi bizi çok mutlu ediyor. Az sayıda da olsa dayabancı uyruklu öğrenciler de geliyor. Bahar döneminde, el işi ve sanat kurslarında faaliyet gösteren dernekler gruplar halinde geliyor. Yaz döneminde ise özellikle İsrail, Rus ve Alman turistleri ağırlıyoruz.
Soru: Kendi işinizi kurma kararını nasıl aldınız? Bu kararınızda size birileri destek oldu mu?
Yanıt: Bu işi kurma fikri 2004 yılında kızkardeşimle yaptığımız bir sohbette ortaya çıktı. Kardeşim İstanbul’da yaşıyordu. O yıllarda O’na ziyarete giderken ürünlerimizi bulmakta zorlanıyorduk. Tarhanamızdan peksemetimize kadar tüm ürünlerimizi tek çatı altında bulabileceğimiz bir işletme kurmayı düşledik. Yıllar sonra 2010 yılında çörek yaparak bu fikre hayat vermeye başladım. Babam fırının bulunduğu arazinin sahibiydi. Hem inşaat aşamasında hem de üretim aşamasında inanılmaz desteğini gördüm. Babam hem çok yaratıcı hem de çok çalışkan bir insandır. Annem de hamur işlerinde çok iyidir, çok iyi macun yapar. Eşim ve çocuklarım da çok destek verdi. Birbirimizin eksiğini tamamlayan güzel bir takım olduk.
Soru: Sizce kendi işinizi kurarken nelere dikkat etmek gerekiyor? Hangi konularda bilgi sahibi olmak gerekiyor?
Yanıt: İşi iyi bilmeniz lazım, sadece personeliniz değil, siz de işi bilmelisiniz. Hangi alanda çalışırsanız çalışın, araştırarak, kendini geliştirmelisiniz. Örneğin benim işimde, yeri geldiğinde mutfağa girip, personelle birlikte hamur yoğurmalısınız. Aksi takdirde işinizde başarı sağlayamazsınız.
Soru: Kazandığınız ödülle ilgili ne söylemek istersiniz?
Yanıt: Ödülü hak etmek için daha önümde uzun bir yol var diye düşünüyorum. Ama beni bu ödüle layık gördükleri için gurur duydum. Ödülü aldığımda çok heyecanladım. Bu ödül, sadece benim değil benimle birlikte bu işe emek veren bir takımın ödülüdür. Emeğimizin bir ödülle takdir edilmesi çok güzel bir duygu. Ödülden çok burda birilerinin bir emek verildiğini fark etmesi çok güzel bir gelişmedir. Bu ödül bizi yüreklendiriyor, işimize motivasyonumuzu arttırıyor ve daha da ilerlememiz için bizi yüreklendiriyor.
Güncelleme Tarihi: 14 Nisan 2014, 12:11