Antalya'da anne baba ve iki küçük çocuğun öldüğü korkunç olayın sır perdesi aralanıyor. Siyanürle öldükleri düşünülen ailenin yaşadığı evde baba Selim Simşek'in bıraktığı 2 sayfalık mektup bulundu. Baba Şimşek'in mektubunda maddi sıkıntı çektiğini, dokuz aydır çalışmadığını yazdığı belirtiliyor. Babanın, “Herkesten özür diliyorum ama artık yapacak bir şeyim yok. Hayatımıza son veriyoruz" ifadelerini kullandığı iddia ediliyor. Cinayet Büro ekiplerinin incelediği olayda Baba Şimşek'in önce eşi ve çocuklarını öldürdüğü daha sonra da hayatına son verdiği ihtimali üzerinde duruluyor. İşte kan donduran olaydan detaylar...
İstanbul’un ardından Antalya şokta
Türkiye, İstanbul-Fatih’teki Yetişkin kardeşlerin ‘toplu ölümü’nün şokunu atlatmadan benzer bir haber Antalya’dan geldi.
Antalya’da dün sabah saatlerinde aldığı ihbar üzerine bir eve giren polis, Selim Şimşek (36), eşi Sultan Şimşek (38) ile çocukları Ceren (9) ve Ali Çınar Şimşek’in (5) cansız bedenleri ile karşılaştı. Eve giren polis ve sağlık ekibi ile site yöneticisinin rahatsızlanması üzerine evde siyanür olabileceği ihtimali ile bina boşaltıldı ve olay yerine Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ekipleri çağrıldı.
‘Yapacak bir şeyim yok’
Ekiplerin evde yaptığı incelemede baba Selim Simşek’in bıraktığı bir mektup bulundu. Mektubunda maddi sıkıntı çektiğini, dokuz aydır çalışmadığını yazan baba Şimşek’in, “Herkesten özür diliyorum ama artık yapacak bir şeyim yok. Hayatımıza son veriyoruz” ifadelerini kullandığı iddia ediliyor.
Kirasını ödeyemiyordu
Mektubunda maddi sıkıntılarından bahseden baba Selim Şimşek’in işsiz olduğu, çevresine borçlandığı, uzun süredir ev kirası ve apartman aidatı gibi giderlerini de ödeyemeyen babanın bu nedenle bunalımda olduğu öğrenildi.
Eşi çocuklarını öldürüp intihar etti
Antalya Emniyet Müdürlüğüne bağlı Cinayet Büro ekiplerinin incelediği olayda Baba Şimşek’in önce eşi ve çocuklarını öldürdüğü daha sonra da hayatına son verdiği ihtimali üzerinde duruluyor.
Evde siyanür bulgusu
AFAD’a bağlı Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer Tehditler (KBRN) ve olay yeri inceleme ekiplerinin dairede yaptığı incelemede siyanür bulgusuna rastlandı.
‘Yanık ete benzer koku geliyordu’
Hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edilen site yöneticisi Duygu Kozan, yaşananları anlattı. Kozan, şunları söyledi:
“Saat 22.00 sıralarında binanın bahçesinde bir kişi dolaşıyordu. Ben de şüpheli gördüğüm için polise ihbarda bulundum.
Polis şahsı durdurarak kimlik kontrolü yaptı. Bu kişi Selim Şimşek’in kapısını çaldığını ancak haber alamadığını söyledi. O kişi binadan ayrıldı. Gecenin ilerleyen saatlerinde polis beni aradı ve Selim Şimşek’in dairesinin önünde olduklarını ve içeri girmek istediklerini söyledi.
Polis çilingir yardımıyla kapıyı açtı. İçeri girdiğimizde ise evden yanık ete benzer koku geliyordu. Görmek istemediğimi söyledim. Baba ve iki çocuğunun cesedi salonda, annenin cesedi ise banyodaydı. Kokudan rahatsız olduk.
Bizi tedbiren Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürdüler. Burada bütün giysi ve takılarımızı çıkardık. Solüsyonlu su ile bizi yıkadılar. Ben kontrollerin ardından taburcu olmak istediğimi söyledim. Evrakımı imzalayıp çıktım.”
Cenazeler adli tıpa kaldırıldı
Olay yeri, AFAD ve Kimyasal Biyolojik Nükleer Tehditler ekibinin incelemesinin ardından cenazelerin alınma işlemlerine geçildi.
Şimşek ailesinin bazı yakınları büyük üzüntü yaşadı. Cenazelerin konulduğu 4 tabut özel olarak hazırlandı ve vidalanarak görevlilerince araca konuldu.
4 kişinin cenazesi kesin ölüm nedenlerinin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
