Yusuf YILDIZEV

Zihni Kalmaz… Sürati, bitiriciliği, liderlik özellikleri, saçları ve George Best ile benzer oyun karakteriyle Kıbrıs futbolunun en önemli simgelerinden biri. Sadece Türk tarafında değil Rum tarafında da bilinen ve hayranlık duyulan bir oyuncuydu. Hatta kapılar 2003 yılında açıldığında Rum tarafından birçok eski dostu kendisini sormuş merak etmiş. Birçok transfer teklifi almış, bazılarını değerlendirmeye çalışmış, bazı engellemeler ile karşılaşmış, şu an bizim için hayal bile olamayacak kadar büyük işleri başarmaya çok yaklaşmış. Zihni Kalmaz’ın futbol kariyerini ve yaşadığı maceraları dört yazı dizisinde kendi ifadeleriyle mercek altına alıyoruz.

İlk futbol yılları ve Beşiktaş 
1943 yılında Girne’de doğdu. Futbola Girne Halk Evi’nde başladı. 14 yaşında A takımda forma giyen Kalmaz, 1959 yılında Yenicami kulübüne transfer olur. O zamanlar Türkiye ve Rumlar tarafından ülkedeki futbolun ilgi ile takip edildiğine değinen Zihni Kalmaz, “Beşiktaş beni izleyip beğenmişti. O zamanlar aileden izin alıp Lefkoşa’dan Girne’ye gitmek bile çok zorken ben kendimi bir anda Beşiktaş tesislerinde buldum. Dönemin teknik direktörü Yugoslav Spajic, beni denedi ve çok beğendi. Hatta bana birkaç hafta sonra hangi ayağımı kullandığımı sordu. Yaklaşık 1 aylık bir süreç bu şekilde devam etti. Oda arkadaşım Güven Onut’tu. Güven Türkiye Ligi’nde gol kralı olmuştu. Kaldığım dönemde bana çok yardımı dokundu. Benim 17 yaşında olmam, profesyonel sözleşme imzalayamayacağım anlamına geliyordu. Bunun üzerine Beşiktaş Kulübü bana aylık bir miktar maaş teklif etti. Benim bonservis bedelim olarak da Kıbrıs’ta 3 maç teklif edildi. Bu maçların 1 tanesi Türk tarafında 2 tanesi Rum tarafında yapılacaktı. 1963 öncesinde herkes herkes ile maç yapabiliyordu. Ben Beşiktaş Kulübüne teşekkür ettim ve tekliflerini reddettim. Sonuçta geleceğim ne olacak belli değildi. Biz fakir bir aileydik. Benim orada bulunma amacım anne ve babama katkı yapabilmekti.” Bunun üzerine adaya geri dönen Zihni Kalmaz, Yenicami ile futbol oynamaya devam eder ve bir hastanede iş bulur.

Omonia Macerası
1961 yılında hastane çalışanları ile Omonia arasında bir maç düzenlenir. Hastanenin başhakeminin koyu bir Omonia taraftarı olduğu bilgisini veren Kalmaz, “Başhakem Fesa beni takıma katmak istiyordu. Birkaç kez konuşmuştuk. Biz hastane çalışanları olarak Türkler ve Rumlar ortak bir takım kurmuştuk. Yaptığımız maç 2-2 berabere bitti. O dönemde Omonia lig lideriydi. Maçın sonrasında beni transfer etmek istediler. Daha Rum tarafında da tam profesyonellik yoktu. Kimilerini devlet dairesinde işe alırlardı. Bazılarına iş açarlardı. Bana da petrol istasyonu açmayı teklif ettiler. Hayatımda kaçırdığım en büyük teklifti. Türk tarafında hiç petrol istasyonu yoktu. Geliri o dönemde düşünüldüğünden çok da büyük bir işti. Bunun yanında futboldan da kazanacaktım. Maddiyatın yanında o dönemin en büyük efsanesi Pakos ile beni partner yapma düşüncesi çok heyecan vericiydi. Anlaştık ve antrenmanlara katılmaya başladım. Rahmetli Doktor Fazıl Küçük beni çok severdi. Herhalde benim Rum takımında forma giymemi istemediğinden dolayı gazetesine Zihni Komünist Takımına Transfer Oluyor başlığını attırdı. Bu olay beni çok etkilemedi çünkü komünizm nedir o zamanlar bilmezdim. Daha 18 yaşındaydım. Tek hedefim futbol oynayıp ailemi geçindirmekti. Bu haber aileme olumsuz etki yaptı. Babam ve annem işçi sendikalarına üyeydiler. O dönemde daha 1963 olayları kadar alevli çatışmalar yoktu ama ara ara sendikacıların falan vurulduğu söyleniyordu. Bunun üzerine ailem bunların altından kalkamayacaklarını bana bildirdiler ve bende Omonia’nın teklifini reddettim.” 

Devamı yarın…