Herkese iyi pazarlar. Sizlere daha önce paylaştığım gibi 2017 yılı vatandaş açısından çok zor geçecek. Vatandaşın bütçesi zaten denk bütçe değilken, 2016 yılında yapılan %23’lük elektrik artışı ve 2017 yılının hemen başında akaryakıt ve tüp gaz fiyat artışları ile artık vatandaşın bütçesi SOS vermektedir. Bu artışlar ile ülkemizde iğneden ipliğe neredeyse her şey zam furyasından nasibini alacaktır. Halkımız gerçek anlamda 2017 yılında çok büyük ekonomik sıkıntılar çekecektir!!!
Tabii ki bu artışar yani zamların çoğu global ekonomik gelişmelerin yansıması olduğunu biliyor ve idrak ediyoruz. Yani TL’nin değer kaybı ve uluslararası petrol borsalarında ki artışlardan olduğu aşikardır. Fakat UBP-DP hükümetinin Ekonomi ve Maliye konularında iktidarda bulundukları yaklaşık 9 aylık sürede ülke Ekonomisi ve Maliyesi açısından gelişen bu global krizlere karşı sadece ve sadece seyirci kaldığını söyleyebiliriz. Neden mi;
Maliye açısından birkaç örnek verelim;
• Kamu Maliyesi’nin en büyük sıkıntısı olan ve 2015 yılı Bütçe gerçekleşme raporlarına göre yaklaşık 85 milyon TL olan ve 2016 yıl sonu beklentisi ise yaklaşık olarak 95 milyon TL olan EK MESAİ sorunudur (http://www.maliye. gov.ct.tr/i/ mozka/hazine/raporlar/GGG201611.pdf). Halbuki yaklaşık 9 aydır hükümet eden UBP-DP hükümeti 27/05/2016 yılında Sn. Hüseyin Özgürgün tarafından imzası ile yürürlüğe giren TC-KKTC Ekonomik İşbirliği Protokolünde yer alan amaç-1 hedef-2 eylem-9 “Ekmasai ödemeleri azaltılacaktır” hükmü olmasına rağmen geçen zaman dilimi göz önüne alındığında hiç bir tasarrufa gidilmemiş olup ekmesai ödemelerinde artış yaşanacıktır. Ayrıca taşımacılık ücretleri de Kamu Maliyesinin kanayan yarası olamaya devam etmektedir.
• Kamu Maliyesi’nin tasarruf ilkeleri baz alınarak daha şeffaf ve hesap verilebilirlik olması gerekirken geçen 9 aylık sürede düşündürücü bir çok icraatın olduğunu söyleyebiliriz. Bu söylemleri 2016 mali yılı kesin hesap raporları sonrasında siz okuyucularımıza buradan kamuoyu bigisine taşıyacağım. TC-KKTC Ekonomik İşbirliği Protokolünde yer alan ve 2016 yılı içerisinde işlevsellik kazanması gereken yaklaşık 6 eylem planının hiçbiri yapılmamıştır.
Ekonomi ve Enerji açısından birkaç örnek verelim;
• Ülkenin yatırım iklimi oluşturulması gerekirken geçen 9 aylık sürede sadece ve sadece seyirci kalınmış ülke ihracatı düşüş eğilmi göstermiştir. Mevut Sanayi bölgelerinin alt yapı sorunları devam ederken özelikle Lefkoşa sanayi Bölgesinde nerde ise her sokağı dökülürken, ülke kaynağı mevcut sanayi bölgelerinin ıslahı için değil sadece ve sadece populizm uğruna yeni sanayi bölgeleri yaratma veya genişletme çalışmaları yapımıştır.
• Yukarıda bahsettiğim gibi enerji sektöründe elektrik kurumunda Aralık 2016 yılında yapılan %23’lük bir artış ile ülkenin tüm sektörleri etkilenerek, ülkenin pahalılaşmasına vesile olunulmuştur. Sanayici, Turizmci, çiftçi kısacası her sektör elektrik zammı karşısında fiyat ayarlamasına gitmiştir. Bu ayarlama sonunda ülkedeki her mal ve hizmet fiyatlanmıştır. Ülkenin Rekabet edebilirlik durumu vahim iken daha da kötü bir pozisyona doğru itilmiştir. Halbuki yapılması gereken TC-KKTC Ekonomik İşbirliği Protokolünde yer alan “EYLEM 7: Enerji Sektöründe Politika Belirleyici, Düzenleyici, Denetleyici Bir Kurumsal Yapı Oluşturulacak ve Enerji Güvenliği ile Verimliliği Artırılacaktır”dir. Fakat hala hazırda enerji sektöründe yapısal değişiklik yapılamamış sadece ve sadece seyirci kaldığımızı söyleyebilmekteyiz. Ayrıca TC-KKTC Ekonomik İşbirliği Protokolünde yer alan ve 2016 yılı içerisinde işlevsellik kazanması gereken yaklaşık 8 eylem planının hiçbiri yapılmamıştır.
Bu yukarıda bahsettiğim Ekonomi ve Maliye konularındaki yapısal bozukluklarımızı daha fazla örneklerle açıklayabiliriz. Fakat geçen süreç içerisinde yıllardır söylemden öteye gitmeyen anlayışlarla sadece ve sadece günü kurtarmaya yönelik palyetif uygulamalar ile devam ettiğini üzülerek söyeleyebilmekteyim. Bunların ışığında ülke insanımız maalasef ekonomik sıkıntılar, buhranlar ve iflaslar içinde uğraşmaya devam edecektir. Hep beraber hala uyumaya devam edip, palyatif uygulamaları mı izleyeceğiz…
