banner564

Strateji belirlemek

   Kuzey Kıbrıs’ı ‘freni patlamış’ bir araca benzetmek haksızlık mı olur?..
   Olmaz...
   Yanlış bir değerlendirme mi?..
   Kesinlikle değil...
   Her alanda gerçek durum böyledir...
   Hayvan hastalıkları, sebze, meyve üretimi...
   Yollar, sokaklar...
   Ovalar, tarlalar...
   Her taraf ilaçlı, pisliklerle kaplı ise ve hiç kimse bu konularda önlem alıcı fikirler geliştiremiyorsa...
   Bir Allahın kulu meydana çıkıp da “durun arkadaşlar” diyemiyorsa...
   Bu ülke sahipsiz ve denetimsiz demektir...
   Kuşkusuz daha farklı durumlar da var...
   Mesela Türk çarşısının durumu...
   Geçtiğimiz ayın son haftasında devlet 350 milyon TL dolayında para dağıttı...
   Bizim gibi küçük bir ülke için çok büyük bir para...
Harcama kalemleri önemli
   Peki bu paralar nerelere gitti?..
   Araba ve ev taksidi...
   Elektrik, su ve GSM faturası...
   Gerisi, bakkala ve giyime...
   Bakkal ve giyim parasının önemli bir bölümü güneye aktı...
   Neden mi?..
   Elbette birçok nedeni var...
   Birincisi; kuzeyde yiyeceklere güven kalmadı...
   İkincisi; güneyde ‘promosyonlar’ çok daha fazla ve etkili...
   Üçüncüsü, onlarda ‘indirimli satışlar’ Aralık ayının 27’sinden itibaren başlıyor...
   Önce yüzde 30 ile 50, daha sonra yüzde 75’e varan indirimler...
   Kuzeyde ise indirim kampanyaları, eski alışkanlıkların devam etmesi nedeniyle çok geç başlıyor...
   Yaz sıcakları başladığı zaman, kışlık kıyafetler indirime sokuluyor...
   Adam yaza girerken, kışklık kıyafeti ne yapsın?..
   Halbuki; 27 Aralık-27 Ocak arasında aldıklarını, Nisana kadar giyme şansı vardır...
   Peki bu yanlışı kim düzeltecek?..
   Türk çarşısını kim yönlendirecek?..
   Hükümet mi, belediyeler mi?..
   Yoksa Ticaret Odası mı?..
Freni tamir etmeli
   İşin doğrusu, artık freni tamir etmemizdir...
   Freni patlamış araba ile yola çıkarak, bir yerlere toslamak yerine, freni sağlam araba ile emniyetli ulaşımı sağlamalıyız...
   Hükümet, belediyeler  ve Ticaret Odası biraraya gelerek, ileriye yönelik politikaları belirlemelidir...
   Kuzey Kıbrıs’ın bir ucuzluk merkezi haline gelmesi için ‘reform’ denebilecek değişimlere gidilmelidir...
   Yüksek vergiler aşağılara çekilmeli, daha çok satış, daha çok gelir prensibinden hareket edilmelidir...
   İşletmeler de kar oranlarını aşağılara çekerek, güney ile rekabet edebilir duruma gelmelidir...
   “İsteyen alsın” zihniyetiyle hiçbir yere varılamaz...
   Kuzeyde kazanılan paraların büyük bir bölümünün güneye akması nedeniyle, kuzeydeki ticaret gelişemez...
   Ticaret Odası başta olmak üzere, diğer ekonomik örgütler de alışılmış faaliyetlerin dışına çıkmalı, dünyamızdaki değişimlere paralel olarak, yeni fikirler geliştirmeli ve bunları hükümet edenlerle ciddi ciddi tartışmalıdır...
   “Kabul etmiyorlar” diyerek, görevden kaçmak olmaz...
   Doğru olanları ‘kabul ettirene’ dek mücadele verilmelidir...
   Güzel bir hafta olsun...   
YORUM EKLE

banner608

banner474