Amerikan savaş gemisinin Limasol’a geldiği. İngiliz savaş gemilerinin hava savunma tatbikatına başladığı. İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği vahşi savaşa ek olarak, Lübnan’ı bombalaması. Hizbullah’ın buna cavabının ne zaman ve  nasıl olacağını beklediğimiz bir zamandayız. Çünkü yabancı  gųclerin adamızdaki askeri  konuşlanmasına baglı olarak, aklımızın bir kenarında da Hizbullah’ın Gazze ve Filistine dönük askeri operasyonlarda, yabancı güclerin Kıbrıs’taki üsleri kullanması nedeniyle, Kıbrıs’ı da hedef alacağı açıklaması da hafızalarımızdaki  tazeliğini  korurken, bu başlıklardan  endişelenmemek mûmkün mü? 
Hal böyle iken, maalesef Kıbrıs’ın iki toplumu olarak biz, yani ada sakinleri,  aramızdaki sorun nedeni ile Kuzeydekiler Sarayönü Meydanındaki Dikilitaş’ın, Güneydekiler de Elefteria Meydanının etrafında “hu çekip” kendi kendimize dönüp durmaya devam ediyoruz. 
Bu nedenle,  bu gelişmeler yaşanırken, bende Dikilitaş etrafındaki “ hu çekme” kuyruğuna dahil olacağım. Yani tümümüzų yakan, enflasyon sorununa değineceğim. Türkiye’de TÜİK’in,  5 Ağustos itibarı ile Temmuz ayı enflasyonunu açıklayacağı beklentisi var. Bunun önemi, enflasyonu düşürme adımlarının nasıl geliştiği ve bu çabanın ne olacağı sorusunun kendisi ile ilgilidir. Bu nedenle Tûrkiye’nin pek çok ekonomistinin değerlendirmeleri ve beklentilerini okuyorum. Bu açıklama ile yıllık enflasyonun %63’ten %62’ye düşeceği beklentisi olduğunu görüyorum. Peki bunun bizimle bağı ne? Bizde enflasyon, İstatistik Kurumuna göre %83. Peki  bizde bu ne olacak? Bunu dert eden çok yok.
Ancak yine Türkiye tv’lerinde enflasyonu ve TÜİK’in enflasyon verilerini sorgulayan pek çok akademisyen ve ekonomistin, bu  verileri sorgularken dayandıkları bir de müşterek tezleri olduğunu gördüm. Bu değerli insanlar, TÜİK verilerini sorgularken şu tezi ileri sürüyorlar. “ TL kullanılan KKTC’de resmi enflasyon verisi Türkiye’den 20 puan fazla” diyorlar. Yani TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerinin güven sorununu diğer gerekçelerle birlikte böyle sorguluyorlar. Ancak bu sorgulama bizde tersten yapılıyor. “ TL kullanıyoruz. O zaman neden Türkiye’deki enflasyon ile aramızda resmi olarak 20 puanlık fazla bir oran var?”. Elbette ki bunun cevabı da bu memlekette yaşayan ve bu adayı vatan bilen insanlar içinde de farklılıklarla birlikte var. Ancak Tûrkiye’deki bu değerli insanlara şunu da yazmak istiyoruz. KKTC Meclisinde duyarlı milletvekillerinin ve siyasi güclerin  yoğun çabası ile KKTC İstatistik Kurumunun yıllık %83 olarak ilan ettiği enflasyon, HP oranının doğru olmadığı, Meclis Araştırma Komitesinde  ortaya çıkmıştır. Ama ne acıdır ki Yürütme hala, %83’ü düzeltmedi. Yani demokratik hukuk devletinin en basit kuralı ayaklar altına alındı. Şimdi ne olacak? Tûrkiye’de enflasyonun düşürülmesi adımlarının bu ilk dönemecinde, Tûrkiye’deki enflasyon oranının %1 düşmesi gerçekleşirse, bizde yani KKTC’de de “ kınalı kuzu, annesinin atladığı yerden atlar” sözü gibi KKTC İstatistik Kurumu da rakamlarla “ twist again” yaparak enflasyon oranını düşürecek mi? Peki bu dansı ne üzerinden yapacak? Meclis Komitesinde resmen yanlışlığı tespit edilen %83 üzerinden mi? Yoksa yanlışlığı ortaya çıkan yeni oran üzerinden mi bu hareketli dansı yapacak? Alın soruları art arda dizin.
Ama asıl soru şu. TL kullanılan ülkede  nasıl olurda Enflasyonda, kullandığız paranın sahibinden daha fazla enflasyon yaşıyoruz? Neden Türkiye’den başka, gıda enflasyonunda Avrupa’da lideriz ve neden kur farkına karşın EURO bazında Güneyden pahalıyız. Sahi KKTC’de bu sorulara cevap arayacak bir ekonomi yönetimi ve hükümet var mı? Çünkü bunca iç ve dış bela başımızda fink atarken, efendilerin tek derdi parti Kurultayı.