Gezi ana davasına ilişkin 17 sanıklı davada savcı mütalaasını mahkemeye sundu. Savcı, sanıklar Osman Kavala ve Ayşe Mücella Yapıcı için, ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulundu.
Mütalaada, diğer 6 sanıklar için ise "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme" suçundan 15 yıldan 20’şer yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Gezi ana davasında, 21 Şubat tarihli duruşmada 35 sanıklı Çarşı davasının ayrılması ve dosyanın mütalaaya gönderilmesine karar verilmişti.
Bu karar üzerine duruşma savcısı, Gezi ana davası hakkındaki mütalaasını dün mahkemeye sundu.
Ara celsede sunulan 72 sayfalık mütalaada, Gezi eylemlerinin fiili olarak başlamasının ardından sanıkların birbirleri arasındaki irtibatın çok sık şekilde gerçekleştiği, sanık Mehmet Ali Alabora’nın sanıklar Mehmet Osman Kavala, Ayşe Mücella Yapıcı, Can Dündar, Çiğdem Mater Utku, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman ile sık irtibat kurmaya başladığı tespit edildiği belirtildi.
“Danışma merkezi olmuştur”
Bununla birlikte sanık Mehmet Osman Kavala’nın dosyadaki sanıklar haricinde Gezi’ye fiili olarak katılan gruplardan birçok kişiyle de eylemlerin başlamasının ardından sık irtibatlı olduğu dosya muhteviyatındaki HTS kayıtlarından anlaşıldığı kaydedilen mütalaada, şu ifadelere yer verildi;
*Nitekim her ne kadar sanık Mehmet Osman Kavala, Gezi Kalkışması sırasında yalnızca ofisine yakın olduğu gerekçesiyle Gezi Parkı'na bir iki defa uğradığını başka da bir dahlinin olmadığını beyan etse de, yine duruşmalarda içeriklerini kabul ettiği telefon görüşmelerinden ve HTS kayıtlarından da anlaşıldığı üzere kalkışmaya katılan her gruptan insanın kalkışmayla ilgili alınacak kararlardaki danışma merkezi olmuştur.
*Cumhuriyet Başsavcılığımızca bu yöndeki vahim eylemlere yönelik başlatılan soruşturmanın başlangıcında iddianameye konu edilen eylemlerin ülkenin 78 farklı ilinde eşzamanlı olarak şiddet eylemlerine dönüştüğü tespit edilmiş, bu çerçevede eylemlerin örgüt faaliyeti kapsamında gerçekleştirildiğinden bahisle başlatılan soruşturma neticesinde sanıkların eylemlerinin amaç suç olan Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçuna dönüştüğü anlaşıldığından kalkışma hareketlerini organize ettiği tespit edilen sanıklar hakkında iddianame düzenlenerek kamu davası açılmıştır.
“Kavala tarafından koordine edildi” iddiası
Mütalaada, George Soros’un kurduğu Açık Toplum Enstitüsü'nün Türkiye’deki temsilciliği olan Açık Toplum Vakfı üzerinden Gezi eylemlerini organize ettiği, eylemlerle ilgili süreçlerin dönemin Açık Toplum Vakfı Genel Müdürü sanık Gökçe Tüylüoğlu tarafından George Soros’a zaman zaman yüz yüze aktarıldığı, George Soros'un eylemlerin yayılması ve yurtdışı desteğin sağlanması maksadıyla özellikle Avrupa'daki kuruluşlarına talimatlar verdiği, eylemlerin Açık Toplum Vakfı adına vakfın kurucu üyesi olan sanık Mehmet Osman Kavala tarafından koordine edildiği belirtildi.
Kavala’nın özellikle Taksim Platformu, Taksim Dayanışması ve kalkışmanın ilerleyen süreçlerinde yaygın hale getirilen Forumlar Koordinasyonu üzerinde büyük etkisinin olduğu, buralarda resmi olarak üyeliği bulunmasa da alınan kararların sanık Kavala’ya danışılmadan alınmadığı da anlatıldı.
“Uluslararası girişimler Kavala üzerinden kuruldu”
Gezi eylemleriyle ilgili tüm uluslararası girişimlerin sanık Osman Kavala üzerinden kurulduğu da anlatılan mütalaada, “Gezi Kalkışması'na katılan eylemcilerin ihtiyaçlarının Kavala’ya iletilerek giderildiği, gerek Türkiye'de gerekse yurtdışında kalkışmaya olan ilgiyi ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelik baskıları artırmak maksadıyla belgesel, film, sergi gibi her türlü görsel yayın yöntemlerinin kullanılması ile yeni medya yapılanması kurulması çalışmalarının Kavala’nın organizesinde gerçekleştirildiği tespit edilmiştir” denildi.
Sanıklar, 21 Mart'ta ki duruşmada mütalaaya karşı savunma yapacak.