banner564

Vatandaşlık ve insan hakları

  Özkan Yorgancıoğlu başkanlığındaki CTP-DP hükümetinin görev süresi çok yakında sona eriyor... 
  Hükümet; iki yılı aşkın bir süredir yeni Muhaceret Yasası üzerinde çalışıyor...
  Bugüne kadar ortaya çok farklı görüşler çıktı...
  Yasa tasarısı neredeyse üç ayda bir değişikliğe uğradı...
  Ve hükümetin değişmesine kısa bir süre kala Meclise sevk edildi...
  Kıbrıs sorununun çözümünü amaçlayan müzakerelerin başladığı bir dönemde CTP-DP hükümetinin hazırladığı bu tasarıda dikkat çekici ilginç maddeler var...
  Bunlardan özellikle bir tanesi çok önemlidir...
  Adam bu ülkede 5 yılını dolduranların vatandaşlık aldığını biliyordur...
  Kendisi de 12 yıldan beri KKTC’de çalışan, herhangi bir suç işlemediği için polisten ‘temiz kâğıdı’ alabilecek biridir...
  Doğal olarak 12 yılını geçirdiği bu ülkenin vatandaşı olmak istiyordur...
  Ama yeni yasa tasarısı, onun önüne 15 yıl engeli koyuyor...
  Yani 3 yıl daha beklemesi gerekiyor...
  Neden?..
  Çünkü bu süre zarfında Kıbrıs sorununun çözüleceği, dolayısıyla vatandaşlık beklentilerinin tamamen ortadan kalkacağı hesap ediliyor!..
  Ya bu hesap yanlış çıkar da Bağdat’tan geri dönerse?..
İnsan haklarına aykırı
  KKTC’nin yeni Muhaceret Yasası, insan haklarına aykırılık içeriyor...
  Tanınmamış bir ülke olmasını ve KKTC pasaportunun, çözüm olmadığı sürece hiçbir getirisinin olmayacağını bir kenara bırakalım...
  Siz, 5 mühüre vatandaşlık verirken, bir anda bunu 15 yıla çıkarırsanız, insan haklarını ayaklar altına almış olursunuz...
  Böylesi bir düşünceniz var ise, ileriki yıllara dönük bir karar alır ve bunu da önceden duyurursunuz...
  “2020’den sonra KKTC vatandaşlığına başvuru için en az 15 mühür gerekecek” diyebilirsiniz...
  Ama 12 yıldan beri bu ülkede yaşayan ve vatandaşlık hakkı kazanması gereken adama “Yasayı değiştirdik, üç yıl daha bekleyeceksin” diyemezsiniz...
  Bunun arkasında ‘çözüm beklentisi’ olsa bile...
  Adam bu ülke için 12 yılını harcamış, burada evlenmiş, belki çocuk yapmış, şimdi ona “Ne yapalım biz Rumlarla anlaştık, al çocuklarını geldiğin yere git” diyeceksiniz...
  Bu nasıl bir insanlık anlayışı?..
  Kimin için?..
  Ne için?..
Üzerine düşeni niye yapmadın?
  Kuşkusuz; bu yazdıklarımıza “Kıbrıslı Türk nüfusu azınlığa düşüremeyiz” diyerek, karşı çıkanlar da olacak...
  O zaman, bir başka soruya yanıt vermeleri gerekir:
  “Siz bunca zaman yurt dışındaki Kıbrıslıları niye ülkeye getiremediniz?..”
  Neden bir nüfus politikası belirlemediniz...
  Karşınızda, yani Güney Kıbrıs’ta bir milyona yaklaşan bir nüfus var...
  Peki sizde? 
  Vatandaş olmayanlar gittiği zaman 200 binin altında insan olacak...
  Beşte bir nüfus ile ne yapacaksınız?..
  Hangi hakları talep edeceksiniz?..
  Halbuki; İngiltere’de, Avustralya’da, Türkiye’de 300 binin üzerinde insanımız var...
  Onları geri getirmek için teşvik edici projeler üretmediniz...
  Şimdi, 12 yıldan beri bu ülkede çalışan ve hizmet veren insanları da istemiyorsunuz...
  İngiltere’ye gittiğinizde, 5 yıl çalıştıktan sonra vatandaşlığa başvuru hakkınız doğuyor...
  Ve bu haktan yararlanmak istersiniz...
  Ama bir başkası sizin ülkenize geldiğinde ona 15 yıl şartı koyuyorsunuz...
  Bundan sonra gelecek olanlara da kapıları tamamen kapatıyorsunuz...
  Bu nasıl bir insanlık?..
  Nasıl bir demokrasi anlayışı?..
  Helal olsun sizlere...
YORUM EKLE

banner471

banner473