banner564

Türkiye’nin birinci önceliği ekonomi değil, demokratikleşmedir!

Seçimlerin yapılıyor olmasının demokrasinin varlığının yeterli kanıtı olmadığını geçen hafta yayınlanan yazımda belirtmeye çalışmıştım. Herkes seçim sarhoşuydu… Seçimin kazananı olarak ön plana çıkan CHP’liler zaferlerine gölge düşürmemek için olacak itidalli konuşmalar yapıyor; Erdoğan’ın sözcüleri “bütün dünyaya demokrasi dersi verildiğinden” söz ediyordu.
Aman ne demokrasi ne demokrasi!
Seçim sonrasında, her yönüyle anti-demokratik ve hukuk dışı teşebbüslerle özellikle Güney ve Doğu illerinde kazanılmış başkanlıklara iktidar tarafından el konulmak istendi. Van’daki gelişmeleri hep birlikte izledik. Kazanan adaya mazbatayı teslim etmeme teşebbüsü direkten döndü ama sokaklara dökülen halk polisler tarafından adeta “kılıçtan geçirildi”. Kılıç gibi kullanılan polis copları şimdilik işe yaramamış görünse bile önümüzdeki günlerde aynı girişimlerin başka şekillerde devam etmeyeceğinin hiçbir garantisi yoktur: Türkiye’de iktidar bulunduğu devlet görevlerini demokratik yöntemlerle terk etmeye hazır değildir; demokratik değildir!
Hürriyet yazarlarından Sedat Ergin, Van’da yaşananların hukuki durumunu anlatan muhteşem bir yazı kaleme aldı. Türkiye’deki iktidarın kendi saltanatını korumak için nelere tevessül edebileceğini ve Türkiye’yi uluslararası alanda nasıl rezil ettiğini anlatıyor. Mutlaka okunması gerekir. (https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sedat-ergin/vandaki-mazbata-krizinin-perde-arkasini-araladigimizda-42441165)
Seçimden sonra ortaya çıkan gerçeklerden biri seçim sonuçlarının hukuk dışı yöntemlerle değiştirilmesi ise bir diğeri de kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığıdır. Son haberlere göre onlarca belediyede seçim kampanyası sırasında yapılan ve seçimden hemen sonra, görevlerin devredilmesinden önce sonuçlandırılıp imzalanan ihaleler ile yüz milyonlarca TL dağıtılmıştır Sütlü tatlıdan tutun da baskılı kupaya kadar her şeyi satın almışlar. Kimileri bunu “kasaların boşaltılması”, kimleri ise “yandaşların kollanması” olarak değerlendiriyor.
Seçim günü olanları yazmıştım zaten: 20 bin kadar oyun olduğu ilçelerde binlerce asker ve polise oy kullandırıldığını, buna tepki gösteren vatandaşların karakollarda süründürüldüğünü hatırlatmakla yetineceğim.
En korkunç haber, son dakika geldi: Bu yazı hazırlanıp gazeteye gönderildikten sonra gelen habere göre, Hatay’da 3 bin 389 ölüye oy kullandırmışlar. Bu sadece Hatay’da ve saptanabilen bir olay… Diğer yerleri de siz düşünün isterseniz… 
Bu haberi yazıya eklemek için yazımı geri çektim ve değiştirdim. Zaten bunlar, gördüklerimiz ve duyduklarımız… Ve bunlar sadece seçimler ve sonuçları ile ilgili olan gelişmeler… Bunlar gibi kim bilir daha neler var neler?
Önce bunların görmek ve değerlendirmek konusunda anlaşmamız gerekiyor: Bunlar Türkiye’nin gerçekleridir ve aklı başında hiç kimse, bunların yaşandığı ülkelerin demokrasi ile yönetildiğini iddia etmemektedir.
Demokrasinin olmadığı bir yerde gerek ekonomik gerekse insan hakları bakımından neler yaşanabileceğinin ise dünya kadar örneği mevcuttur. Türkiye, ekonomik badireden kurtulmak istiyorsa demokratikleşmelidir. 

YORUM EKLE

banner471

banner474