banner564

Vatandaşlık, kimlik ve rüşvet

   Hükümet, aylardan beri ‘vatandaşlık yasası’ üzerinde çalışıyor...
   Ha bugün, ha yarın diyerek, bu yasanın Meclis’ten geçirilmesi sürekli tehir ediliyor...
   Kısa bir süre sonra seçim yasakları başlayacak...
   Ve yasa değişikliği yine seçim sonrasına bırakılacak...
   Konu çok önemlidir ve insan haklarıyla ilgilidir...
   O nedenle sürüncemede bırakılması veya zamana oynanması doğru bir yaklaşım değildir...
   Bir insan, doğduğu yeri terk edip, bir başka ülkeye gidiyor ve uzun yıllar burada yaşıyorsa, elbette bazı yasal haklara kavuşması gerekir...
   Ama bu mutlaka ‘seçme ve seçilme hakkının verileceği’ bir vatandaşlık olmayabilir...
   Beyaz kimlik vererek, her fırsatta çalışma izni için yurt dışına gitmesinin ve masraf yapmasının önüne geçmiş olursunuz...
   Bugün binlerce insanın derdi vatandaşlıktan daha çok eziyetten kurtulacağı bir kimliğe kavuşmaktır...
Dünya tersine çevrilemez
   Vatandaşlık konusunda en sıkı kuralları uygulayan yabancı devletler dahi, o ülkede doğanlara otomatik olarak vatandaşlık veriyor...
   Siz bunun tersini yapamazsınız...
   Yine bir insan bu ülkeye büyük miktarlarda yatırım yapıyorsa, siz ona “100 bin Euro hibe yapacaksınız” diye bir şart koşarsanız, gider yatırımını Güney Kıbrıs’a yapar...  
   Kuşkusuz bu noktada Türk vatandaşlarının güneye geçemeyecekleri düşünelerek, ortaya atılmış bir öneri vardır...
   Bir insan eğer bu ülkeye 3 milyon Euro getirmişse, sizin ondan 100 bin Euro ‘rüşvet’ istemeniz ‘temiz devlet’ anlayışıyla da bağdaşmaz...
   Adamın buraya 3 milyon Euro getirmesi durumunda değil 100 bin Euro rüşvet istemek, ona şapka çıkarmanız gerekiyor...
   Kaldı ki; burada doğmuş, büyümüş ve milyonlar kazanmış insanların büyük bir kısmı servetlerini Okyanus’un ötesine taşırken, başka insanların ‘savaş riski olan’ bir ülkeye, üstelik tanınmamış KKTC’ye 3 milyon Euro ile gelmesi halinde, o insanı ayakta alkışlamalısınız...
Biz neyiz, ne istiyoruz?..
   Gerçekten herkesi şaşırtan, zaman zaman da gülme krizine sokan bir yönetim anlayışımız var...
   Senin ülkene yabancı uçaklar gelmiyor...
   Türk uçakları, Avrupa ve Ortadoğu’daki insanları Ercan’a aktarmasız getiremiyor...
   Senin ülkenin elektriği hem pahalı, hem de rüzgardan etkilenecek kadar yetersiz ve güvensiz...
   Senin musluklarından sular haftada iki gün akıyor...
   Üstelik evlere ve işyerlerine asbesli borulardan su taşınıyor...
   Senin ülkende yollar kötü, trafik kazaları ürkütücü...
   Senin ülkende tüketim maddeleri İngiltere’den de pahalı...
   Senin ülkende sigortalı insanların geleceği Allah’a kalmış...
   Senin ülkende yatırımcıya işkence çektirmek kural olmuş...
   Senin ülkende sağlık hizmetleri yetersiz...
   Senin ülken çok güzel ama havası kirli...
   Ve tüm bu riskleri göze alarak senin ülkene 3 milyon Euro getirmeyi göze alan adama sen tanınmayan bir ülkenin vatandaşlığını da vermeyeceksin...
   Ondan 100 bin Euro rüşvet isteyeceksin...
  
Aklı olan gelmez
   Kuzey Kıbrıs’ın ancak dıştan gelecek yatırımlarla kalkınabileceğine inanlardan biriyim...
   Dıştan yatırımcı gelince, taze para da geliyor...
   Yatırım yapılan yerde istihdam olanağı sağlanıyor...
   Diyelim ki; istihdamda yerli personel bulunamadı ve yabancılar getirildi...
   Yine de o insanlar için ev ve lojman kiralanması...
   Yiyecek, içeceklerini buradan almaları...
   Elektrik, telefon ve belediyelere ödeyecekleri paralar...
   Tümü bu ülke içindir...
   Bunlar arttıkça, piyasada dönen para miktarı da artar...
   Paranın bol olduğu ülkelerde hayat standardı yükselir...
   Herkesin bildiği bu gerçekler karşısında ülkeye yatırımcı gelmesinin şart olduğunu kabul etmekle birlikte, artık şu görüşü savunduğumu itiraf etmeliyim:
   “Aklı olan bu ülkeye gelmez...”
   Gelenleri bin pişman ettiğimiz yetmezmiş gibi, şimdi de 3 milyon Euro getiren adama “vatandaş olmak istersen devlete 100 bin Euro hibe edeceksin” diyoruz...
   Gerçekten hayret verici bir durum...
   Adamlara İsviçre pasaportu mu vereceğiz?..
   Yoksa Avusturya mı?..
   Allah bizlere akıl izan versin...
YORUM EKLE

banner608

banner474