İran-İsrail gerilimi tüm dünyanın bir numaralı gündem maddesi oldu…
   Televizyon kanallarında gün boyu değerlendirme yapılıyor, uzmanların görüşleri yansıtılıyor…
   Bu gerilimin bölgemizi veya dünyamızı nereye götüreceğini kestirmek çok zordur…
   Özellikle bizim gibi ekonomisi zayıf ülkeleri ‘gerek eğitim’, gerekse ‘turizm’ faaliyetleri açısından nasıl etkileyeceğini tam olarak yorumlayabilmek de zordur…
   Ama ilk anda bazı olumsuzlukların yaşanabileceği yönündeki uzman görüşleri öne çıkıyor… 
   Kuzey Kıbrıs’ın, diğer ülkeler gibi ‘uluslararası tanınmışlığı’ olmadığı için, ada dışında herhangi bir görüş yansıtılmasına gerek yoktur…
   Ne var ki; böylesi bir olayda gelişmeleri soğukkanlı bir şekilde izlemek ve ülkenin ihtiyaçlarını belirlemeye yönelik sürekli değerlendirme toplantıları yapmak doğru olandır…
   İran’dan fırlatılan füzeleri, Kıbrıs’ın güneyindeki üslerden kalkan İngiliz uçaklarının etkisiz hale getirdiği yönündeki iddialar hem Rumlar, hem de Türkler açısından dikkat çekici ve endişe yaratıcı bir gelişmedir…
   Rum basını dünkü manşetlerinde Kıbrıs’ın hedef noktası olabileceği yönünde başlıklar kullandı…
   Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu ise “Kıbrıs Türk halkı rahat olsun… Kıbrıs Türkü’nün güvenliği Türkiye Cumhuriyetine emanettir” şeklinde bir açıklama yaptı…
   Elbette hiç kimsenin bundan kuşkusu yoktur…
   Türkiye var oldukça, Kıbrıslı Türklerin güvenliğini sağlamaya devam edecek…
   Halkımız buna güveniyor ve minnet duygularını her fırsatta dile getiriyor…
   Burada; Kıbrıslı Türklerin dikkat etmesi gereken olayların başında, özellikle sosyal medyada savaş kışkırtıcılığı yapmamaktır…
   Taraflardan birine saldırı yapmak yerine; savaşın olumsuzluklarını vurgulayan paylaşımlar tercih edilmelidir…
   Devletin ilgili birimleri de bunun takipçisi olmalıdır…
  Sosyal medya, başkaları için kin ve nefret aracı haline getirilmemelidir…
   Ülkemizde çok sayıda farklı ülke vatandaşının bulunduğunu kesinlikle unutmamalı ve tavırlarımızı bu gerçekler ışında belirlemeliyiz…
   Kıbrıs adasının bir barış adası olmasını isterken, başka ülkeler için savaş kışkırtıcılığı yapamayız…
   Özellikle böylesi hassas dönemlerde ağzımızdan çıkacak her söze, yazılacak her kelimeye dikkat etmeliyiz…
   Savaşların son bulmasını, tüm dünyada barış ve dostluğun kazanmasını diliyoruz…