banner564

Tünelin ucunda ışık görüldü

12 Ekim 2018 tarihinde Rahip Andrew Brunson’ın serbest bırakılması Amerika Birleşik Devletleri ile gerilen diplomatik bağları sağlamlaştırma açısından olumlu bir giriş başlattı ve piyasalara olumlu yansıdı. Türkiye’den sert şekilde çıkışı yaşanan yabancı yatırımların tekrardan dönmesi için olumlu bir adım oldu. Bu bağlamda, Amerikalı yatırımcıların dikkati tekrardan yüksek getirili Türk yatırımlarına dönme açısından sinyaller veriyor. Buna ek olarak İngiltere’nin Türkiye’ye yatırım yapacağını beyan etmesi ve Almanya’nın ise Türkiye’de bulunan 7.000’in üzerinde doğrudan yatırım yapan şirketleriyle birlikte Türkiye ile ticari ilişkilerinin geliştirilmesini arzulaması dış politika bacağında güzel gelişmeler sağladı. 
   İkinci olarak Türkiye’nin 114,3 Milyar Dolar civarında olan kısa vadeli kredi borcu yaşanan yabancı para döviz likiditesi eksikliği üzerinde endişe yaratıyordu. Türkiye bankalarının sağladığı yabancı kaynaklı fonların (sendikasyon kredileri) yenilenmesi ve artması Türk ekonomisine olan güveni artırıcı bir unsur teşkil etti. 
   Pazartesi gününden itibaren döviz kurları % 5,39 oranında düşüş kaydetti. Kurların düşmesi ile birlikte istikrar sağlanırsa yüksek faiz getirili Türk lirası ve Türk varlıkları önem kazanacaktır. Piyasalarda istikrar sağlayan faktörler temelde aşağıdaki şekilde özetlenebilir;
•    Merkez Bankası faiz kararı (enflasyona dayalı faiz artırımları)
•    Gelişen Piyasalardaki iyimser hava
•    Bankaların Yenilenen Sendikasyon Kredileri
•    ABD ile ilişkilerde iyileşme süreci

Sıra Enflasyonda:
   Türkiye’de enflasyonla mücadele kapsamında önümüzdeki iki ay süreliğine hükümetle anlaşmalı olan şirketlerin ürünlerinde ve bankalar birliğiyle varılan anlaşmayla kredi faizlerinde % 10 indirim yapılacağı duyurulmuştur. Buna ek olarak hükümet halka anlaşması olan ve indirimi yapan şirketlerle alışveriş yapılması çağrısında bulunmuştur. Benzeri seferberliğin KKTC’de yapılması ve Türkiye’ye göre daha yüksek olarak % 37’lere tırmanmış enflasyonu azaltacak strateji derhal eyleme geçirilmelidir.
   Kurların azalmasıyla birlikte yeniden doğan umut ışığı iyi değerlendirilmeli ve ardından derhal enflasyonla mücadele safhasına geçilmelidir. Ekonomik daralma döneminde büyüme ve karlılıktan ziyade finansal yapının güçlü tutulması ön plana çıkacaktır. Bu vesile ile KKTC’de de fiyat indirimlerinin başlaması elzemdir. Öncelikle düşen global petrol fiyatları ve döviz kurlarının neticesinde benzin ve elektrik fiyatları düşürülmelidir. Yılbaşından itibaren artan kurlar ve petrol emtia fiyatları neticesinde benzim zamları % 50,91 oranında artmıştır. Zira, eylül sonu itibari ile 18 Ekim 2018’e kadar döviz kurları % 7,99 ve petrol emtia fiyatları ise % 4,15 oranında azalmıştır. Dolayısı ile, otomatiğe alındığı söylenen fiyatlandırmanın indirim yönünde çalıştırılarak benzin ve elektrik fiyatlarında % 12,14 civarında indirime gidilmesi enflasyonu azaltacak önemli bir başlangıç noktası olacaktır. Akabinde, kurların düşmeye devam etmesi ile birlikte gıda, ulaştırma, eğitim, üretimdeki maliyetlerin azalmasıyla fiyatların düştüğünü gözlemleyip, hayat pahalılığında azalma sağlayabiliriz. Temennimiz iyileşen uluslararası siyasi ilişkilerin geliştirilmesi ve güven ortamının artırılarak stabil Türk Lirası’na sahip olunmasına müteakip enflasyonun azaltılmasıdır. Bu da haliyle yükselen faizlerin azaltılmasına sebebiyet verecektir. Herkese iyi haftalar dilerim...

YORUM EKLE

banner471

banner474