banner564

Tarihe geçmek isteyen yok mu?

  Kuzey Kıbrıs’ta gereğinden çok fazla kamu görevlisi vardır...
  Bugün çözüm olması halinde federal devletin parlamentosunda toplam 48 milletvekilinin olmasını kabul ediyoruz ama; KKTC Meclisi’ne 50 milletvekili gönderiyoruz...
  Federal devletin nüfusu bir milyonun üzerinde olacak...
  Federal devletin dünya ile ekonomik ve siyasi ilişkileri olacak...
  Buna karşın parlamentoda 48 milletvekili görev yapacak...
  KKTC’nin 300 bin civarındaki nüfusu için de 50 milletvekili seçiliyor...
  Demek ki fazlalık sadece devlet dairelerinde değildir...
  Parlamento üyelerinin sayısı fazladır...
  Müdür ve Müsteşarların sayısı fazladır...
  Çiftçiye kuraklık parası ödeyemeyen bu devletin 150 civarında müşaviri vardır...
  Ortalama maaş 7 bin TL olsa 150 müşavire her ay bir milyondan fazla maaş ödeniyor demektir...
  Kimse bu sakat uygulamayı sonlandırmaya yanaşmıyor...
  Yine bu devletin gereğinden çok fazla dernek, cemiyet ve sendikası var...
  Gereğinden çok fazla siyasal partisi, cep telefonu, arabası, taksicisi, kuaförü, berberi var...
  Ustura tutmasını bilmeyen adamların berber dükkanı açmasına izin veriliyor...
  Öyle mi?..
  Ancak; çok sayıda masum insanın canına ve malına zarar veren trafik kazalarının azalmasına katkı sağlayacak yeterli trafik polisi yok...
  Sabah işe başlangıç, öğlen ve akşamları işten çıkış saatlerinde Lefkoşa’nın Dr.Fazıl Küçük Bulvarı’ndaki trafik işkencesini ortadan kaldıracak, vatandaşın yolunu açacak memur bulunamıyor...
  Devlete en fazla gelir sağlayan iki dairesi, Tapu ve Araç Kayıt’ta yeterli memur olmadığı için işlemler zamanında yapılamıyor...

İdris Bey hastalanırsa ne yapacaksınız?
 
  Şimdi gelelim hepsinden daha da önemli bir konuya...
  Bu devletin hastanesinde ‘otopsi yapacak’ tek Adli Tıp uzmanı var...
  Adı İdris Deniz...
  İdris Bey’in yıllık izin kullanma hakkı yok...
  Tıpta yeni gelişmeleri takip etmek için uluslararası seminerlere katılma hakkı da yok...
  Hatta hastalanmaya, evinde dinlenmeye de hakkı yok...
  Peki bu devlet neden ikinci uzman istihdamı yapmıyor?..
  Suçların arttığı bu ülkede bazı örneklerin Türkiye’ye gönderilmesi ve raporun gelmesi bazen yıllar alıyor...
  Polisi, avukatı, savcısı ve yargıcı bu durumdan şikayet ediyor...
  Her Adli Yıl açılışında Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanların önünde bu sorun gündeme getirildiği halde hiç kimsenin önlem almaması dikkat çekici değil midir?..
  Ne UBP’si, ne CTP’si, ne de DP’si bu basit soruna neden çözüm getirmiyor?..
  Nedeni parasızlık mı, ilgisizlik mi?..
  Adli Yılın açılışı nedeniyle dün düzenlenen törende Başsavcı ile Baro Konseyi Başkanı bu konuyu yeniden gündeme getirdi...
  Suçlarda patlama yaşandığı bir dönemde KKTC’de Adli Tıp Laboratuvarı olmamasının yarattığı sıkıntılara dikkat çekildi...
  En önemlisi ‘adaletin zamanında tecelli etmediği’ belirtildi...
  Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz ise, her yıl tekrarlanan bu sorun karşısında şok edici açıklamalarda bulunarak KKTC’de Adli Tıp Laboratuvarı’nın bulunduğunu, ancak çalıştırılmadığını söyledi...
  Çok basit önlemlerle, mesela bir Tüzük’le bu sorunun ortadan kalkabileceğini ifade etti...

Bakalım ödülü kim alacak?
 
  Şimdi sonuca gelelim...
  Kıbrıs sorununun çözülmesi halinde Akıncı ile Anastasiadis’in tarihe geçeceğini herkes biliyor...
  Hatta ikisine de Nobel Barış Ödülü verileceği söyleniyor...
  Hele bir çözsünler bu sorunu da varsın tüm ödüller onların olsun...
  Ancak; Akıncı ile Anastasiadis’ten önce KKTC’den herhangi bir yetkilinin tarihe geçme şansı hala vardır...
  Birisi çıkıp da KKTC Adli Tıp Laboratuvarını faaliyete geçirirse, inanın tarih kitaplarının ilk sayfalarında yer alacak...
  Herkes adından söz edecek...
  “İşte KKTC’nin 42 yıllık sorununu ortadan kaldıran siyasetçi” diyecekler... 
  Hatta İnsan Hakları Derneği, Baro ve Tıp kuruluşları tarafından ‘Başarı plaketleriyle’ ödüllendirilecek...
  Söz veriyoruz...
  Bir plaket de biz vereceğiz...
YORUM EKLE

banner608

banner474