MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada Anayasadaki ilgili hükümleri sıralayarak iktidarın tüm siyasi ve idari tasarruflarının temelinde anayasanın yer alması gerektiğini kaydetti. Başbakan ve bakanlardan oluşan hükümetin, devletin üst yönetim kuruluşu olarak otoritesini ve yaptırım gücünü anayasa ve yasalardan aldığını anımsatan Bahçeli, “Bu ihtiyari bir durum olmayıp zorunluluk arz etmektedir. Aksi bir uygulama ise yasa ve anayasayı çiğnemek anlamına gelecektir. Her şart altında, hükümet hukuka uygun hareket etmek mecburiyetindedir.
Hukuk kaidelerindeki oynamalar, esnemeler, aşınmalar ve tahribatlar demokrasiyi budayacak, polis devletinin önünü açacaktır. Hukuk devletinden verilen ödünler demokrasinin içini boşaltacak, temsil ve katılımı işlevsiz kılacaktır” dedi.
AKP yasaları rafa kaldırdı
Türkiye’nin hukuksuzluğun kol gezdiği, hukuk devletinin sürekli ağır yaralar aldığı bir süreçten geçtiğini dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti:
“AKP hükümeti anayasa ve yasaları rafa kaldırmıştır. Seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan pervasızca anayasayı ihlal etmekte, suç işlemektedir. Yüksek Seçim Kurulu’nun cumhurbaşkanı seçiminin kesin sonuçlarını açıkladığı tarih olan 15 Ağustos’tan beri resmen cumhurbaşkanı olan Erdoğan, anayasanın 101. maddesine aykırı hareket etmektedir. ArtıkRecep Tayyip Erdoğan 12. Cumhurbaşkanı’dır. 15 Ağustos’tan sonra siyasi faaliyetlere katılması,Başbakanlık, parti genel başkanlığı ve milletvekilliği görevlerini uhdesinde taşıması anayasaya göre imkansız olacaktır. Ancak Erdoğan hâlâ görevlerinden ayrılmayarak, adeta meydan okur gibi parti ve hükümet işleriyle ilgilenmekte, AKP’ye genel başkan atamaktadır.
Anayasanın 104. maddesi cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini sıralamaktadır. Erdoğan halihazırda taşıdığı yüksek görevin ruh, disiplin ve liyakatinden çok uzak olup anayasayı takmamaktadır. Bu kanunsuzluğun hukuk devletini katlettiği, demokrasiyi zehirlediği meydandadır.
Türkiye’de hukuk, bizatihi seçilmiş cumhurbaşkanı ve yandaşları tarafından boğazlanmaktadır.”
AYM’ye çağrı
Bahçeli, Anayasa Mahkemesi’ne çağrıda bulanarak şunları söyledi: “Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere, adalet kurumları yaşanan anayasa felaketine sessiz ve tepkisiz kalmamalıdır. Her fırsatta konuşan ve değişik meseleler hakkında fikirlerini paylaşan Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın suskun ve durgun vaziyette gelişmeleri seyretmesi da anlaşılır gibi değildir. Şayet hukuksal boşluk büyür, Anayasa tamamen geri plana düşerse; Türkiye’nin toplumsal dirliği, milli birlik ve beraberliği çok ciddi düzeyde sarsıntı geçirecektir. Sorumluluk mevkiinde olan herkes bu yakın tehlikenin önüne bugünden geçmekle görevlidir.”
‘Yetersiz’
Bahçeli, Erdoğan’ın, başarısız, yetersiz, aciz ve maceracı Dışişleri Bakanı’nı Ak Parti’nin başına konuşlandırarak BOP’un Türkiye cuntasını tam olarak kurduğunu savundu. Bahçeli, şöyle devam etti: “Anlaşılmaktadır ki, BOP’un Türkiye şubesi halen açık ve faaldir. Küresel plan ve projelerin bölgesel düzlemde takip ve temininde tüm gücüyle efor ve enerji sarfeden Dışişleri Bakanı’nın Başbakan olması ülkemiz adına travmadır.
1 Mayıs 2009’dan itibaren Dışişleri Bakanlığı görevini ifa eden Davutoğlu’nun siyasi mazisi felaket, fantezi ve hüsranla anılmaktadır. Erdoğan hiçbir yetkisi olmadığı halde AKP’yi çekip çevirmekte, kendisinden sonraki siyasi düzen ve tablo için telaşla dizayn yapmaktadır.
Ve bu maksatla AKP’ye uzaktan kumanda genel başkan yerleştirerek gelecekle ilgili niyetlerini de ele vermektedir. ”
Güncelleme Tarihi: 25 Ağustos 2014, 09:06
Donunuza kadar tahsil ederiz siz Anadolu'daki Türk milletini İngiliz muhipleriyle palikarya yalakalariyla karıştırdın galiba