Cumhurbaşkanlığı makamına yükselmiş olan Mehmet Ali Talat’ın, yeniden aktif siyasete ve parti liderliğine dönmesi yadırganacak bir durum değildir...
Partisinin kendisine ihtiyaç duyduğunu düşünerek, böylesi bir adım atmasını kimse eleştiremez...
Ama bu ülkenin siyasi partiler ve seçim yasalarını herkesin eleştirmesi ve çok ivedi bir şekilde değiştirilmesi yönünde girişimlerin yapılması şarttır...
Küçük bir ülkede, bu kadar sık seçim yapılması halinde, herhalde 40 yıl sonra hemen her evde ‘milletvekilliği yapmamış’ insan kalmayacak...
Eğer o güne kadar Kıbrıs sorunu çözümlenmemiş olursa, o zaman KKTC’nin ‘diplomatik pasaportunu’ taşıyanların sayısı da binlere ulaşacak...
Hemen her konuda rekor kırmış bir ülke için ‘yadırganacak’ bir durum mu?..
Kesinlikle değil!..
Kalp ve kanser hastalıklarında dünya şampiyonluğumuz vardı...
Nüfusa göre birlik, dernek, cemiyet, sendika, siyasi parti, gazete, radyo ve televizyon konusunda da öyle...
Varsın bir rekor da ‘diplomatik pasaportlar’ konusunda kırılsın...
Yeni hükümetin oluşumu
CTP kurultayının tamamlanması, Talat’ın lider seçilmesi ve yeni parti meclisinin belirlenmesi sonrasında sıra ‘yeni hükümet’ oluşumuna geldi...
Yine CTP-DP mi?..
Yoksa bu kez CTP-UBP mi?..
CTP-DP’nin devamı, sadece parti liderinin değişmesiyle bu ülkenin sorunlarına çözüm getirebilir mi?..
Çok zor...
Peki UBP, CTP ile koalisyon kurar mı?..
Bakanlık bekleyen bazı UBP’li vekiller bu konuda istekli olabilir...
Ancak, muhalefette iken oylarını artıran UBP’nin, CTP ile koalisyona girmesi, şimdiki yükselişin tersine çevrilmesi demektir...
UBP bunu yapar mı?..
Özgürgün, partisini böylesi bir ortaklığa sokar mı?..
Zor gibi!!!
Teknokrat hükümet ve erken seçim
Yapılması gereken nedir?..
Çözüm rüzgarlarının estiği şu günlerde, Kuzey Kıbrıs’ta seçim sisteminin değiştirilmesi ve başkanlık sistemine geçilmesi şarttır...
Milletvekillerine bakanlık yolunu kapayacak, teknokrat kabinelerin oluşmasına yol açacak değişimlere ihtiyaç vardır...
Tek bölge seçiminin yanı sıra, parlamentoda milletvekili sayısının azaltılmasını öngören değişiklikler yapılmalıdır...
Profesyonel milletvekilliği şart olmalıdır...
Siyasi partilere devlet desteği sıfırlanmalıdır...
Siyasi parti liderlerinin görev süreleri de sınırlandırılmalıdır...
Kamuda reformu yapabilecek, sendikaların, birlik, dernek ve cemiyetlerin ‘görev alanlarını’ belirleyecek düzenlemeler cesaretle yapılmalıdır...
Partizanca atamalar, özellikle de üçlü kararname fiyaskosu sonlanmalıdır...
CTP-DP veya CTP-UBP bunu yapabilir mi?..
Çok zor...
Şimdiki milletvekillerinin önemli bir kısmı bu tür değişimlere sıcak bakmıyor...
Bir daha seçilemeyeceğini düşünerek karşı çıkıyor...
Ne var ki; şimdiki sistem ile bu ülke bir adım ileri gidemez...
Yaşanan çöküntü enkaza dönüşür...
Bizden uyarması...
