banner564

Yaban hayvanlar korunmalıdır

Küresel iklim bozulması sonucu, yaban hayvan varlığının yok olma düzeyinde olması yanında geriye kalanlar da su ve gıda eksikliği nedeniyle hayatta kalma mücadelesi içindedir. 
             Dünya tüm canlıların yaşam alanıdır. 15/10/1978’de UNESCO tarafından  ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirisine göre; Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bir hayvan türü olan insan öbür hayvanları yok edemez. Çok sayıda yabani hayvanın öldürülmesi demek olan her davranış bir soykırım, yani suçtur.(UNESCO
Yaban hayvanlar, doğal yaşam alanlarında hobi gerekçesi ile öldürülmemeli. Bazı kişilerin ifade ettiği gibi amaç spor yapmak ise; kırsal alanlarda yürüyüş ve poligonlarda silah atışı yapmak daha isabetli olacak.
Her şeye rağmen, ülkemizde avcılıktan hoşlanan vatandaşlarımız avcılık yapmak isterse bunun çaresi vardır.
Kanımca hem doğal dengenin bozulmamasını sağlayacak, hem de avcıları memnun edecek bir yöntem bulunması imkansız değildir. Örneğin, birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi av çiftlikleri oluşturulması durumunda,  hem avcılara yıl boyunca istedikleri zaman avlanma olanağı sağlanacak, hem de yaban hayvanlar yaşadıkları ortamda yok edilmeyecek.
KKTC’de AB’ müktesebatı askıda bulunsa da, hedefimiz bu birliğe girmek olduğuna göre, onların çevre ile ilgili yürürlükteki yasalarını ve bunun yanında doğa ile ilgili uluslararası sözleşmeleri dikkate almamız gerekiyor. 
    Bu çerçevede sürdürülebilir bir avcılık için,1999 yılında yapılan LİFE projesi ile tüm adada belirlenen 38 koruma alanı içinde ve Natura 2000 Uluslararası Koruma Ağına önerilen KKTC’deki 7 bölgenin, hazırlanacak ‘Koruma Alanları’ olarak belirlenmesi gerekir.
Ayrıca AB müktesebatındaki Yaban Kuşları Direktifi (79/409/EEC), Faunanın Doğal Yaşam Ortamlarının korunması Direktifi (92/43/EEC), Avrupa Doğal Hayatın korunmasına ilişkin Bern Konvansiyonu, Göçmen Kuşların Korunmasına yönelik Bonn konvansiyonu, Biyolojik Çeşitlilikle ilgili Rio Konvansiyonu’na  (WWW.deltur.cec.eu.int) taraf olmasak da, uymamızda yarar vardır.
Bir de, şimdiki şekli ile İçişleri bakanlığının; içinde özel kişilere ait araziler de bulunan alanların avlanmaya açması, özel mülkiyet hakkına tecavüz anlamındadır. Nitekim birçok Avrupa ülkelerinde, avcıların özel kişilere ait arazilerde avlanabilmesi için, arazi sahibinin iznini alması gerekir.
Herkesin bildiği gibi şimdiki durumun sürdürülmesi halinde yakın bir gelecekte ülkemizde av hayvanları tamamen yok olacak.  Böyle bir durumda da kimse mutlu olmayacak.
.Bu nedenle sürdürülebilir avcılık konusunda ilgili devlet kuruluşlarının öncülüğünde, avcılar, ilgili devlet kuruluşları ve doğacı sivil toplum örgütleri bir araya gelerek sürdürülebilir bir sistem oluşturulması için gerekli adımlar atılmalıdır. 
 

YORUM EKLE

banner608

banner474