Yollar kan gölü; dere gibi kan akıyor. Bu yıl trafik kazasında hayatını kaybedenlerin sayısı 50’e ulaştı. Kazaların artmamasını dilemekten başka şey yapmıyoruz; yapamıyoruz. Yollara bakmıyoruz; hava yastığı sorunu araçlarımızın ne olup olmadığı ile ilgilenmediğimizi de kanıtladı. Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir!
Ormanlar çam kese böceği ile baş başa kaldı. Ağaçların yardımına koşmuyoruz; koşamıyoruz. Belki de tam tersi olarak kurusunlar ki bize odun çıksın diye bekliyoruz. Ölen ölsün, odunları bizim olsun!
En tehlikelisini Cafer Gürcafer açıkladı. Birkaç günden beri okulları güçlendirme işinin ilerlemediğini anlatıp duruyor. Bu amaçla toplanan bir milyar TL de belli ki maaş ödemeleri için kullanıldı. Müteahhitlere para verilmedi, şirketler zarara uğratıldı. Bundan sonra ödeme yapılsa bile işi yapacak müteahhit firma bulmak mucize gibi bir şey olacak. Belli ki çocukları bile sınıflara ayırdık; özel okullara gidebilenleri güvenceye aldık, gerisini kaderlerine terk ettik!
İlaç eksildik alamadık. Türkiye’den askeri kargo uçağı ile gelen ilaçlar ile avunmayı seçtik. Sağ olsun anavatan; bize 64’ü hatırlattı ama bizi ilaçsız bırakmadı!
Bu düzenin artık, savunulabilecek hiçbir yanı kalmadı! Tek amacı kamu görevlilerinin maaşlarını ödemektir ama onlara sunduğu olanaklar da kıt ve daha önemlisi geçicidir. Aldıkları maaşlar ile geçinemeyenlerin sayısı hızla artıyor. Okul parası, sağlık harcaması derken hızla fakirleşiyorlar. Maaşlarını vergisiz aldıklarını düşünüyorlar ama iğneden ipliğe gelecek vergiler ve zamlar, onları da etkileyecek. Kendileri idare etse bile çocukları edemeyecek. 
Çiftçiden işçiye, sanayiciden tüccara kadar herkes koruma bekliyor. Küçük esnaf dükkanını ne kadar erken kapatırsa o kadar kazançlı çıkacak zaten. Herkes devletten koruma beklemeye başladı ama devletin artık kendi başına sürecek merhemi bile kalmadı.
En iyisi komün hayatına geri dönmek: Herkes çalışacak ve sonuçlarını bölüşecek. Kaçabilenler kaçacak; kalanlar “karnımız doyuyor” diyerek şükredecek!
Bir de düşünce ve anlatım özgürlüğünü kaldırdık mı her şey tamamlanacak: Dertlenmek yasak, mutluluklar daim olacak!
Arada vurguncuları atladığımı sanmayın: Yakında vurguna tabii iş de kalmayacak; onların saltanatı da bitecek! 
Gözümüz aydın: Artık herkes “sefaletten eşit” olacak!

KKTC devleti vergi toplayıp maaş ödemeyi misyon edindi; gerisine karıştığı yok. yakında bu misyonu yerine getirme olanağı da kalmayacak ama!