banner564

Vekil isyan ediyor

   Hükümetin büyük ortağı CTP milletvekili Mehmet Çağlar, halkın duygularına tercüman olarak isyan noktasına geliyor ve içini boşaltıyor:
   İşsizlik hat safhada...
   Yurt dışından gelip ülkemizde çalışanlar ve çalışmayanlar hat safhada...
   Başıboşluk...
   Denetimsizlik...
   Öngörüsüzlük...
   Plansızlık...
   Usulsüzlük...
   Bireycillik/bencillik...
   Ve sorumsuzluk/yetkisizlik/yetki karmaşası, kaos hat safhasında ülkemizde...
Altına imza çoktan atıldı
   Sayın Çağlar’ın bu yazdıkları doğru mu?..
   Çok doğru...
   Altına imza atılır mı?..
   Atılır...
   Ama bu yazılanların altını tamamlamak gerekiyor!..
   Peki neden böyle?..
   Neden kaos artıyor?..
   Neden denetim yapılmıyor?..
   Usulsüzlüklerin üzerine neden gidilmiyor?..
   Bunları birileri mi engelliyor?..
   Kooperatif Levazım’ın yönetimindeki CTP’li insanlar neden istifa etti?..
   Onlara kimler, niçin baskı yaptı?..
   Dört milyon dolarlık Radyoterapi cihazını atıl vaziyette bakanlığın bahçesinde bekleten ‘dış güçler’ mi var?..
   Ana yollarda trafik ikaz işaretlerini kapatan otları temizlemek için Türkiye’den özel ekip mi isteyeceğiz?..
   Telefon Dairesi personelinin, hemşirelerin ‘fazla mesai’ düzenlemelerini MİT mi araştırıp, ortaya çıkaracak?..
   Elektrik kesintilerine neden olan iletişim hatlarını Nijerya’dan gelen öğrenciler mi yenileyecek?..
Küçük işlere bakalım
   Gözümüzde büyüttüğümüz ‘ufak işleri’ bir kenara bırakalım...
   Ve ‘daha ufacık’ işlere bakalım...
   Mesela kanalizasyon bağlantılarına...
   Avrupa Birliği parayı vererek, Haspolat’taki arıtma tesisinin kapasitesini artırmış...
   Birçok belediye, ana boruları döşemiş...
   Geriye ne kalıyor?..
   Evlerden , ana boruya bağlantı...
   ‘Mecburiyet olmadığı için’ hala binlerce konut, ana borulara bağlanmadı...
   Bazı vatandaşlar “bana ne” diyerek, evin bahçesindeki kuyuyu doldurmaya devam ediyor...
   Böylece toprak 100 yılda temizlenmeyecek kadar kirleniyor...
   Vidanjörle atık taşıma yöntemi ‘bu çağda’ devam ediyor...
   Vidanjörler, kuyulardan çektiklerinin bir kısmını doğaya bırakıyor, bir kısmını Haspolat deresine boşaltıyor...
   Oradan da Gazimağusa’ya kadar ilerliyor...
   Peki bu kadar basit bir meseleyi olsun neden düzeltemiyoruz?..
   Yasa eksikliği mi var?..
   Varsa gereği neden yapılmıyor?..
Artık icraat zamanı
   Sayın Mehmet Çağlar’ın belirttiği gibi ülkede kaos hat safhasında...
   Artık herkes isyanları oynuyor...
   İktidardaki bir partinin milletvekili olarak, halkın duygularına tercüman olup ‘ilgili yerlere’ gerekli mesajları göndermesi sevindiricidir...
   Ancak; öyle bir noktaya gelindi ki; artık bu tepkilerin icraata dönüşmesi gerekiyor...
   Örneğin; Meclis tatilden çağrılarak hiç olmazsa ‘kanalizasyon yasasını’ bir saatte geçirmelidir...
   Şu küçük ülkede gözümüzün içine bakarak soygunculara sahip çıkanlara “bunu neden yapıyorsunuz?” diye sorulmalıdır..
   Kooperatif Yönetimi’ne ‘3 milyon lirayı korumasız bir şekilde yola çıkardığınız için sizi yolcu ediyoruz arkadaşlar” denmelidir...
   Bunca yıl ‘partideki dengeler’ veya ‘’parti disiplini’ denilerek küçük bir ülkeyi yaşanmaz hale getirdik...
   Yaşananların baş sorumlusu bizzat kendimizin olduğunu artık anlamalıyız...
   Hiç kimse bizlere “kanalizasyon borularını niye bağladınız kardeşim” diye soru sormaz, eleştirmez, önümüze barikat kurmaz...
   Yapan da, yıkan da bizleriz...
YORUM EKLE

banner471

banner474