Almanya Federal İstihbarat Teşkilatı'nın eski başkanı Hans-Georg Wieck Mitteldeutsche gazetesine yaptığı açıklamada, Türkiye'ye yönelik dinleme ve izleme faaliyetlerinin BND'nin kendi kendine alıp uyguladığı bir karar olamayacağını vurguladı. ''Alman hükümeti BND'ye Türkiye'yi izleme talimatını vermiştir" diyen Wieck, "Almanya'da Kürtler ve Kürt olmayanlar arasında gerginlik yaşanıyor. Bu aydınlatılmaya çalışılmış olabilir. Bence bu kararın alınmasında iç siyasi aktörler etkili oldu" ifadesini kullandı.
“İkili oynuyorlar”
İstihbarat uzmanı Erich Schmidt-Eenboom ise istihbarat teşkilatlarını daima ikili oynadığını belirterek, "Ülkelerle hem işbirliği yapıyorlar ancak aynı zamanda onlar hakkında bilgi toplamaya devam ediyorlar. BND mesela Çin ile bazı alanlarda işbirliği içinde bulunuyor ama tabii ki Çin'e karşı casusluk yapıyor ve Çin'de aynı şekilde hareket ediyor" dedi.Türkiye'nin Orta Asya Cumhuriyetleri'ne yönelik yoğun çalışmalarının olduğuna dikkati çeken Schmidt-Eenboom, şöyle devam etti:
"Türkiye ayrıca bölgede orta seviyede bir güç ve Suriye'ye, Irak'a, İran'a sınır olan ülke. Türkiye ayrıca Çanakkale Boğazı'nın geçişini kontrol ediyor ve AB üyeliğine aday. Bu yüzden Alman hükümeti ülkenin içindeki dengelerin nasıl olduğunu, hala derin devletin olup olmadığını bilmek istiyor olabilir."
'Her zaman casusluk vardır'
BND'nin diğer NATO üyelerinin de izlendiğini tahmin ettiğini ifade eden Schmidt-Eenboom, 1980'li yılların sonunda eski Başbakan Helmut Kohl döneminde istihbarat teşkilatınca izlenen ülkeler sıralamasında İngiltere, Fransa ve Amerika'nın üst sıralarda yer aldığını hatırlattı. "Müttefikler arasında her zaman casusluk vardır" ifadesini kullanan Schmidt-Eenboom, BND'nin hala Alman hükümetini, Amerika'nın diş politika hedefleri konusunda bilgilendirdiğini sözlerine ekledi.
Güncelleme Tarihi: 20 Ağustos 2014, 09:18
Baylar boşu boşuna yaşamışsınız,124bin elçi gönderilmiş , siz ilgisiz kaldıysanız kabahat yaratanda değil! Hazırlanınız bir daimi hayata gidiyorsunuz. Az bir ömürde ebedi hayatı kazanmak veya kaybetmek davası herkesin başına açılmıştır,
Yok benim için dava derseniz sizin bileceğiniz iştir. Zaten dinde zorlama yoktur . Bu ifade de ayetle sabittir.