Hava sıcaklıklarının yüksek olması ve kuraklığa bağlı olarak, ülkemizde orman riski oldukça yüksektir. Bu nedenle tarih boyunca ülkemiz yangın felaketinden önemli derecede etkilenmektedir.
Bu nedenle hepimizi üzecek ve yaşamımızı olumsuz yönde etkileyecek bir yangın felaketi ile karşılaşmamak için, gereken önlemler alınmalı ve herkes, koruyucu önlemlere katkıda bulunmalı.
 Yakın dönemde Avustralya, ABD, İspanya ve Kanada gibi bizden daha fazla olanaklara sahip ülkelerde çıkan orman yangınlarının, yapılan müdahalelere rağmen aylarca söndürülememesi, yangının yayılmadan kontrol altına alınması gerektiğini gösterir.
Yangının yayılmadan kontrol altına alınamaması durumunda, sıcaklık aşırı derecede yükseldiği için, su ile söndürülmesi zorlaşmakta hatta mümkün olmamaktadır.
Yangın çıktığı zaman sıcaklık:
İlk 5 dakikadan sonra yaklaşık 500 santigrat dereceye yükselir;
10 dakika sonra yaklaşık 600 santigrat
15 dakika sonra yaklaşık 700 santigrat
30 dakika sonra yaklaşık 800 santigrat
90 dakika sonra yaklaşık 1000 santigrat
Üç saat sonra yaklaşık 1100 santigrat dereceye ulaşır;
Bazı yangınlarda sıcaklığın, 1500 ile 1700 santigrada çıktığı olmuştur.
Bu sıcaklıklar, tuğlanın damladığı yani eridiği sıcaklıklardır. (Prof.Dr. Abdurrahman Kılıç 2010)
İşte bu nedenle, yangın felaketinden korunmanın ve en az zararla kurtulmanın çaresi, erken müdahale etmek ve yayılmadan söndürmektir.
Bu gerçek dikkate alınmalı, ormanlarımız yaz aylarında gözetim altında tutulmalı ve olası yangın çıktığı anda belirlenerek, yayılmadan söndürülmeli. 
Yaz aylarında yangın söndürme ekipleri oluşturulmalı, gerekli araç gereç hazır tutulmalı. Özellikle, yangınlara çıkış anında müdahale olanağı sağlayan yangın uçağı veya helikopteri temini kaçınılmazdır.
Ormanlar genellikle dağlarda, arızalı ve ulaşılması zor arazilerde olması nedeniyle, erken müdahalede yangın uçak veya helikopterine sahip olmak çok önemlidir
Yangınların önlenmesinde vatandaşlar da duyarlı olmalı. Herkeste cep telefonu olması nedeniyle, vatandaşlarımız herhangi bir yerde duman gördükleri zaman, anında orman dairesine veya polise bildirmeli.
Öncelikle Karayollarındaki kuru otlar yürürlükte olan yasa uyarınca, daha fazla gecikmeden temizlenmelidir.
Ayrıca yaz aylarında, yürürlükteki yasa uyarınca, ilgili makamlardan izinsiz ateş yakılmamalı. İzin alanlar da ateşin yayılmaması için, gerekli koruyucu önlemleri almalıdır. Ateşin yayılmaması için,  yakılacak alanın etrafı mutlaka sürülmeli.
Halkımızın ezici çoğunluğu, çevreye ve ormanlara karşı duyarlıdır. Fakat sorumsuzca ve bilinçsizce davranan kişilerin de bulunduğu inkâr edilemeyen bir gerçektir.
Bu nedenle yangın riski olasılığını azaltmak bakımından, yaz aylarında sadece kontrol altında olan alanlarda piknik yapılmasına izin verilmeli. Bunlar dışında, bir çok ülkede olduğu gibi, KKTC’de de yaz aylarında ormanlara araba veya yaya olarak girilmesi mutlaka yasaklanmalı.
Ayrıca sorumsuz davranan kişilerin, ,çıkarılacak yasalarla can yakıcı cezalarla duyarlı davranması ve bilinçlenmesi sağlanmalı. 
            Yangın felaketi sonucu, onlarca yılda büyük emek ve harcanmalarla oluşturulan yüzlerce hatta binlerce dönüm ormanımız birkaç günde hatta şiddetli rüzgâr olması durumunda birkaç saatte kül olabilmektedir. Yangın, ormandaki oksijen kaynağımız olan ağaçlarla birlikte çeşitli ve çok sayıda canlıların da yok olmasına sebep olur.
Orman yangınları; ihmal,  rüzgârlı havalarda enerji hatlarının dallarla teması, kaza, kasıt, yıldırım olmak üzere çeşitli nedenlerden kaynaklanır. Ancak orman yangınlarının yaklaşık yüzde 90’ının insan kaynaklı olduğu kabul edilir. 
Bu nedenle yangına karşı duyarlı davranmamız halinde, bu felaketi en az zararla atlatmamız mümkündür.  İşte bu nedenle, yangın felaketi ile karşılaşmamak, hiç olmazsa en aza zararla geçiştirmek için, hem devlet hem de vatandaşlar, üzerlerine düşen görevleri duyarlılıkla yapmalıdır.