banner564

Straw özür diler ve Rum liderliğine durumu anlatır mı?

Son dönemeç, son bükemeç, kritik dönem deyip Kıbrıs sorununa cevap ararken kendimizi masandan kim kaçtı sorusuna cevap ararken bulduk.
Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı’nın seçilmesiyle yeniden başlayan iki toplumlu görüşmeler, 11 Şubat 2014 belgesi temelinde yürütülüyor. 11 Şubat 2014 belgesi aynı zamanda Sayın Eroğlu ile Sayın Anastasiadis’in “ortak bir metinle” müzakerelere başlama kararı aldıkları tarihtir. Kısaca Sayın Anastasiadis, imzaladığı belgenin içeriğini gayet net bir şekilde bilmektedir. 11 Şubat belgesinin üçüncü maddesinin ilk cümlesi şöyle demektedir: 
“Çözüm ilgili Güvenlik Konseyi kararlarında ve Doruk Antlaşmalarında belirlendiği üzere, iki toplumlu ve iki kesimli, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon zemininde olacaktır.”
Rum Temsilciler Meclisi ise ELAM’ın önerisiyle, Ocak 1950 Enosis Plesibiti’nin (Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakı) tüm Rum okullarında kutlanmasını oylanarak kabul etti. Oylamada Başkan Nikos Anastasiadis’in partisi ise çekimser kalmayı tercih etti. Ne şiş yansın ne kebap misali, hem kendi seçimenine hoş görünmek hemde imzaladığı belgeyle çelişmemek için olsa gerek, Sayın Anastasiadis çekimser kalmayı tercih etti. Ne de olsa seçimler yaklaşıyor ve Anastasiadis artık seçimlere, seçmenine ve Başpiskoposa odaklanıyor. Başpiskopos Hrisostomos geçtiğimiz haftalarda seçimlere yönelik, “Ben kimi işaret edersem o kazanır.” demedi mi? Anastasiadis’in bu nedenle kendini köşeye sıkışmış hissediyor. Bir yanda imzaladığı belge, diğer yanda başkanlık seçimleri…
Haftanın bana ilginç gelen konusu ise eski İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw’un, İstanbul Kongre Merkezinde düzenlenen Dünya Turizm Forumunda konuşması oldu. 
“Kıbrıs'ın AB'ye olmasına izin vererek büyük bir hata yaptık.”
“Uluslararası camianın Kıbrıs'ın ikiye ayrılması konusunu değerlendirmesi lazım!”
Bu da nereden çıktı şimdi, Jack Straw’un amacı ne?
Bunun bir itiraf olduğunu düşünenler olabilir fakat bence bu konuşmanın amacı farklı. Annan Referandumu öncesinde, Rumların tek taraflı AB üyesi olmasının yanlış olacağını başta rahmetli Birinci Cumhurbaşkanı Denktaş çok söylemişti. O dönemlerde her nedense konu ile ilgili herkesin bir kulağından girdi öteki kulağından çıktı, duymamazlıktan gelindi. Ayrıca Gali Fikirler dizisi içinde “Avrupa Birliğine üyelik, ayrı referandumlarda iki toplumun onayına sunulacaktır.” denmekteydi. Tüm bu konuları gayet iyi bilen Jack Straw ki o dönemde İngiltere Dış işleri bakanı idi, birçok hakklarımız gasp edilirken o zamanlar bizlere kulak vermedi ve şimdi ne demeye çalışıyor?
İlk anda aklıma gelen Brexit ile Avrupa Birliğinden ayrılmaya hazırlanan İngiltere’nin, Avrupa Birliği Müktesebatına göre (acquis communautaire), İngiltere’nin, AB üyesi bir ülkenin topraklarında askeri güç bulunduramayacağı gerçeği. İngiltere Kıbrıs Adasındaki askeri güçlerini, bölünmüşlük yolu ile koruyabileceğini düşünüyor olabilir mi?
Jack Starw söylediklerinde samimi ise öncelikle KKTC’ye gelip rahmetli Cumhurbaşkanı Denktaş’ın mezarı başında Kıbrıs Türk Halkından özür dilemeli. Sonrada bu yaptıkları hatayı bize değil gidip Rum toplumuna anlatmalı. Güney Rum Yönetimini Mayıs 2004’te tek taraflı AB’ye almalarının hata olduğunu zaten bizler biliyoruz. 
Adanın 1974’den beridir defacto olarak bölünmüş olduğunu tüm dünya biliyor. Ayrıca tüm dünya Kıbrıs Türkü’nün Nisan 2004 Annan Planı referandumunda, Federal bir yapı içerisinde birlikte yaşamaya “Evet” dediğini de biliyor. Artık Kıbrıs Rum toplumunun bir karar vermesi gerektiğini, Jack Straw gidip Güney Rum Yönetimine anlatmalı. Onlara, Kıbrıs Türk Toplumunun tek isteğinin, adada çözüm ve huzur ortamının sağlanması olduğunu anlatmalı. Bu ortam siyasi eşitliğe dayalı iki toplumlu bir yapı olabileceği gibi, ayrı bölgeli iki devlet şeklinde de olabilir. Bizler bunu dünyaya kanıtladık. Kıbrıs Sorununun ne şekilde çözümleneceğine artık Rum toplumunun bir karar vermesi gerektiğini anlatmalı Jack Straw onlara…
Güzel bir hafta geçirmeniz dileklerimle, herkese iyi pazarlar.
YORUM EKLE

banner471

banner474